(Mert'den)
Sevgili felsefe hocam beni merveden ayırmıştı. Ben konuşmadım ki merve ve durunun dedikodusunu dinliyordum. En heyecanlı yerde gitti ya.tam da duru ulaşın kardeşi Fahreddin'in adını öğreniyodu. Çok ekşınlıydı. Naaptın be hoca. Hem merveden hem dedikodudan olmuştum. Bide bunlar yetmezmiş gibi beni bide gitmiş Melisa nın yanına göndermişti. Melisa geçen yıl mervenin önünde bana aşkı ilan etmiş taş ötesi bi kız ama naapiym gönül merveyi istiyo. Merve de sinir krizi geçirecek. Bu sıraya geçeli daha 15 dakika bile olmadı ama bana nefretle bakıyor. Tenefüsü korkuyla bekledim. Zil çalar çalmaz merve yanımda bitti. "Aşkıım ders boyunca seni özledim" diyerek boynuma atladı. Aslında bu huzur vericiydi. Her ne kadar melisayı kıskandırmak için olsa da.hala yanımda olan Melisa merve ye nefret dolu bir bakış attı ve merve karşılık olarak sadece kocaman gülümsedi. Bundan sonra melisanın yanında oturacaktım. Bu da mervenin kıskançlık krizlerinin 10 kat artması demekti. Açıkçası iki kız arasında kalmaktan korkuyordum özellikle de merve ve Melisa arasında. Ikisi de bi kavga durumunda beni öldürebilecek kadar güçlü ve istedikleri zaman istedikleri şeyi yaptırabilecek kadar çekici. Kendi kendime işte şimdi boku yedim dedim.
(Merve 'den)
Mert melisanın Yanındaydı. Az kaldı kızın boğazına yapışacağım. Sen kim benim sevdiğim çocuk kim be. Zile kadar kalan 30 dakika bana 30 yıl gibi gelmişti. Işte zil çaldı ve o Melisa malını göt etmenin tam sırası. Mertin boynuna atlayıp "aşkım ders boyunca seni özledim "diye vıcırdadım. O kız benden nefret etmiyorsa da etmiştir. Ama mert benim ve kimseye kaptırmaya da niyetim yok. Bana nefret dolu bakışlar atan melisaya gülümseyerek ama sadece bir kızın anlayacağı biçimde nefretle baktım. Bu bir sahipleniş göstergesiydi. Mert bana ait ve öyle de kalacak.
Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok önemli lütfen yorum yapın iyi okumalar :))