Gözlerimi açtığımda başımdaki ağrı çoktan gitmişti. Yanımda beni seyreden ulaş la göz göze geldim. Gülümsedi. Gülümsedim. Her gün böyle uyanmak isterdim. Bana tatlı tatlı "Günaydın uykucu" dedi. Yanında uyanmak ne kadar güzel hissettiriyor biliyor mu acaba?
"Günaydın" dedim. Sesim beklediğimden çok daha boğuk çıkmıştı. Yataktan kalktım. Ilk yanında uyandığımdaki gibi yüzüne baktım. Sanki çok tatlı olduğunu kendime bir kez daha kanıtlamak istercesine. Camdan dışarı baktığımda havanın kararmış olduğunu gördüm. Telefonuma uzanıp saate baktım. saat 23.37 olmuş. Ben ne ara bu kadar uyumaya başladım. Çocuk da beni kış uykusuna yatmış ayı sanacak.
"Bu gün benim yanımda olduğun için teşekkürler" deyip yanağına küçük bi öpücük kondurdum.
"Eğer günün sonunda senden bi öpücük varsa her gün yanında kalmaya razıyım"
Ulaş'ın çapkın gülüşüne minik bi kahkahayla karşılık verdim. yatağın ucuna oturdu. Yanına oturup koluna girdim. Tek düşündüğüm şu an zamanın durması gerektiğiydi. Çenemden tutarak gözlerini gözlerime hizaladı. Şu an onu öpebilir ve ela gözlerini sonsuza dek aklıma kazıyabilirdim. Lanet ses yine kulaklarımda yükselmeye başladı. Tam zamanını seçmişti. Bu sefer canımı bu kadar yakan şey her ne haltsa hatırlayacaktım. Bu defa bayılmak yada yere yığılmak yoktu. Ellerim sanki acıyı ve sesi durdurabilecekmiş gibi kulaklarıma kapattım. Yanaklarımın ıslandığını fark ettim .ağlıyordum. Ulaş! Onun benim anılarım içinde ne işi vardı. Bu anılar sırasında bu kadar karşılaşmak normal olamazdı. Bir adam. Elinde kanlı bir bıçak var. Takım elbiseli. Siyah saçları ve nefretle parlayan ela gözleri var. Aylin. Bana sesleniyor.
"DURU SANA İHTİYACIM VAR" yanına vardığımda yerde yatıyor. "Hatırla"
Neredeyse duyulmayacak kadar kısık bir sesle "hatırla" ve sonrası karanlık.(Ulaş'dan)
En sonunda doğru anı bulmuştum. Ama bu anı ona geçmişi anlatmak yerine onu öperek harcamak istedim. Güzel gözlerinde kaybolurken kendimi onu üzecek bir şey söylemeye hazır hissedemedim. Dilim tutulmuştu. Duru nun gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Hayır . Üzülmemeliydi. Birden kulaklarını tuttu. Yataktan kayarak yere oturdu. Dizlerini kendine çekti. Acı çekiyordu. Neden.
Ulaş düşündü. Kendi yüzünden olduğunu kendine itiraf etmek istemedi. Ona yaptığı kötülüğü unutsun diye duruya 1 yıl boyunca işkence gibi tedaviler uygulatmıştı. Sırf konuşmasın diye. Duru ise şimdi tedavileri bile hatırlamayan saf ve güzel bir kızdı.
Duru yine bayılmıştı. Ulaş bu atakları daha önce araştırmış ve duru nun hatırlama ihtimaline korkuyla bakıyordu. Eğer hatırlarsa ne yapacağını düşündü. Öldürdü. Yaşayan bir ölü.Medya:mert ve merve
Umarım beğenirsiniz