3. bölüm : Huzur

26 1 4
                                    

Araba biraz daha ilerleyince büyük ve pembe bir köşkün önünde durdu. galiba ulaş denen şu çocuk burada yaşıyor. Bu isim üzerinde arabada geçen son 10 dakikadır düşünüyordum. Bana aşırı tanıdık gelmesinin yanı sıra içimde kötü bir histe uyandırıyordu. Kim bu ulaş ve hangi cehennemdeyse şu an gelmenin tam sırası. Köşkün bahçesine açılan demir kapılar büyük bir gıcırtıyla aralandı. Eğer çok pahalı ve havalı görünmeselerdi sesten şikayet edebilirdim. Ama böyle güzel bir eve hakaret edemezdim çünki araba bahçeye doğru ilerledikçe büyük ağaçların arasından havuz göründü ve açık camlardan içeri yeni kesilmiş çimen kokusu doldu. Bu evde yaşayan ulaş bey her kimse çok şanslı olmalıydı. Köşkün içine açılan kapıdan siyah ve kollarında zaten fazlasıyla bulunan kasları daha da belirginkeştirecek dar bluzüyle sarışın ve gözlüklü bir çocuk çıktı. Içimden lütfen ulaş bu olsun diye totem yapmaya başladım. Çocuk arabaya doğru yaklaştı ve mertle selamlaştılar. Çocuk bize "ulaş birazdan gelir" deyip gitti.

Zaten totem benim neyime. Ne dilersem tersi çıkar. Şimdi bunun tipsiz bi kardeşi falan vardır da o ulaştır anca. Evden bi kişi daha çıkıyor. Yüzünü göremeden kendini yanımdaki koltuğa bırakan bu kas yığını da kim. Kendi kendime içimden hiç durmadan küfretmeye başladım.

Ulaş bu olamazdı. Şimdi o kötü hissi ve geceyi hatırlamaya başlamıştım. Hayır gece hiçbişey olmasına izin vermemiştim ama aramızda hatrı sayılır birkaç bişey de olmuştu. Içimi yeniden o kötü his kapladı. Ben bunları düşünürken ulaşın tokalaşmak için uzatılan ve muhtemelen 15 saniyedir orada bekleyen elini fark ettim. Tokalaşırken tüm kaslarını hissettim. Tüylerim diken diken olmuştu. Keşke dün ağdaya üşenmeseydim diye düşünüp kendi kendime güldüm.okula geldiğimizde tatlı uyandırılma şeklim yüzünden hala uykusuzdum. Ilk günden derste uyuya kalmak istemediğimden hemen bi kahve aldım. F şubesinde olacaktım. Merve ve mert de benim sınıfımdaydı ha bide şu ulaş var. Ilk ders mertler arka sıramda olduğundan biraz kaynatalım dedik. Dedikodu kalp gıybet yaklaşık 20 dakika nefes almadan konuştuk. Ulaş en arka sıralarda bi yerdeydi. En sonunda öğretmen bana dayanamayıp yerimi değiştireceğini söyledi. Neymiş efendim tüm sınıf onu değil beni dinlesinmiş benim anlattığım sanki daha önemliymişmiş. Tabi ki benimki daha önemli. Merveye gözlüklü çocuğu soruyorum burda. Şu an benim çocuklarımın babası söz konusu sen hala bana yerini değiştiricem diyosun. Sonraki ders de mi felsefe olur. Işkence resmen. Sonraki ders beni geçmemem gereken tek sıraya gönderdi. Ulaşın yanı. Aramızda zaten bişey olmamış ki. Çekinmeme gerek yok. Ama nedenini bilmeden bu çocuktan çekiniyorum. Bana karşı çok saf bakıyor. Genelde ya yavşar ya da uzaklaşırlar ama ulaş sadece izliyor. Not tutarken saçımla oynarken hep beni izliyor.

(Ulaş'dan)
Bu kız neden bi tek benim yanımda yer varmış gibi buraya geldi. Sarı saçları zaten ön sıralarda otururken yeterince dikkatimi çekiyordu. Şimdi tüm saf güzelliğiyle yanımdaydı. O saçlarına bir kez daha sarılıp uyumak için dünyaları vermeye hazırdım ve bunun nedenini dahi bilmiyordum. Ne vardı bu kızda. Istersem her türlü kızı anında elde edebilirdim ama bu kızı elde etmektense ona sarılıp uyumayı tercih ederdim. Böyle saf bir huzur kaynağını bozmazdım. Nedensizce bana huzur veren bu kaynağı ...

impossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin