Mükemmel Hasta

2

Sahil Caddesine parlak kırmızı bir Kia park etti. Içinden kumral saçlı acayip çantalı (bu ne şimdi buna para mı vermiş gerçekten??) balık etli güzelce bir kadın indi. Gucci güneş gözlüklerini çıkardı havalı bir biçimde kafasını savurdu ve Özel Mavi Psikoloji Kliniği'nin kapısını itti. Asansörle 2. kata çıktı, yanında Eylül Gündoğdu yazan kapıyı tıklattı. Zayıf çıtkırıldım bir kızcağız açtı kapıyı.
-Buyrun geçin lütfen.
-Teşekkürler tatlım.
Zapzayıf kızcağız dışarı çıktı.
-Sema Hanım hoşgeldiniz bu hafta nasıldı ??
-Ayy bu hafa çok acayipti.Erkan'ın başına neler geldi bak şimdi olaya sen ...
Nazik bir şekilde yumuşak siyah deri koltuğa oturdu.
-Meraklandım şimdi ne oldu?
Eveet hasta psikolog arasındaki konuşmaları size aktaracağımı sanmamıştınız herhalde.
Yaklaşık 50 dakika sonra kapı açıldı ve Sema Hanım yüzünde hafif bir gülücükle dışarı çıktı.
Tabi bizimkinin gülmekten yanakları acımaya başlamış ahahaha.
Ve böylece pazartesinin son hastası da gitti diye düşündü. Ve yarın salı diye düşündü. YARIN SALI. OHA.
Ne çabuk geldi oysa ki daha pazar günü kaydoldum ve yarın başlıyorum.
Heycan mı yapıyorum? Hayır doğru soru çok mu heycan yapıyorum olmalıydı. Sadece bir grup yeni insanla tanışıp hocanın yap dediği hareketleri yapacağım. Cidden ne kadar zor olabilir ki.
Evet şimdi eve gidip kendime çok güzel bir yemek hazırlamam lazım. He şimdi de yapacak yemek bulmam lazım.
Asansörü beklemeye üşenip koşar adım merdivenlerden indi.
Canım Mini'm nerdesin sen? Şu an hayatımın aşkı bu araba. Yani bu renge kim aşık olmaz ki?Vişne çürüğü kendileri. Vişne demişken acıktım ben iyice. Soslu makarna nasıl fikir ? Tamam o zaman markete uğramam gerek. Yoksa sadece sos yiyebilirim.