Bölüm 2

182 11 1
                                    

''Neden hala bulaşıkları yıkamadın?'' 

Bir dakika... ne?

''Sophie! Bak bir daha sormayacağım!''

Leydi Bella, yani 15 yaşındaki Sophie Sawyer, sızlanarak kulaklıklarını çıkarıp bilgisayar masasına fırlattı. Cidden? Cidden mi? Kafasını sallayarak arkadaşlarına bir mesaj yazdı.

LeydiBella: Bir dakika çocuklar. Büyük bir üvey anne sorunu yaşıyorum şu an. Hemen döneceğim.

 Leydi Bella'yı durdurdu, sandalyesinden kalktı ve dağınık yatağının yanından geçerek odanın kapısına geldi. İtiraf etmeliydi ki Cammy'nin yeteneği doğuştandı. Çok, çok rahatsız edici bir yetenekti bu.

 Odanın kapısını açtı. ''Sophie? Duydun mu beni?'' Üvey annesi ciyaklamaya devam ediyordu.

 Çok iyi duymuştu.Son on dakikada on kere hem de.Problem şuydu ki, normal insanların gözüne sadece odasında oturup bilgisayarda vakit geçiriyormuş gibi görünse bile,  aslında şu anda çok önemli bir olayın ortasında olduğunu üvey annesine anlatamazdı.Ve bulaşıklar beklemek zorundaydı.

 Kafasını kapıdan uzatıp ''Geliyorum şimdi'' dedi, bu sözünün zalim üvey annesini birkaç dakikalığına yatıştıracağını umarak.Ya da en azından son savaşı bitirene kadar.Üçü de Camelot's Honor'un bir numaralı boss'u olan Morgan Le Fay'i yenebilmek için bir yıldan fazla bir süredir level alıp skilleri ve eşyaları toplayarak hazırlanıyorlardı.Şu anda oyundan çıkması imkansızdı.

 Bilgisayarına geri döndü ve kulaklıkları tekrar taktı.

LeydiBella: Tamam, döndüm.Hadi bitirelim şu işi.Çabuk!

  Fareyi kaparak, karakterini takım arkadaşları LordVanquish (yani en iyi arkadaşı Stuart) ve SirMelvin01 (oyundaki başka bir oyuncu) 'nun yanlarına götürdü.Birkaç tuşa basıp kalkanlarını açarak kendini savaş için hazırladı.Şekil değiştiren bir büyücü olan Leydi Bella savaştaki en önemli rolü üsteniyordu.Aynı zamanda en zorunu. Oyunun wiki boardlarına göre, ilk önce kendini bir kuşa dönüştürmesi, sonra cadının üstünden uçarak Morgan yok etme büyüsünü yapmadan önce güç alanını etkisiz hale getirmesi gerekiyordu.Eğer bunu tam zamanında yapamazsa game over olacakları kesindi.

 Dişlerini gıcırdattı.Ama bunun için defalarca pratik yapmıştı.Başarısız olmayacaktı.

 ''Can iksirleri, tamam.Mana, tamam.'' Envanterine bakarak söylendi.Herşey hazırdı.

LordVanquish: Hadi yapalım şu işi! Kapıdan ilerleyerek, penceresiz, siyah duvarlarla çevrili karanlıktan kaybolan yüksek tavanlı kutsal odaya vardılar.Odadaki sis yere yapışmış izlenimi verirken, küçük beyaz mumlar etrafa gizemli bir ışık saçıyorlardı.

 Morgan Le Fay'in uyanmasıyla yükselen müzikle birlikte Leydi Bella titrek bir nefes aldı. Morgan Le Fay'in dudakları kendini beğenmiş bir gülümsemeyle kıvrılırken, siyah ve altın işlemeli kaftanının içinde kalan sersemletici mor gözleri alev almış gibiydi.

 ''Sizi ahmak ölümlüler!'' diye gürledi. ''Gerçekten de beni alt edebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?''


Camelot KoduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin