Bacaklarımı koltuğa doğru kaldırdım.Kafamı tamamen bacaklarıma gömdüm.Derek'in kan kokusu çok cazip geliyordu.Aslında bunu ona yapardım.Bütün suç onun sonuçta ben ona kan içmem gerektiğini söylemiştim.Artık daha fazla dayanamıyordum.Derek'e saldırmamak için kendimi arabadan aşşağı attım.Yerde bir iki tur yuvarlandıktan sonra ayağa kalkıp demgemi sağlamak için ayakta dikilmeye başladım.Onümde kocaman bir orman vardı.İç güdülerim beni ormanın derinliklerine doğru sürükledi.Koşuyordum.Sadece koşuyordum.Sanırım annemden bile daha hızlı koşuyorum.Önümde bir gurup avcı vardı.Onların yanından hızlıca uzaklaşıp içgüdülerimin beni götürdüğü yere doğru yöneldim.Ormanın derinliklerine doğru koşuyordum.Kocaman bir boşluğa yöneldim.Ve durup beklemeye başladım.Aynı zamanda etrafada bir göz geçirdim.Çevremi saran tek tük ağaçlar.Benim dayanamadığım kısım ise ağaçların arasından gelen derin bir AVCI kanıydı.Avcılar biz vampirleri avlamak için için yaratılmış varlıklardı.Kurtarıcılarımızdan olan bir vampir avcılardan birini ısırmıştı.Bu avcı vampire dönüşmüştü.Biz bu gruba SOYLU VAMPİR diyoruz.Ama nasıl dönüştürüldüğünü bilmiyorum.Acaba nasıl yaptılar.Bir süre bu sorularla kafamı meşgul edip dikkatimi dağıtmıştım.Daha sonra burnuma ağır bir şekilde kan kokusu gelmeye başladı.Sağ tarafıma baktığımda benim yaşlarımda bir avcı beni izliyordu.Uzun kıvırcık saçları açık kahverengi gözlerine düşmüştü.Çok tatlıydı.Ona zarar vermek istemem.Ama kana susadığım için ayaklarım ben istemesemde ona vicudumu ona doğru yönlendirdi.Adeta kendimle savaş halindeydeydim.Sanırım bu savaşı vampir yönüm kazanacak.Bir anda çocuğun nefes alış verişini hisettim.Sonrası mı? Hatırladığım tek şey ağzımdaki kan tadı ve üstümdeki Derek ti.
