9.Bölüm

2.2K 149 11
                                    

9.BÖLÜM

Korkuyla eğilip yerdeki taşlardan birini aldım.Sarılmış kağıdı açtım, kağıtta yazınlanları okuduğumuzda ise büyük bir şok geçirmiştik. Kağıtta '' pis gayler,siz
değil Exo'da olmayı yaşamayı bile haketmiyorsunuz!!'' yazıyordu. Kendime engel olamadan ağlamaya başlamıştım bile. Diğer taşı alıp kağıdı açtım ,
'' Gerçekten hayal kırıklığısınız sadece oksijen fazlalığı iğrençsiniz!!'' yazıyordu kağıdı sertçe yırtıp attım. Dışarda ölün diye bağırıyorlardı.. Bunu nasıl
öğrenmişlerdi? Hem neden bööyle davranıyorlar? Ben sadece bir erkeğe aşığım diye ölmeyi mi hakediyorum? En başından bunun böyle olacağı belliydi.
Hepsi benim hatam hem grubumu hem de sevdiğim adamı batırdım.. Sonunda sesler kesilmişti. Chanyeol'un telefonundan gelen bildirim sesi ile ikimizde
sıçradık. Chanyeol hızlıca telefonu alıp kilidi girdi mesaj menajer hyungtan gelmişti. ''Polislerle birlikte kalabalığı dağıttık. Artık korkamanıza gerek yok.''
diyordu. Derin bir nefes verip sarıldığım yorganımı sıktım ve ağlamaya devam ettim. Chanyeol güçlü kollarıyla bana sarılıp alnımı öptü,sımsıkı yumduğum
gözlerimi açıp gözlerine baktım ,ağlamamak için zor duruyordu.
''He-hepsi benim yüzümden oldu. Ben, ben çok üzügünüm. Baekhyun dün dışarıdayken serni öpmemeliydim. Herkesi tehlikeye attım , benim yüzümden
bizden nefret ettiler. '' diye bitirdi. Sesinde pişmanlık acı ve suçluluk vardı. Gözlerinden 1 damla yaş süzüldü. Onun gözlerine baktım ve başparmağımla
gözyaşını silip yanağını okşadım, zor da olsa buruk bir gülümseme verdim.
''Ağlama Chanyeol bu bu senin suçun değil insanlar çok önyargılı ve düşüncesiz.Bizim suçumuz sadece sevmek.'' dedim ve dudaklarına küçük bir
öpücük kondurdum. Salondan sesler geliyordu. İkimizde ayağa kalkıp hızlıca pantolon ve penyelerimizi giydik. Kendimizi olacaklara hazırladık Exo'nun
tepkilerine. Ne yaparlarsa , ne derlerse sonuna kadar haklılar. Biz bencillik ve aptallık edip onların kariyerini geleceklerini mahvettik. Artık onlarla
yüzleşmeliyiz sonsuza kadar bu odada kalamayız değil mi?.. Birbirimizin gözlerine baktık ve hazırız anlamında kafamızı salladık. Chanyeol yanıma geldi,
beni kendine çevirdi ve sıkıca sarıldı. Aynı şekilde bende ona sarıldım,kafamı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. Kısa süre sonra ayrıldık ellerimi tutup
kapıyı açtı. Yavaş adımlarlasalona ilerledik gereçekten korkuyordum. Exo üyeleri suratları asık bir şekilde kanepede oturuyorlardı. Geldiğimizi gördüklerinde
hepsi bakışlarını bize çevirdi. Suho hyung telaşlı bir şekilde ayağa kalktı. Sıkıcı gözlerimi kapatıp Chanyeol'un elini sıktım.
''Çocuklar siz iyi misiniz? Taşlar veya cam parçaları bir yerinize falan gelmedi değil mi?'' diyerek omzumdan tuttu. Şaşkınlıkla gözlerimi açıp Suho hyunga
baktım gerçekten endişelenmiş görünüyordu. Benim beklediğim tepki bu değildi?
''İ-iyiyiz t-teşekkürler'' dedi Chanyeol şaşkınlıkla kekeleyerek.
''Bi-biz çok üzgünüz. Çok özür dilerim tü-tüm bunlar bizim hatamız, sizi tehlikeye attık. Her şeyt i-için çok üzügüm ve sizin için her şeyi yapmaya hazırım.''
ağlarken zorla konuşabilimiştim. Suho hyung omzumdaki elini indirdi. Bütün üyeler yavaş hareketlerle kalkıp karşımıza dikildiler. Korkuyordum ben Byun
Baekhyun Exo üyelerinden korkuyordum aslında daha çok verecekleri tepkiden korkuyordum.Chanyeol'un kolunun morardığına emindim. En fazla ne
olabilir ki değil mi? Bir süre daha sessizlik devam etti ve en sonunda Suho hyung elini uzattı ani hareketiyle sıçramıştım. Ah ne yapmam gerekiyor? Neden
elini uzattı ki şimdi? ''Chanyeol'un dürtmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve korkuyla elimi onunkiyle birleştirdim. Nazikçe elimi sıkıp yüzüne parlak bir
gülümseme yerleştirdi.
''Tebrik ederim çocuklar'' diye neşeli sesiyle konuştu Suho hyung. Verdiği tepkiyle şaşkınlığım kat ve kat artmıştı. Ne için tebrik ediyor? olanlardan hiç bir
şey anlamıyorum.
''N-ne? Na-nasıl? Ne için tebrik ediyorsun h-hyung?'' şaşkınlığım konuşmamada yansımış fazlasıyla kekelemiştim.
''Baek lütfen sakin ol . Tabi ki de çıkmanızı tebrik ediyorum'' dedi neşesini koruyarak. Daha ne kadar beni şaşkınlığa uğratabilir? Duygularım o kadar karışık
ki. Bir yandan suçluluk duygusu , bir yandan hayranlarımızı kaybetmemin verdiği acı,bir yandan ilerde alacağımız tepkiler ve yaşayacaklarımızın verdiği
korku. Diğer yandan üyelerin tepkilerinin verdiği tedirginlik ve şaşkınlık,aynı zamanda Chanyeol ile dün gece yaşadıklarımızın utangaçlığı ve şu an beni
sıkıca tutan ellerinin verdiği o güven hissi. Tüm bu duygularla nasıl başa çıkabilirim ben?
''T-teşekkürler hyung'' dedi kalın sesiyle Chanyeol.
''Çocuklar hepimiz şuraya oturup her şeyi düzgünce konuşalım.'' dedi Kris hyung. Soğuk sesi yeniden ürpermeme sebep oldu. Herkes onun dediğini
yapıp teker teker oturdu. Chanyeol ve bende birbirimizin elini bırakmadan yavaş ve tedirgin adımlarla Suho hyungun yanına oturduk.
''Chanyeol, Baekhyun öncelikle sizin adınıza çok sevindik ve tebrik ederiz. Az önce olanlar gerçekten çok üzücü ama bizim onlar gibi tepki vereceğimizi
aklınızdan geçirmeyin. Biliyorum bu farklı yani bir erkeğin bir erkekle çıkması çoğu insan bunu kabullenemiyor ve tepki gösteriyor ama biz onlar gibi değiliz.
Her şeyden önce bunca zaman birlikte yaşadık hayatlarımızın dönüm noktalarını birlikte yaşadık bugün eğer böyle bir raddeye geldiysek bu hepimizin
sayesinde oldu. Beraber ağladık beraber güldük beraber yorulduk beraber gurulandık ve bu süreç içerisinde tıpkı bir aile gibi birbirimize bağlandık.. Nasıl
bu duyguların hepsini beraber yaşadıysak bu sorununda üstünden beraber geleceğiz. Biz bu yola beraber çıktık ve biteceksede beraber biteceğiz.''diye
bitirdiğinde hepimizin gözleri dolmuştu Kris hyung ilk defa bu şekilde konuşmuştu ve hepimiz duygulanmıştık.
*flashback Luhan*
''Evet lanet evet sorun olarak görüyorum çünkü hep benim yanımdasın. Sen benim yanımda olduğun güldüğün sürece nasıl sana olan aşkımdan
vazgeçebilirim?'' diye bağırarak ayağa fırlamıştım. Lanet olsun ne dedim ben? Sehun donmuş gözlerle bana bakıyordu. Kafamı yere eğip gözlerimi
kapadım daha ne kadar batırabilirim? Kendime kızarken beni saran iki kolla sıçramıştım. Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açılırken kalbim davul gibi çalmaya
başladı.
''Vazgeçme o zaman. Neden vazgeçmek istiyorsun ki?'' sakin ses tonuyla konuştuğunda söyledikleriyle şaşkınlığım daha da artmıştı.
''Se-Sehun b-ben''
''Asla vazgeçmeye kalkma hyung. Beni hep sev.''diyip ayrılmıştı. Ne demeye çalışıyorsun Sehun-ah yoksa dalga mı geçiyorsun? Cidden anlamıyorum.
Eğik olan kafamı elleriyle çenemi kavrayıp kaldırmıştı, gözlerimi gözlerine sabitlediğimde sulandığını gördüm.
''Sehun ben ben anlamıyorum. Ne demeye çalşıyorsun?'' diye sordum kısık bir sesle.Yüzüne masum bir gülümseme yerleştirdi ve çok geçmeden
dudaklarımdaki narin ve sıcak dudakları hissetim. İlk baş şaşırıp refleks olarak itmeye çalıştım ama işe yaramayınca yıllardır hayalini kurduğum o öpücüğün
zevkine bıraktım kendimi. Bu his o kadar güzel ki. Onun zarif küçük ve ıslak dudaklarını hissetmek bu dünyada yaşayabileceğim en güzel his. Öpücüğüne
karşılık verdiğimde belimden kavrayıp kendine daha da yaklaştırdı. Ellerimi beline doladım ve uzunca süre bu muhteşem hissi tattık. Dudaklarımız
biribirinden küçüğk bir şapırtıyla ayrıldı. Alnını alnıma dayadı, nefesimizi düzene soktuğumuzda eliyle yanağımı kavrayıp okşamaya başladı.
''Sanırım bu anlamana yetmiştir ama gene de söylemek istiyorum, sana deli gibi aşığım Lu.''
*flashbak and Baekhyun*
''Ayrıca siz yanlız değilsiniz çocuklar. Artık açıklamanın tam zamanı, biz Kai ile beraberiz.'' dediğinde Kyungsoo herkes şokla onlara bakıyordu. Kyungsoo
ile Kai çıkıyorlar mı? Ah sonunda kyungsoo' da benim gibi sevgisinin karşılığını almış.
''Herkes açıklamaya başladığına göre bizde açıklayalım o zaman. Hyunglarım ben ve Luhan birlikteyiz.''dediğinde Kaisoo çiftinden daha büyük bir şok
geçirmiştik. Luhan ve Sehun HunHan yani gerçekler. Woahh bütün çiftler gerçek mi oluyor yoksa?
''Başka çift kaldıysa buyursun açıklasın'' dedi Jongdae sesinde kıskançlık vardı sanki.
''Peki. 1 Yılın sonunda açıklıyoruz artık . Tao ve bende 1 yıldır çıkıyoruz.'' 3. şokuda geçirmiştik 1 yıl boyunca beraberlermiş ve hiç birimiz anlamamışız
öyle mi?
''Başka başka daha var mı?'' dedi Jongdae artık sesindeki kıskançlık ortaya çıkmıştı.
''Yok sanırım'' dedi Suho hyung
''Hayır yok'' dedi Mİnseok hyung ciddi ses tonuyla.
''Keşke bende sizin gibi amacıma ulaşabilsem.''diye sessizce söylendi Chen.
''Ne yoksa senin bu gruptan hoşlandığın biri mi var?'' diye merakla sordu Minseok hyung heyecanlı görünüyordu. Jongdae kızarmış ve telaşlanmıştı.
Bakışları doğrudan Minseok hyungu bulmuştu. Bu bakışlarda nedir böyle? O kadar çaresiz ,üzgün ve aşkla bakıyordu ki Chen'i ilk defa böyle görüyorum.
Kısa süre sonra bakışlarını Minseok hyungtan çekip kafasını hayır anlamında iki yana salladı. Bu bakışların,hareketlerin ve söylediklerinin tek bir açıklaması
var Chen Minseok hyunga aşık hemde deliler gibi. O bakışı kendime o kadar yakın hissetim ki çünkü o bakış benim Chanyeol'a bakışımdı. Şu anda Chen'e
sarılıp teselli verme dürtüsüyle dolmuştum umarım oda birgün bizim gibi sevgisinin karşılığını sevdiği adamı kazanır..

*yeni bölümü geciktirdiğim için çok üzgünüm bazı problemler yaşadım bu yüzden yazmaya vakit bulamadım. Artık sık sık yeni bölüm atmaya çalışacağım. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum ve teşekkür ederim ^^*

Fanboy BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin