Tatilimizin son günleriydi ,yapılacakların neredeyse tamamını yapmıştık ve artık yapacak hiçbirşeyimiz kalmamıştı.
Bu yüzden günümüzü sıkılarak geçiriyorduk."Hey, hadi kalkın biraz gezelim. Oturmaktan patladım burda!" diye isyan etti Luhan hyung.
Herkes hissiz gözlerle onu süzerken sevgiliside ona katılmıştı. Hep beraber anlaşıp ayağa kalktık. Boş boş oturmaktan iyidir.
"Oh buldum, çocuklar biraz aksiyon yaşamaya ne dersiniz?" diye parlayan gözlerle sordu Kyungsoo.
"Ne aksiyonu?" diye sordu Lay hyung,sıcaktan halsizleşmiş haliyle.
"Geçenlerde buranın yakınlarında bir orman görmüştüm. Orayla ilgili ilginç söylentilere şahit oldum. Oraya gidenlerin öldüğü gibi ve o günden beri içim içimi yiyor oraya gitmek istiyorum." bitirdi hevesle. Onu hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim.
Bazılarımız Kyungsoo gibi heyecanlanıp kabul ederken, bazılarımız bunun tehlikeli olabileceğini söylüyordu.
Ben ise ortadaydım yani gitmeyi istiyorum ama bir yandan da tehlikeli olacağı aklıma geliyor ama biraz aksiyondan zarar gelmez öyle değil mi?
Kyungsoo herkesi ikna ettikten sonra hepimiz onu takip ediyorduk. Gittiğimiz yerler ıssızlaşmaya başlıyordu..En sonunda gelmiştik. Orman oldukça ıssız ve ürkütücü görünüyordu.
Düşündümde belki de iyi bir fikir değildir ha? Tabiki de korkamadım sadece tehlike olabileceğinden ötürü şey ettim yani bir ayı yada yılan çıkabilir değil mi?Ormanın içinde gittikçe ilerlerken güzel kuş sesleri yerine ürkütücü hayvan sesleri almıştı. Korkuyla yutkunup Chanyeol'un elini tuttum. Korktuğumu anlamış olacak ki sıkıca sardı ellerimi. Ouvv seninle cehenneme bile giderim be.
Birbirimize tatlı tatlı bakarken romantikliğimizi bozan Luhan ve Sehun ikilisinin birbirine söyledikleri vıcık vıcık aşk sözleri ve çıkardıkları sesler oldu. Pıtırcığım ne be?
İkisinede dönüp kusma sesi çıkardım. Bana ölümcül bakışlar atmaya başlamışlardı bile."Kyungsoo ah nereye gidiyoruz biz böyle?" diye sordu lider Suho hyung. Bende bunu düşünüyordum daha ne kadar yürüyeceğiz?
"Aslına bakarsanız." dedi mahçup gözlerle bize bakarak. Kesinlikle nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir bilgisi bile yoktu...
"Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrin bile yoktu değil mi?" diye söylendim. Kafasını eğip evet anlamında salladı.
"Yah seni baykuş kafa bizi buraya getirdin ve nerede olduğumuzu bilmiyorsun öyle mi? Havada birazdan kararız nasıl geri dönücez?"
Diye bir yaygara kopardı Luhan hyung. Gayette haklıydı. Tatil planlarımın içinde ürkütücü bir ormanda hava kararırken kaybolmak kesinlikle yoktu!"Nasıl geri döneceğimizi bilen var mı?"
***
Yarım saattir ormanda çıkış yolu arıyorduk ama bulabildiğimiz yabani hayvanlar ve zifiri karanlıktan başka bir şey değildi.."Lanet olsun ne yapıcağız?" diye isyan etti Tao. Korktuğu apaçık ortadaydı. Yahu bu adam ufacık böcekten korkuyor kaldıki zifiri karanlıkta yabani hayvanlarla dolu bir ormanda kaybolmuştu. Bacaklarının titrediğini görebiliyordum. Gerçi bende pek farksız sayılmazdım.
"Şurada bir ışık var sanırım." dedi Chen. İşaret parmağıyla gösterdiği yere baktığımızda bizde görmüştük. Yani ölmeden önce görünen beyaz ışık değildi.
Hepimiz oraya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık. Belki bir umut sığınabileceğimiz bir yerdi. Yaklaşık on dakika yürüdükten sonra bir ev çıktı karşımıza. Korkunç bir evdi hani şu hayaletli evlere benziyordu. (hayalet sevgilime gönderme udjf)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanboy Baekhyun
RandomFanfictionların etkisinde kalan sadece hayranlar mıdır? Peki ya Baek okuduğu fanfictionlar sayesinde aslında kim olduğunu ve ilk aşkını bulursa ? Peki ya diğerleri? Yazar : HANRIS