12.Bölüm

1.4K 120 7
                                    

Valizlerimizide alıp evden çıktık. Kapıda bekleyen arabamıza bindik ve havaalanına doğru yola çıktık. Chen'i süzdüğümde oldukça üzgün ve çökmüş görünüyordu. Xiumin hyungla aralarında ne geçtiyse gerçekten çok üzülmüş olmalıydı. Yemek bile yememişti..
"Chen sen iyi misin?"diye sordu Lay hyung. Chen ufak bir tebessümle kafasını evet anlamında salladı. Bunun doğru olmadığını biliyorum tabi ki. Diğerleride sezmiş olacak ki tuhaf gözlerle Chen'i süzüyorlardı. En kısa zaman da Xiumin hyungla konuşup neler olduğunu öğrenmeliyim. Çok geçmeden havaalanına ulaşmıştık, gereken işlemleri halledip yoğun hayran ve tiksinen insanlar eşliğinde uçağımıza bindik neyse ki uçağın bu bölümü sadece bizden oluşuyordu. Bunun verdiği rahatlıkla Chanyeol ve ben sarılarak sohbet ediyorduk.
"Hayatım bu çift olarak çıktığımız ilk tatil çok heyecanlıyım." dedi vr gülümseyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Bende çok heyecanlıyım bitanem" omzuna kafamı yastlayıp kendimi onun sıcaklığına bıraktım. Şu an herşey rüyaymış gibi geliyordu. Eğer bir rüyaysa ömür boyu sürebilir mi? Biliyorum bu cümle biraz klişe oldu ama başka türlü açıklayamam idare edin. "Rüya gibisin Baekhyun. En güzel rüyam ve bu rüya ömür boyu sürecek sevgilim" dediğinde yüzümdeki aptal sırıtmaya engel olamayıp kedi gibi ona sürtündüm.
"Uh chaniee~"
"Hoşuna mı gitti huh?" dedi yaramazca. Sırıtışım ikiye katlandı ve başımla onayladım. Otuz iki diş gülüşüyle yanaklarımı sıktı. Şu an çok tatlıyız biliyorum ve siz dayanamıyorsunuz işte Baekyeol farkı. Başkalarıyla konuşuyormuş gibi konuşmam normal mi? Sanırım iç sesim kafayı yedi. Biraz sonra Chanyeol ve ben birbirimizin koynunda huzurlu bir uykuya daldık..

***
Odalarımıza yerleşip bir şeyler yemek için yemek katına indik. Açık büfe tarzındaki yerden bol bol yemek alıp masamıza oturduk. Tabi Chen gene hiçbir şey yemiyordu.. Sanırım bu işe daha erken el atmam gerek. Chen'i dürtüp zor da olda bir kaç lokma birşey yemesini sağladım. Karşımdaki HunHan çiftide birbirlerine yemek yediriyorlardı. Ne kadar kıskansamda Chen bu durumdayken onu daha fazla üzemem. Ben merhametli,düşünceli,zeki,tatlı mı tatlı, muhteşem sesli Park Baekhyun'um. Az önce Park Baekhyun mu dedim ben? Hihi Park Baekhyun'da fena durmuyor ha kk. Tamam ergen kızlara bağlama Baek. Önümde ki çeşit çeşit yemeklerden tıkındıktan sonra karnımı ovdum.
"Ah fazlasıyla doydum. Şimdi ise odama çekilip bir güzel dinleneceğim" dedi Suho hyung gerinerek. Bende aynısını yapıcam tek bir farkla Chaniime sarılıp uyuyacağım hıaaa. Yorgun olduğumuz için hepimiz yemeklerimizi yedikten sonra odalarımıza çekildik. Chanyeol'un kollarında güzel bir uyku için üzerimdekilerden kurtuldum ve pijamalarımı giydim. Chanyeol dudaklarını yalayıp aslanın avına baktığı gibi bana bakıyordu sanırım uzun bir gece olacak hihi. Böyle hıaa gibi hihi gibi kkk gibi salak saçma sesler çıkarmam benim değil tamamen yazarın suçu. Yazar hikayeyi yazarken böyle sesler çıkarıyor.(beni ifşa eden Baek) yazar ifşa etme keyfisi (sus bakiyim hikayeye dönelim şimdi senin Chanyeol'la ateşli dakikalar geçirmen gerek) ya yazar utandırmasanaaa
(fingirdek seni neyse hikayeye dönelim)
"Baek" dedi ateşli sesiyle. Sadece bu sesiyle bile beni baştan çıkarıyor.
"E-efendim?"
"Bu" diyip bana bir adım attı.
"Gece" diyip bir adım daha attı.
"Uyumaktan" bir adım daha.
Sanırım bana ateş bastı..
"Daha başka" ve tam karşımda.
"Şeyler" diyip dudaklarını ısırdı ve kollarını belime doladı.
"Yapmaya ne dersin?" yanaklarımdan adeta ateş fışkırıyordu. Kendini bana sürttüğünde dudaklarımdan bir inleme çıktı. Uzun ve ateşli gece başlıyor..

***
Şortlarıyla beraber sahile doğru bağırarak koşturuyorlardı. Tabi ben Luhan hyung ve Kyungsoo hariç. Çünkü kıçlarımızdaki ağrı buna büyük bir engeldi. Anlaşılan tek ateşli zamanlar geçiren biz değilmişiz..
"Baek dün çok bağırıyordun" dedi Luhan hyung yan sırıtışıyla. Kızarmamak için yüzümü başka yöne çevirdim.
"Sanki sen farklıydın bütün gece." dedi kyungsoo. Luhan hyung utançla başını eğdi.
"Anlaşılan üçümüzde farklı değiliz" dediğimde gülüştük. Bizimkilerin yanına gelmiştik.
"Ben denize giriyorum" diyerek koşmaya başladı Tao. Arkasından diğerleride bağrışarak koşturuyorlardı. Daha fazla dayanamayarak bizde arkalarından koştuk ve kendimizi ılık mavi sulara bıraktık. Su çok güzeldi. Ellerimle Chanyeol'a su atıyordum oda bana karşılık veriyordu. Diğerleride bu eğlenceye katıldı. Xiumin hyung elindeki deniz topunu kris hyunga fırlattı ve oyun başladı. Bu gerçekten geçirdiğimiz en güzel tatillerden biriydi hatta en güzeli kk. Deniz voleybolu bittikten sonra Chanyeol beni omuzlarına aldı sonra ise bütün çiftler buna katıldı sıra Xiumin hyung ve Chen'e geldiğinde meraklı gözlerle ne yapıcaklarıma baktım. Xiumin hyung katı bir şekilde duruyordu. Sanırım Chen bir kez daha üzülecek, sanıyordum ki Xiumin hyung birden Chen'i omuzlarına aldı. Chen şaşkınlıktan gözlerini kocaman açmıştı. Xiumin hyungun ufakta olsa tebessüm ettiğini görünce Chen'e bakıp gülerek göz kırptım o da burukça gülümsedi.
"1,2,3" diye saydı Luhan hyung ve hepimiz aynı anda geriye doğru atladık..

***
Şezlongumuza uzanıp tepedeki güneşin keyfini çıkarıyorduk. Uzun zamandan beri tatile çıkmamıştık heryerimin gevşediğini hissediyorum. Portakal suyumu yudumlarken karşımda Chen ile birlikte kumdan kale yapan yunan heykeli gibi sevgilime baktım. Pürüzsüz teninde güneş ışınları parlıyor, saçındaki su damlaları yere düşüyordu. Nefes kesen görüntüyle yutkundum. Gerçekten insanlar zorluk çekmeden mutlu olamıyorlar. Mutlu olmak için zor şeyleri atlatmamız gerekiyor. Pes etmeden zor günlere göğüs gerersek bir gün aydınlığa çıkacağız..

(süpriz yb jdjd)

Fanboy BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin