Tehtid

50 8 0
                                    

 3. Bölüm :  Tehdit

  Tam ağzımı açmıştım ki. Karşımda gördüğüm kişiyle açılan ağzımı yavaşça kapattım. Şimdi anlıyordum bu üç kızın neden önümü kestiğini. Bu kızı tanıyordum sınıfta tartıştığım kızdı. Sanırım adı Edaydı.

  Bir tane kız kapının önünde beklerken biri sağ biri sol tarafıma geçtiler. Eda uzun bacaklarını kullanarak yavaşça önüme geçti. Ve hareketlerini aramızda çok az bir mesafe kalana kadar devam ettirdi. Beni baştan aşağı süzdü. Bende onu aynı şekilde süzmeye başladım. Gerçekten çok düzgün bir fiziği ve çok uzun bacakları vardı. Ela gözleri siyah saçlarını tamamlıyordu. Beni incelemesini bittiği zaman yüzünü buruşturarak ela gözlerini yeşil gözlerime dikti. Başımı biraz daha dikleştirerek ona tehditkar bakışlarla baktım. Başını biraz daha bana yaklaştırdı aramızda sadece beş santim vardı. " Bana bak yeni! Sınıftaki davranışlarını beni tanımadığın için görmezden geleceğim. Seni bir daha Ateşin -... " Daha cümlesini bitirmeden sert bir sesle konuşmaya başladım.

  " Tanıtsana bana kendini. Bak merak ettim şimdi bu içi boş tehditlerinin nereden geldiğini (?) " Ela gözleri öfkeden alev almıştı sanki. Büyük bir hırsla beni omuzlarımdan tutup itti. Dengemi sağlayamayıp birkaç adım gerilemiştim ki kollarımda hissettiğim eller kendimi düşürdüğüm aptallığı gün yüzüne çıkarmıştı. Tuvalette bekleyen diğer üç kızı unutmuştum. Şimdi ise ikisi kollarımdan sıkı bir şekilde tutmuştu. Diğeri ise Edanın yanına duruyordu. Kollarımı deli tutarmış gibi sıkıca tutan iki kızdan kurtarmaya çalıştım ama sonuç kolluma batırılan ojeli uzun tırnaklar oldu.

  Eda beni tutan iki kızla da gözleriyle konuşup yüzünü bana yaklaştırdı. Kibirli bir ses tonuyla konuşmaya başladı. " Ne o? Dilini mi yuttun az önceki gibi konuşsana yine. " Tamam, ben pek kavga etmesini becerebilen biri değildim. Az önceki atarımı da neye güvenerek yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu açıkçası. Ve fazla atarın göte battığının canlı kanıtıydım sanırım.

  Karnıma yediğim sert yumruk darbesi ile sesli bir şekilde inledim. İki büklüm olarak eğildim. Karnımda müthiş bir ağrı hissediyordum sanki iç organlarım birbiriyle derin bir münakaşaya girmiş gibiydi. Beş saniye sonra ise bu acı saç diplerimde yansıdı. Saçlarımdan tutarak başımı geriye doğru çekmişti ki tuvaletin kapısı açılıp içeriye sarışın kıvırcık saçlı bir kız girdi. Bizimle aynı yaşta gibi duruyordu. Kızı bir yerden tanıyordum ama şu durumda nereden olduğunu anlayabileceğimi sanmıyordum. Kıvırcık saçlı kız gördüğü manzara karşısında ağzı açık kalmıştı. Daha ne olduğunu anlayamadan üçüncü ve boşta bekleyen kız sarışın kızı zorla dışarıya çıkarttı. Eda kin dolu gözlerine bana çevirip saçlarıma elini biraz daha doladığında tuvaletin kapısı gürültülü bir biçimde açıldı ve içeriye Ahmet Hoca girmişti. Eda ve kollarımı tutan iki kız beni bir anda bırakınca yerle buluşmam çok uzun sürmedi. Ahmet hoca lav püskürten bir volkan gibi " Öztürk hemen odama. " Eda şok olmuş bir biçimde Ahmet Hocaya bakarken. Başını dikleştirip emin bir ses tonuyla. " Yanlışınız var Hocam. "

  " Şimdi." Ahmet Hocanın sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki ben bile yerimden sıçramıştım. Düştüğüm yerden yavaşça doğruldum. Eda yanımdan geçerken bir saniye bekleyip gözlerini bana dikti ve son kez tehdidini söyleyerek yanımdan ayrıldı. " Bu burada bitmedi Rollas. " Eda ve yanındaki diğer kızlar Ahmet Hocanın öfkeli bakışları eşliğinde tuvaletten çıktılar. Açıkçası Ahmet Hocanın buraya nasıl bu kadar kısa sürede vardığını anlaya bilmiş değildim. Eda ve diğer kızlar tuvaletten çıktıktan sonra içeriye az önce tuvalete giren sarışın kız girdi. Telaşla yanıma yaklaştı. " İyi misin? " dedi. Gözleri beni süzerken ne kadar hasar aldığımı kontrol ediyordu. Olumlu anlamda başımı sallaydım. Sarışın kızı tanımak için gözlerimi yavaşça kısıp baktım. Şimdi hatırladım kızla aynı sınıftaydık ama henüz adını hatırlayamamıştım. Kız bunu anlamış gibi elini bana uzatarak kendini tanıttı. " Ben Eylül bu arada. " dedi samimi bir ses tonuyla uzattığı elini yavaşça sıktım ve konuşmaya başladım. " Ecem. " Eylül bir anda bir şey hatırlamış gibi panikle konuşu. " Umarım iyisindir. Eda pek bulaşılacak bir kız değildir. " Gözlerimi kısıp onu süzmeye başladım.

  " Ahmet Hocaya sen haber verdin değil mi? Ben de bu adam nasıl buraya geldi diyorum. Her şey için teşekkürler. " dedim minnet dolu bir sesle. Önemli değil dercesine elini havada rastgele salladı. Eylül bana bakıp yüzünü buruşturarak " Berbat görünüyorsun. Hadi önce üzerinin düzeltelim sonra kantine inelim. " dedi Aynanın karşısına geçip kendime bakınca ona hak verdim. Düz kumral saçlarım birbirine girmişti ve okul üniformamın hali de saçlarımdan aşağı değildi. Üzerime çeki düzen verdikten sonra tuvaletten çıkıp kantine doğru ilerlemeye başladık.

  Kantinde boş bulduğumuz masalardan birine oturup konuşmaya başladık. Eylül' ün babasının bir cerrah annesinin ise hemşire olduğunu öğrendim. Zeki bir kızdı. Ve Eylülden öğrendiklerime göre Ateşle – mavi gözlü çocuğun adının Ateş olduğunu öğrenmiştim- Eda arsında adını koyamadığı şeyler olduğunu söylemişti. Sevgili gibi öpüştüklerini ama sevgili olamadıklarını. Böyle söyleyince kulağa baya saçma geliyormuş. Ayrıca Edanın babası okula her yıl yüklü bir bağış yaptığından pek karışanı olmuyormuş. Yani kızlar tuvaletindeyken Ahmet Hoca ona kızınca neden bu kadar şaşırdığı anlaşılıyordu.

  Sohbetimizi çalan ders zili yüzünden bölmek zorunda kalmıştık. Oturduğumuz masadan yavaşça kalkıp dolapların bulunduğu kata doğru ilerledik. Burada herkesin kendine ait bir okul dolabı vardı. Ama ben henüz kendi dolabımın anahtarını ve yerini öğrenememiştim. En kısa sürede bunu halletmem gerekiyordu.

  Eylül mavi demir dolabın anahtarını yerine yerleştirip dolabını yavaşça açtı. Gerçekten düzenli bir kızdı bu okul dolabından bile anlaşılıyordu. O anda aklıma gelen soruyu Eylüle yönelttim. " Eylül. "

" Hı. "

  " Sence bu okulda birinin sınıfını kim değiştire bilir? " Aklıma bugün sınıfımın birden değiştiği gelmişti ve bunu Eylüle sormak istemiştim. Eylül başını yavaşça bana çevirip. " Bilemiyorum. Hem etrafına bir baksana her yerde o zengin züppelerini görebilirsin. " Gözleri arkada bir noktada sabit kalınca konuşmaya başladı. " Ve işte biri bize doğru geliyor. " Yüzünü buruşturup bana döndü ve çaktırmadan konuşmaya başladı. " Sana o zengin züppelerinin çok uzakta olmadıklarını söylemiştim. " dedi

  Yanımıza yüzünde Eylülün bahsettiği zengin züppe sırıtışlarından vardı. Eylül hızla eşyalarını topladı. O an bize yetişen çocuk konuşmaya başladı. " Merhaba Eylül. " Beni yeni fark etmiş gibi bana döndü. " Seninle tanışma fırsatımız olmadı. Ben Yağız. " dedi.

 " Ecem. " dedim düz bir sesle. Eylül rahatsız bir ses tonuyla " Biz de tam gidiyorduk Yağız. Neyse seninle sonra konuşuruz. " dedi. Yağız bana dönerek. " Tanıştığıma çok memnun oldum. " dedi. Sadece kafamı sallamakla yetindim. Biyoloji sınıfından içeriye girip Eylülle beraber boş ikili laboratuvar masalarından birine yerleştik. Üç dakika sonra sınıfa orta yaşlı ama minyon bir öğretmen içeriye girdi. Hiç vakit kaybetmeden derse başladı. Bende kendini tanıt gibi bir muhabbette girmediği için sevinmiştim.

  Ders başlayalı on beş dakika olmuştu ki kapı gürültülü bir biçimde açıldı ve içeriye Eda girdi. Biyoloji Hocası Betül Hoca alev saçan gözlerle Edaya baktı. Eda memnun olmadığını belli eden bir ses tonuyla konuştu. " Ahmet Hoca diğer biyoloji laboratuvarını temizlememi söyledi. " dedi Betül Hocayla Eda konuşurken dikkatimi kulağıma eğilip fısıldayan Eylüle çevirdim. " Desene Ahmet Hoca biyoloji laboratuvarını temizletecek kadar gözü dönmüş. " dedi hafif bir gülümseme ile.

  Son derste bitmişti ve artık özgürdüm. Okul merdivenlerini uyuşuk adımlarla inerken yine sessizliği dinlemeye başladım. Merdivenleri inmeyi bitirdiğim de karşımda Edayı görünce ufak bir şaşkınlık yaşadım. Onu umursamadan yanından geçecekken önüme geçip yolumu kesti. Bakışlarımı gözlerine çevirdiğimde ise nefret kusuyorlardı.

  " Kim olduğunu bilmiyorum Rollas. Ama öğrendiğimde arkanı toplayacak birilerini bulsan iyi edersin. " Ve arkasına bile bakmadan yanımdan ayrıldı.    


Karanlığın  İzleri (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin