KÜÇÜK SIRLAR

KS-1

Elimde telefonla öylece kalmıştım ama kesinlikle neler döndüğünü anlamamıştım.İstanbula daha yeni gelmeme rağmen insanların eğlenebileceği birimi olmuştum yani?Salondaki tekli koltuğa doğru ilerledim.Aklımdaki sorulara bir cevap bulmam gerekiyordu.Sonuçta film çevirmiyorduk burda.Mesajın sonundaki "E"harfi ne anlama geliyordu?Telefon numaramı nerden bulmuşlardı?En önemlisi yeni bir arkadaş ortamı bulmam ve Aras'ın benim erkek arkadaşım olabiliceği ile ilgili şeyleri nerden biliyordu?Tamam gerçekten düşünülebilecek önemli bir konuydu ama daha çok düşünürsem aklımı kaybedebileceğimden korkuyordum.Kesinlikle şu durumda kitap okuyup başka dünyalara yolculuk yapmak en mantıklısıydı.Nasıl olsa neler döndüğünü zaman gösterecekti.Elimdeki kitaba baktım.Sanırım bu dünyada isteyebiliceğim en güzel şey eski fransız dönemlerinde yaşayıp,o güzel korseli kıyafetlerden giymekti.Sadece uzaktan bakarak birine bağlanmak ve odanda bir not bulup aslında o kişininde sana karşı duyguları olduğunu öğrenmek.Tabi sadece notlarla.Gizemli birinin tekrar gizemli bir şekilde hayatını kurcalayıp, o kişiyi düşüncelere boğmak için telefona gönderilen bir mesaj yoktu o dönemlerde.Tekrar sinirlerim bozulunca kitabın kapağını kapattım.En sevdiğim kitabın en güzel bölümünde sadece bir kelimeye takılıp düşünmemi gerektirecek kadar yoğunmuydu bu konu?Yerimden kalkıp yatak odasına doğru ilerledim.Zaten saat 11 olmuştu.Evde cips ve televizyonda izleyebileceğim güzel bir yabancı dizide olmadığına göre uyumak mantıklıydı.Genelde bu saatlerde uyuyan biri değildim aslında ama uyumassam tekrar düşünceler beynimi yiyecekti.Kafamdan herşeyi çıkarıp kendimi uykuya teslim ettim.

**
Kesinlikle güneş ışıklarının gözüme vurmasıyla uyanmadım.Bugün okulumun ilk günüydü ve çalar saatimin beynimi patlatmasıyla uyandım.Hemen yataktan kalkıp dolabın karşısına geçtim.Yüksek bel beyaz eteğimi ,siyah büstiyeri ,dizüstü siyah çoraplarımı ve gizli topuklu beyaz ayakkabılarımı giydim.Aşağı inip annemsi kahvaltı yapmanın berbat bir duygu olduğunu geçirdim içimden.Arabam olmadığı için bir taksi çağırdım.On beş dakika sonra taksi gelince bindim ve Işık okullarına gidiceğimizi söyledim.Yaklaşık on dakika sonra arabadan indim.Şimdi müdürün yanına gidip sınıfımı öğrenecektim.İçimden Hande ile aynı sınıfa düşebilmek için dua ederken okulun bahçesine girdim.Bir kaç kişi dönüp baktı.Normaldi bu.Sonuçta son sınıfı okumak için gelen pek insan yoktur.Arkamdan adımın sesi gelince arkamı döndüm.Arası görünce içimdeki farketmediğim heyecan gitti ve yerini rahatlık aldı.Kendimi kastığımı farketmemiştim."Ooo kimler burdaymış"deyip elini omzuma attı ve saçımı karıştırdı.O böyle yapınca alt sınıfların bakışları sertleşti.Galiba Aras okulun popüler çocuğuydu.Yakışıklı olmasından kaynaklanıyordur herhalde.Çünkü Arası tanısalar pek klasik popüler çocuk karizmatiği olmadığını görürlerdi.Aras'ın eli omzumda müdür odasına doğru ilerlemeye başladık.Müdürün odasının yanına gelince kapıyı çalıp içeri girdim."Merhaba ben Elis Akpınar sınıfımı öğrenmek için gelmiştim."Müdür klasik kel olanlardandı.Şuana kadar gittiğim tüm okulların müdürü keldi.Hep böyle olmak zorundamıydı?Müdür önündeki birkaç dosyayı karıştırdı.Ağzını açtı.Konuşmasını bekledim ama konuşmadı.Geri kapattı.Hah.Oyunmu onuyor?Baya sıkılmıştım beklemekten.Odayı incelemeye başladım.İki üç tane klasik siyah koltuk vardı işte."Sınıfın 12-B"Sadece bunu demesi için on dakika beklememmi gerekiyordu yani?Teşekkür edip odadan çıktım."Naptınız kızım müdürle?Yarım saat bekliyorum."
"Ya konuşabilme problemi var galiba.Sadece bir dosyaya 10 dakika baktı ve sınıfımı söyledi."Güldü ve "Daha çok karşılaşıcaksın böyle insanlarla."Geldiğim okuldaki kadar garip olamazdı hiçbir yer o yüzden zaten alışıktım."Ee sınıfın ne?"Ya bide o kadar dua etmiştim içimden çocuğa sınıfımı söylemedim."12-B lütfen seninde 12-B olsun lütfen" dedim ama Aras'a bakınca mutlu bir ifadeyle karşılaşamadım ve omuzlarım düştü."Bende seninle aynı sınıfta olmayı çok istiyordum ama üzülme Hande ile aynı sınıftasın."İçimi tekrar mutluluk kapladı.Ardından zil sesi.Başlıyoruz..."Zil çaldı.Kendine iyi bak tenefüslerde yanına gelicem"dedi öptü ve gitti.Bende sınıfa doğru ilerlemeye başladım.Sınıfa girince neredeyse bana bakmaya başladı.Hande hariç.Sınıfa sessizlik hakim oldu.Kendimi kastığımı hissettim.Hande'de bana döndüğü an sınıfa kolay kolay kimsede duyulmayan cırtlak ses hakim oldu.Koşa koşa ve heyecanla gelip sarılınca karşılık verip güldüm.Bu kızu seviyordum.Elimden tutup kendi sırasının yanına getirince yanındaki gözlüklü çocuğu yere attı ve sırtımdaki çantayı alıp kendi sırasına koydu."Bak şu kızla sürekli kavga ediyoruz sana selam verirse cevap verme."Hande'nin gösterdiği kıza baktım. Kızıl saçlı botokslu bir kızı gösteriyordu.Kızın cidden itici bir tipi vardı."Şu çocukta eminimki tenefüste yanına gelicek.Uzak dur."Gösterdiği kıvırcık saçlı tatlı bir çocuğa benziyordu"Neden?"diye sordum."Selin'in eski sevgilisiydi.Selin ayrılmak isteyince Mete kendine yediremedi.Sandalyesinin üstünde ketçap döküp tüm okula rezil etti."Kesinlikle insanların dış görünüşlerine aldanmamamız gerekiyordu.Ben tam Selin'in ne yaptığını sorucaktımki hoca geldi.İlk ders biyolojiymiş.En nefret ettiğim.Ben uyumayı planlıyordum ama öyle olmadı tabiki.Hande sayesinde okulda kimin kim olduğunu ve son iki yılda ne olup bittiğini öğrendim.Tenefüs zili çalınca Hande'ye tuvalete gidiceğimi söyledim ve yerimden kalktım.Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkayıp çıktım.Sınıfa girince tam da Hande'nin dediği gibi oldu Mete yanıma geldi."Hey.Yeni kız kendini tanıtmayacakmısın?"Hande'nin dedikleri yüzünden pek sıcak bir sohbet kurmak istemiyordum."Adım Elis."deyip geçiştirdim.Tam gidecekken kolumu sıktı.Çekmeye çalıştım ama bırakmadı."Ne bu havaların?Bu okulda işlemez böyle şeyler."dedi.Bağırdı.Tüm sınıfın gözü bizim üzerimizdeydi.Sinirlenmiştim."Belkide sadece seninle konuşup seviyene inmek istemiyorumdur."dedim.Bu sefer bende bağırmıştım.Kolumu daha çok sıktı.Gözlerime baktım.Kulağıma eğildi ve "Etkilendim.Kimse ilk geldiği halde birine bağırmaya cürret edemezdi.Bide benim gibi birine.Ama ne var biliyomusun?Bu burda bitmedi."dedi ve gitti.Aslında korkmadım desem yalan olurdu.Kolumu bıraktığı için kolumda karıncalanmalar hissediyordum.Ama o karıncalanmalar nasıl kastıysam artık kendimi hissedilmiyordu bile.Ben yüzüm asık bir şekilde sınıftan çıkarken yanıma Aras geldi."Bu suratın ne? Bir şeymi oldu?"Beni düşünüyordu.Bu iyi birşeydi."Hayır " deyip geçiştirdim.Aslında bu okulda birilerini geçiştirmemeyi öğrenmem gerkiyordu ama neyse."Pek öyle gözükmüyor ama sen bilirsin."Gülümsedim."Biraz başım ağrıdı sadece önemli bir şey yok." "Öyle olsun bakalım."dedi.Bende sınıfa girdim