Evet hepimiz o tüneli görmüştük. İçeride yeşil loş bi ışık vardı nerden geldiği belirsiz. Ordan başka gidecek yerimiz olmadığından mecbur oraya doğru yürüdük hepimiz. Aşağıya doğru yavaş yavaş iniyorduk ama tuhaf bi ses vardı uğultı,fısıltı karışımı bişey sanki bize bişeyler demek istiyordu. Biraz daha ilerledik ve küçük de olsa beyaz bi ışık görüdük sevinmiştik hızla oraya doğru yürüdük. Işığa yaklaştığımızda kapının anahtar deliği olduğunu fark ettik. Mine eliyle kapıya yavaşça dokundu ama kapı bianda açıldı. Hepimiz şaşkındık biri bize oyun oynuyo olmalıydı. İçeride pis bi koku vardı ilerledikçe cesetler görmeye başladık erkeklerin cinsel organları kesilmiş kızların her yerinde diken izleri vardı. Bu cesetlere işkence edilmişti belliydi ve bu cesetleri fareler hala kemiriyodu fakat bunu kim neden yapar onlarca cesedi neden bu hale getirirdi. Yavaşça yürümeye devam ettik ve bir gürültü çıktı etraf bir anda karardı ve kendimizi bianda bi odada bulduk. Burası bi gizli geçitmiydi yoksa bunların hepsi bana beynimin oyunumuydu şaşırıp kalmıştım. Odada iki tane kapı vardı hangisine gideceğimiz açısında takılmıştı oylama yapıp sağ taraftakinden devam ettik. Burada pis su vardı sadece ve gene o yeşil ışık vardı korkmuştum. İlerledik ve bianda çığlıklar gelmeye başlamıştı mine ve burak kaybolmuştu ortadan. Arkamızdaki yolda olsalar görürdük ama nereye kayboldu bunlar. Sevgi diz çöküp elleri gözünde ağlamaya başladı. Selçukla ben sevgiyi kaldırıp yürümeye başlamıştık. Ve ilerde bi oda vardı o odadan minenin çığlıkları geliyordu. Kapı aralıktı içeri baktık ve yaratığa benzer suratında maskeli bi adam vardı mineyi duvardaki tahtaya bağlamış karşısında gülüyordu. Ama bu adam kimdi. Konuşmaya başlayınca anladıkki bu Burak tı. Ama mineyi niye kaçırmıştı. Bi süre izledikten sonra içeriye 10 kişiye yakın bazısı kız bazısı erkek aynı burak gibi maskeli kişiler girdi. Bir anda hepsi bişeyler söylemeye başladı ama söylediklerinden biz bişr anlamıyorduk. İçlerinden biri çıkıp Mine nin üstüne küçük şişeden su döktü. Duvarda olan tahta bir anda masa şeklini aldı yerde mine onun üzerindeydi ve çıplaktı. Yoksa gelirken gördüğümüz cesedler gibi Mine ye de mi işekence yapacaklardı. Bizim de yakalanmamamız için sessizdik. Mine nin kafasının bir soluna bir sağına tahta yerleştirdiler ve bu tahtayı çiviyle sabitlediler artık Mine kafasını oynatamayıp sadece ağlıyordu. Ve burak eline çivi alıp minenin yanına geldi. Çivinin birini alıp minenin bileğine sağlayıp tahtaya çaktı mine çığlık attıktan sonra bayılmıştı. Midem kaldırmıyordu ama ne yapmaya çalışıyolardı merak ediyordum. Ellerini ve ayaklarını çivilerle sabitlediler Mine nin. Ve aralarından bi kız çıkıp Mine nin göğüslerini kesmeye başladı bu nasıl bi işkenceydi neydi bu anlamakta zorluk çekiyordum. Sureye benzer bişeyler okumaya başladılar ve Mine biranda bağırmaya başladı. Ama kımıldayamıyordu. Okudukça onlar Mine daha kötü olmaya başlamıştı neydi mineyi bu hale getiren şey. Daha sonra Mine nin kafasının üstüne çivili bir taş düştü kafası artık delik deşik olmuştu. Artık bizi görmemeleri için gidecektik ki Selçuk un ayağı takıldı ve Burak ve kabilesi bianda bizi gördü. Kaçmaktan başka çaremiz yoktu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmış Korku Olayları
TerrorKanı seven insanların kan donduran işkenceleri ile dolu korku ve gerilim isteyenlere...