BambAŞKa

7.BÖLÜM

Multimedia :Beyza Çınarlı

# Yazardan #

Ezra şiddetli yağan yağmurda hızlı bir şekilde eve geldi.Motoru garaja soktu.Ardından sırılsıklam bir vaziyette eve girdi.Annesi ve babası yine evdelerdi.Her ikiside sakin sakin oturmuş içki içiyorlardı.Ezranın geldiğini gören aile ezrana yine taş atmaya başlamıştı.

"Geldi bizim sürtük.Nereden geldiyse artık ''

Tolga beyin bu iması ezranı deliye döndürmüştü .öyle bi kız olmadığını biliyordu. Kimse ona böyle konularda laf söyleyemezdi.
Bu kişi nefret ettiği babası bile olsa.

"Ne saçmalıyorsun sen " diye kükredi babasına. Zaten daha yeni büyük bi tartışma yaşamıştı. Bunu kaldıramazdı. Ama güçsüz olmak istemedi. Omuzlarını dikleştirip babasına nefretle bakarken.

"Yok yok sen iyice halden çıktın. Ben çevreme rezil oldum senin yüzünden. Ayrıca her işlediğin suçda bana yansıyor. Benim senin gibi bir kızım yok. Defol git.Nerden geldiysen şimdi yine oraya git !"

Ezra ikinci bir şokla olduğu yerde hiç kıpırmadan kalakaldı. Ne saćmalıyordu bu adam nereye giderdi ezra. Babası bu evde yaşamasına da mı izin vermiyordu. Nasıl bu kadar değersiz olabilirdi onların gözünde. Evet son çıkış bu.Başka yok.Gidecekti, gitmeliydi. Ama geri döndüğünde hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.Darmadağın. Çünkü o bunun intikamını almalıydı. İki tane çocuğu dogurup öylece bir kenara hiç niyetine atamazlardı.

Bütün öfkesini kusmak varken sabretti. Hiç bir şey söylemeden odasına çıktı.Babası tamamda ya annesi o da mı kızına hiç değer vermiyordu. Hiç mi sevmemişti. Annelik duygusu denilen o yüce duyguyu hiç mi tatmamıştı. Dışarda binlerce kişinin çocuğu olmazken onlar nasıl bu kadar umursamaz, vicdansız olabilirlerdi.

O da hep bunları düşündü.Ama artık düşünmeyecekti. Kendi yolunu kendi kaderiyle bitirecekti. Fazla beklemedi bunun için hemen dolaptan büyük bir valiz çıkarttı. Siyah ve lacivert pantalonlarını birde siyah t -shirt lerini koydu.2 tanede ayakkabı attı içine .Sonra valizi kapadı. Ardından odasına bakınca kütüphanesi geldi aklına en değer verdiği şey .Onun polisiye kitapları. Kütüphanenin yanına varıp içinden okumadığı 5 kitap aldı ardından valizini açıp onlarıda içine attı.Hiç korkmuyordu. Tedirginlik duymuyordu .Cesur ve korkusuzdu yine yapabileceğine inanıyordu. Valizinden tutup sırtında sırt çantası kapıdan çıkıp merdivenlerden indi. Ailesi hala aşağıdaydı. Yolcu edicekler ve gidince çok sevincekler gibi bi hal vardı üzerlerinde. Onların konuşup daha da sinirini bozacaklarını biliyordu. Bu yüzden de hemen dış kapıdan da çıktı artık özgürdü. Her zamankinden çok daha özgür ve huzurluydu. Çünkü ezrana göre özgürlük mutluluktu.

Valizini bahçeden çıkartıp evin dış kapısının önüne koydu. Ardından motorunu garajdan çıkartıp bahçeden çıktı.Motorundan inip valizini evden çıkarken aldığı büyük va kalın iple motorun arkasına bağladı. Sonra kendiside motora binince süratli bir şekilde sürmeye başladı. Nereye gideceğini biliyordu. Depodaki gizli odasına.
En azından yaptığı işlerden gelen büyük miktarda parası vardı. Yoksa sokaklarda sefil olurdu.

Yağmur hala aynı şiddetde yağarken ezran üzerini değiştirmemiş olduğu aklına geldi.Çabuk hastalanan birisiydi her ne kadar güçlü olsada .Saçları ıpıslak olup damlalar halinde yere düşüyordu. Depoya geldiğinde motoru içeri korulukların dibine bırakıp motora bağlamış olduğu valizinin iplerini çözüp gizli odaya götürdü. Kapıyı arkasından kapatıp kilitledi.Tahtanın üzerindeki gizli bölmeyi çekiç yardımıyla söküp valizi merdivenlerden aşağı indirdi. Ardından alt kapağı kapatıp kilitleyerek kendiside merdivenlerden indi .Uzun ve çok dar döküntüleri olan koridorda ilerleyip küçük odanın yanına geldi.Özel odasının kapısını açıp arkasından ayağıyla kapattı.Heryerin siyah döşeli olduğu oda her ne kadar başkasına ürkütücü gelsede onu baya çekici kılan bir şeydi.
Üzerindekileri çıkartıp odasındaki küçük banyoya girdi.Çıkartmış olduklarını kirli sepetine atıp duşa kabine girdi.Sıcak suyu açıp suyun altında bekledi bir müddet .Kendine gelmiş olduğunu varsayarak şampuanı saçlarına döktü.Lifle her yerini temizleyip durulandıktan sonra duştan çıktı.Önce valizden bir kaç iç çamaşırı çıkartıp üzerine geçirdi .Daha sonra siyah bir şapkalı polarla siyah taytını giydi.Ayaklarına da çorap geçirip saçını havliyle kuruladı. Hasta olmak istemediği için de siyah beresini başına takıp şömineyi yaktı .
Ellerini birbirine hızla sürmeye başladı. Üşüyordu.Hemde çok .