BAŞLANGIÇ

162 8 8
                                    

Sabah yine alarmın sesiyle uyandım. Gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm Neşenin bana dikmiş olduğu gözleriydi. Yine her zamanki gibi kana bulanmış sarı saçları ve kanlı beyaz elbisesiyle karşımda duruyordu.
- Günaydın Neşe
- Uyuyamadığımı biliyorsun. Ölüler uyumaz Kainat.
Başımı salladım ve doğrulup okul için hazırlanmaya başladım.
- Neşe tüm gece beni izlerken güzel ve rahat bir uyku çekemiyorum.
- Ben tüm gece seni izlemedim. Sadece şu son bir kaç saattir seni izliyorum.
- Neden evden dışarı çıkıp diğer ölülerle takılmıyosun?
- Buradan çıkamam benim ruhum bu eve bağlı. Mülk dışında ölseydim eğer rahat rahat dolaşabilirdim.
. O konuşurken ben çoktan hazırlanmıştım bile. Kahvaltımı yapmak için aşağı indim ve annemin harika tostlarıyla karşılandım.
- Kainat sen yine kiminle konuşuyorsun yukarıda.
- Hiç kimse kendi kendime şarkı mırıldanıyordum sadece.
- iyi kahvaltını yap direk okula. Aman dikkat et. Sakın...
Yine başladı nutuk çekmeye. Hemen kahvaltımı yaptım ve okula gitmek için evden çıktım. Evim ve okulum arası pek mesafe yok. Bu yüzden genellikle yüreyerek giderim okula. Okula vardığımda dersin başlamasına daha yarım saat vardı. Bu yüzden koridorlarda aylaklık ettim. Bir kaç ölü liseli aralarında gülüşüp onları görmeyen insanlara salak yüz şekilleri yapıyorlardı. Bir tanesinde kendimi tutamayıp kahkalara boğuldum. Bu kahkam onların dikkatini üstüme çekmişti. Derin bir nefes aldım ve karşıdaki panoya dikkat kesildim. Bir tanesi bana doğru geliyordu. Çocuğun yüzünün yarısı yanıktı ve yanmış siyah derinin altından kemikleri gözüküyordu. Ona tam anlamıyla bakmamak için kendimi çok zor tutuyordum. Suratıni suratıma yapıştırdı. Aramızda 1 santim ya vardı ya yoktu. Bende gözlerimle etrafa bakışlar atıyordum. Kalbimin atışlarını kontrol etmek beni gerçekten yormuştu. Tutmasam ağzımdan fırlayacaktı. Çocuk sonunda arkasına döndü
- Sorun yok ölümlü bizi görmüyor.
Dedi ve arkadaşlarının yanına gitti. Hala bakışların üstümde olduğunu hissediyordum. Ama o tarafa bakmaya cesaret edemiyordum. Bir kaç dakika sonra oradan uzaklaştım ve sınıfıma doğru yürümeye başladım.
Koridor ağzına kadar doluydu. Karşıklı küfürleşen erkekler, düğüne gelmiş gibi giyinen kızlar ve onların aşağılıyıcı bakışları arasında koridorda yürümeye başladım. Karşıda pantolonunun bir paçası yırtılmış ve ıslak saçları arasından kan akan bir kadın endişeli  bakışlarla benim olduğum tarafa doğru koşuyordu. Her halinden yeni öldüğü belliydi. Tam  önümde durdu ve çığlık attı her şey aniden olunca benim çığlığım onunkine karıştı. Herkesin bakışları bana yönelmişti ölü kadınınkide dahil. Eminim deli olduğumu düşünüyorlardı.  Hemen koşarak tuvalete gittim. Ölü kadında arkamdan geliyordu. Arkamdan tuvalete girdi ve bana yaklaştı
-

Beni görüyormusun?
Cevap vermeme taraftarıydım ama bir kere kendimi belli etmiştim. Yardıma ihtiyacı vardı.
- Evet
- Bana yardım et. İlerde ormanlık alanda kaza yaptık çocuklarimin yardıma ihtiyacı var. Kimse beni görmüyor. Bir tek sen gördün.
- Bak öncelikle sakin ol. Üzgünüm ama sen öldün. Bu konuda sana yardım edemem.
- Öldüm mü... Çocuklarım onlar yaşıyorlardır belki bana yardım et.
- çocukların nerede?
- en son arabadaydılar en yakın bina olduğundan buraya geldim. Benimle gel bana yardım et lütfen.
- tamam. Ambulansı arayacağım.
- hayır onun için zaman yok. Benimle gel.
Kararsız kalmıştım. İlk yardım bilgim vardı belki onları kurtarabilirdim. Ama yanımda malzeme yoktu. Aklıma revir geldi ve oraya doğru koşmaya başladım içerde hemşireden baska kimse yoktu ve gizlice içeri girip ilk yardım çantasını kaptığım gibi geri dışarı çıktım. Ölü kadınla beraber okuldan çıktık. İlerde çevre yolu vardı ve yanı koruluktu. Oraya gitmek en az 15 dakikamızı alırdı. Öncelikle kaldırımından karşıya geçip çevre yoluna çıktık. Yol kocamandi ve yayalar için  uygun degildi bu yuzden bir ayagım korulukta bir ayağım asfalta koşmaya başladık. Biraz koştuktan sonra ölü kadın koruluğun içine daldı bende arkasından biraz ilerideki arabayi gördüm. Hemen arabaya yaklaştım. Sürücü koltuğunda ölü kadının cansız bedeni vardı. Kadının gözleri dolmuştu.
- onlara yardım et lütfen.
Hemen arka kapıyı açtım. 6-7 yaşlarında sarışın ikizler vardı. Biri erkek biri kızdı. Ölü kadının çığlığı ile arkamı döndüm. Çocuklardan biri kadının kucağındaydı. Biri ölmüstü. Kadın ağlamaya başladı. Hemen diğerinin nabzını kontrol ettim. Yaşıyodu. Nabzı çok yavaştı ve kanaması vardı. Titreyen ellerle 112 yi tuşladım. Hemen yerimizi belirttim. Çocugu temkinli bir şekilde arabadan çıkarıp yere yatırdım ve müdahele etmeye başladım. Çocuğun nabzı giderek yavaşlıyordu. Anne ve çocuk yaşlı gözlerle beni izliyordu. Öncelikle makasla çocugun tişörtünu kestim. Karnına bir cam parçası girmíşti. Küçük bir parçaydı. Yavaşça çıkardım ve hemen oradaki kanı durdurmaya çalıştım. Olmadı. Durmuyordu. Çoçuk ölmek üzereydi. Aglaya ağlaya kanı durdurmaya çalıştım. Hemen tişörtünden bir parcça kesip beline dolayarak iyice sıktım bu oraya kan akışını durdururdu. Tahmin ettiğim gibi oldu. Kan tek tük geliyordu. Yara çok derindi ve ilk yardım müdahalem buna  yetmezdi. Çocuk beyin kanaması geçiriyor bile olabilirdi. Nabzı giderek azalıyordu.
Nabzı atmamaya başladı. Kalp masajı yaptım işe yaramadı. Çocuk öldü.

ARAFTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin