-5- ORTAK

42 5 1
                                    

-

Formlar dağıtılalı iki gün olmuştu ama ben hâlâ dekanla görüşememiştim. Bugün son gündü ve bir sorun çıkmaması için hemen formumu alıp dekan odasına gittim ama işi vardı ve bende kapının önünde beklemeye koyuldum. O sırada da Yavuz da yanıma gelip kapının önünde beklemeye başladı. "Günaydın," dedim çekinerek çünkü ilk günden beri bu çocuktan bir uzaktım. Niye bilmiyordum ama çok sinirli bir yapısı var gibiydi. "Günaydın," dedi dişlerini göstermeden gülümseyerek. Gülümsemesi gerçekten çok güzeldi. Pek fazla gülen bir insan değildi. Hatta bana karşı bir aya yakın bir süreden sonra ilk defa gülümsemişti. 

Dikkatimi verdiğim konudan uzaklaşarak ona döndüm. ''Sen niçin geldin?'' 

''Aile içi aylık geliri yanlış yazmışlar, onu düzelttireceğim. Sen?''

''Ne tesadüf ki, benimde.'' Şaşkınlıkla gülümsedi ve kapı açıldı. ''Girelim bakalım.'' dedi ve beraber içeri girdik. Yanlışlığı anlattığımızda dekan eline kalın bir dosyayı alıp inceledi ve bizden de ad soyad isteyip ismimizi buldu anladığım kadarıyla. ''Koca üniversitede herkesin ortağı belirlendi ve bugün son gün çocuklar. Düzeltirler mi bilmiyorum lâkin düzelsede düzelmesede ikiniz staj ortağısınız. Çünkü listeyi inceledim, ikiniz kalmışsınız.'' dedi. Kızmıştı biraz, haklıydı ne de olsa. ''Anlamıyorum neden son güne bırakırlar ki?...'' diye iç geçirdi. Gözlerimi devirdim çünkü o kadar da abartılacak bir şey değildi. ''Peki o zaman. Biz çıkalım.'' dedi Yavuz ve beraber odadan çıktık. ''Artık beraberiz, ortak.'' deyip gülerek koluna dürter şekilde vurdum. O da bana bakıp güldü. ''Kantine inelim mi?''

''Olabilir, kesin bizimkilerde oradadır.'' dedim ve yürümeye başladık. Kantine indiğimizde kimse yoktu. ''Yanıldım...'' 

''Sabahları hep sıcak çikolata içtiğini ezberler oldum, ister misin?'' dedi bana dönerek. ''Olur, teşekkürler.'' Ne yalan söyleyeyim onu ilk defa böyle gördüm. Bu kadar yakın, samimi. Sıcak çikolataları masaya bırakıp karşıma oturdu. "Ankara'ya ilk defa üniversite için mi geliyorsun? dedi. "Hayır. Ankara'daydım ben ortaokulda. Lise nedeniyle Hatay'a gittim. Sonra üniversitede de Ankara'yı tercih ettim. Memleket gibisi yoktur." dedim gülümseyerek. "Ben de Hatay da yaşıyordum. Lisede de oradaydım ama  sonra üniversite de buraya geldim. Başarılı bir okul."

Hatay da yaşamasına şaşırmıştım. Tesadüf işte deyip fazla da takmadım aslında. Yine de ortak olayı konusunda tereddütlüydüm. Onu tam olarak tanımıyordum ve güvenimde tam değildi. Her ne kadar bir aya yakın bir süre beraber takılsakta hiç konuşmamıştık. Aklımda ki fikirleri kovarak tanışacağımızı düşündüm. Çünkü önümüzde yeterli ve fazla bir süre vardı.

"Nasıl bir kişiliğin var? Anlatır mısın biraz kendini?"

"Tabii. Çok çabuk sinirlenen bir insan değilim ama sinirlenince de korkunç oluyorum denilebilir. Duygusal olup bunu dışa fazla vurmayan, sorunlarımı anlatmayı sevmeyen birisiyim. Çocukluk arkadaşım var, bir o bilir beni tastamam. Öyle. Klasik bir hayatım var denilemez. Ama hepimizin amacı da aynı, iyi bir yere gelmek." Aslında benim amacım onlarınkiyle aynı olmaktan biraz kaçıyordu ama olsun.

"Benim biraz da farklı aslında. Tamam üniversiteyi bitirip başarılı birisi olmak istiyorum ama benim annemle babamın ortak iş yaptığı bir şirket var. Annem ben 6 yaşındayken öldü, babamda başka bir kadınla evlendi. Ben üniversiteyi bitirince işlerin başına beni koymayı planlıyor babam ama nasıl idare edeceğimi bilmiyorum. Çünkü fazladan bir iş edineceğim ve düşünmesi bile beynimi yoruyor."

"Başınız sağolsun. Ve bence bir seçim yapmalısın. Fazladan bir iş sahibi olmak... Bir de başına geçeceğim diyorsun. Bu bayağı zor olur."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son DamlaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin