Bölüm-5

16K 842 16
                                    

Bölüm şarkısı: Teoman- Kadının gidişi

Bir sabah uyanınca,
Derdin, yoksam yanında.
Kalk sor kendine,
Bu kadın nerede diye.
Bir sabah uyanınca,
O yalnız yatağında.
Bak gör aynaya,
Eserinle gurur duy bir daha!
Benle gülen, ağlayan,
O kadın nerde şimdi diye.
Haykır tüm sesinle,
Yastıklara sarılırken!
İsmimi fısıldayan,
Bazen şarkı mırıldanan,
O ses yok, gülüş yok,
Dans et sessizlikle,
Ses duyamazsın,
İz bulamazsın,
Kadının gidişi sessiz olur.
Derdin, inanmazdım.
Uyanamazsın,
Başka kollarda!
Kadının gidişi sessiz olur,
Derdin, inanmazdım.

Yüksek sesle dinlediği şarkının sözleriyle yine haykırdı tüm sesiyle Damra.
Sözleri ne kadar da anlatıyordu onun bu durumunu.
İçinde bir sızlama vardı, kalbi fazla hızlı atıyordu nedensiz.

• • • • • • •

"Afra hanım,"
Hemşirenin omzumu dürtmesiyle kapattığım gözlerimi açtım.
Yanaklarımdan süzülen sıcak gözyaşlarını elimin tersiyle silerken Rojin'de içeri girip bana sarılarak teselli vermek amaçlı saçımı okşamaya başladı.

"Geçti canımın içi, geçti. Bak bende yanındayım artık, stres yok artık." Derken elini karnıma götürmüştü.
Elimi elinin üzerine koyduğumda o elini çekti ve elim karnımın üzerine düştü.

Oradaydı.
Bebeğim, oradaydı.
Karnımdaki hafif sayılmasa da varlığını belli edem şişlik, bir şey olmamıştı.

Açıkçası vücudumda bıcak tarzı bir acı bile hissetmiyordum.

Hemşire gülen yüzüyle yanımıza yaklaştığında arkasından uykulu gözleriyle doktor da göründü.

Anlaşılan acil durum olduğundan yatağından kaldırılıp getirilmişti.

Yattığım yerden doğrulduğumda doktorda yanıma dikilip elindeki dosyaya bir şeyler karalıyordu.

"Son zamanlarda stresli günler geçirmişsiniz ve bu bebeğinizi etkilemiş. Düşük riskiniz var bu gece burada yatmanızı öneriyorum,"

Bebeğimin hala yanımda olmasının rahatlığıyla sevinirken, onu kaybetme ihtimali beni daha beter edecek durumdu.
Doktor ve hemşire odadan çıktığında Rojin tekrar konuşmaya başladı.
"Fatma denen o sürtük, odaya girdiğinde bebeğe zarar vermeye çalışacağı sırada tiz bir çığlık atıp bayılmışsın ve kanaman başlamış, dedem duyar duymaz seni buraya getirdi, yüzündeki korkuyla ilk defa karşılaştım biliyor musun,"

Aklımdaki soruların cevabını alırken canımı sıkmamak amacıyla konuyu kapatmak için "Neyse, geçti artık iyiyiz," dedim.
"Karnın açtır, seni başka odaya alacaklar birazdan, bir şeyler alayım ben." Diyerek odadan çıktığında sancısı olduğunu belli eden iniltiler çıkaran kadın çığlık atmaya başladı.
Anlaşılan bebeği geliyordu.

9 ay boyunca beklediği mutluluğu geliyordu ve canı çok yanıyordu.
İçimi kaplayan korkuyla gözlerimi kapatıp attığı çığlıklarını duymamaya çalıştım, bu beni daha çok korkutuyordu.

Hayatımda en çok korktuğum 2 şey vardı benim, biri bebek yapma diğeriyse o bebeği doğurma.
Birinci olmuştu, ikinciyse yoldaydı.
Kadın olmak gerçekten zordu.

Kadını doğum salonuna götürdüklerinde çığlıkları hala duyuluyordu.

Bir süre sonra tekerlekli sandalye yardımıyla beni alıp kadın-doğum servisinin odasına yerleştirdiklerinde Rojin'de bir şeyler yemem için hastanenin yemeklerinden alıp getirmişti.
Saatin epey geç olmasıyla gözlerimi kapatmıştım, mutlu hayallerle.

YENİ DAMATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin