5.Bölüm

8.5K 341 15
                                    

Dün olanlardan sonra odama çekilip uyumuştum.Sabah ise erkenden kaldırılmış,Diyar Ağa'nın konağına gönderilmiştim.Sabahleyin başlayan hazırlıkları nikah için sanıyordum,işin aslı öyle değilmiş.Nikahı kıydıktan sonra herkes bir günlüğüne konaktan gidecek ve bizi yalnız bırakacaklarmış. 

İyi vakit geçirelim,diye.

Sadece güldüm,işin sonunda benim eğleneceğim kesindi.

*

Sonunda hazırlıklar bitmişti.İmam nikahının kıyılacağı ana ise , çok az kalmıştı.Annem ve Diyar Ağa'nın annesi benim için kefen almışlardı.O süslü şeye elbise demeye dilim varmıyordu.

Başımda sayamadığım kadar insan vardı.Abdest aldım ve gerekli şeyleri yaptım.Kafamı hiçbir şeye veremiyordum.Ruhsuz bir şekilde ortalıkta dolanıyordum.Belkide zihnim bir kaçış yolu düşünüyor,bunun içinde bedenimle savaşıyordu.

Kendimi toparlamam gerekiyordu.

Yorgundum,koltuğa hafifçe uzanmıştım.Başımdaki kızlar fısır fısır konuşuyorlardı.Bende derdime yanıyordum.

Gözlerimi kapattığımda dün yaşadığım o an gözümde canlandı.

Okula varmama çok az bir mesafe kalmıştı fakat neredeyse aralıksız 2 saattir yürüdüğüm için bacaklarım yorgun düşmüştü.Henüz inşaatı tamamlanmamış bir ev gördüm.Çevresine tuğlalardan kısa bir duvar örülmüştü.Yorgunluktan çantamı duvarın üzerine atmış.Sonrada bacağımın birini atıp diğeriyle dengeli bir biçimde koyup duvarın üzerine çıka bilmiştim.

Birkaç dakika soluklandıktan sonra gitmek için duvardan aşağıya inecektim.Son bir kez etrafa bakıp inecekken aniden bir sesle duvardan aşağıya düşmem bir olmuştu.

"Hey, kim var orada ?"

Bu sözleri işittiğim anda yeri öpmüştüm.Benimle beraber düşen çantayı aldıktan sonra bana seslenen kişiye yakalanmadan ayağa kalkmayı becermiştim.

Hızlı adımları bırakıp koşmaya başladım.Okul bu eve çok yakındı.

Yaklaşık beş dakika sonra koştuktan sonra okula varabilmiştim.

Sırtımdaki sızıyı umursamadan okula adımımı attım.

Gözlerimi açtığımda hala o anda olmayı istedim.Aslında zihnimi zorladığımda bana onu diyen kişiyi yarımda olsa hatırlıyordum.Siyah saçlı ve mavi gözlü olduğuna yemin edebilirdim.Diyar Ağa'nın tam tersiydi...

Neden onunla karşılaştırıyordum ki ? Zaten bir daha göremeyecektim.

Bir kız mutlu bir yüzle gelip ''Zaman geldi.'' dediğinde içimden bir silah hayal ettim.Kafama doğru tutulmuş bir silah,sonrada tetiğe bastım.Gerçek olmasını dilediğim bir olaydı,bu.

Arabaya binip kendi evime götürüldüm.Diyar Ağa'ya nikahın kendi evimde olmasını söyleyip durmuştum.Benden bıkıp kabulde etmişti,doğrusu.

Bahçeye çıkıp avluya oturduk.Karşımızdaki adam baya konuştuktan sonra ''Kabul ediyor musun ? '' sorusu geldi. Dalmışım,duymadım. Babamın ''Hadi kız bizi rezil mi edeceksin ? '' demesine karşın ona mimik bile oynatmadım. Kuru bir sesle ''Evet,kabul ediyorum.'' dedim.

Ailedeki herkesin elini öperken babamınkini öpmedim.Annemin bütün ısrarlarına rağmen babama dokunmadım.

Diyar Ağa ''Ailenle vedalaş,arabada bekliyorum.'' dediğinde ise ifadesizce babama bakıp güldüm.

''Uğruma kan dökeceğim baba,senide mutsuz edeceğim,onları da. Sen bana kefen sundun,benimde sana sürprizim olacak.''

Tam arkamı dönecekken bir şey söylemeyi unuttuğumu fark ettim.Yanına gidip kulağına fısıldadım: ''Kendine iyi bak,zira ihtiyacın olacak.''

Ardından arabaya bindim,Mardin'e doyasıya baktım.Konakla ev arası çok yakındı,nereden baksam on dakikada varacaktık.Boynum tutulmuştu,soluma doğru kafamı döndürdüm.Anında Diyar Ağa ile göz göze geldik.

''İstediğin bir şey var mı ? '' sorusu beni şaşırtmıştı ama işime de gelmişti.Tabi ki de ilk gece onunla beraber olmayacaktım.Bun dile getirmemde de bir sakınca yoktu.

''Bu gece beraber olmayacağız.'' sözümü bitirmemle araba aniden durdu.

''Ne dediğinin farkında mısın ? ''

''Gayet iyi farkındayım. Hazır değilim işte öyle bir şey bu gece olmayacak,bitti.''

Sinirle soludu.Biraz daha üzerine gidecektim,az bileydi bu tavrım.Hele ki Diyarın en zayıf noktasıydı adamlığı, bu yol kesin işe yarayacaktı.

''Yoksa seni istemeyen bir kıza acımayacak mısın ? Adamlığın bu kadar mıydı,yazık !''

Son sözümle delici gözlerini üzerime dikti.

''Dua et, karımsın. Hazır olmayan birine dokunacak kadar düşmedim. Ama...bir aya kadar hazır olmazsan ben hazırlarım.Herkes bizden çocuk bekliyor,hazırlık değil.''

Arabayı çalıştırdı ve gaza yüklendi.

''Şilan varken neden ben ? O da sana bir erkek evlat verebilir.''

Sorularıma devam ediyordum.Ayrıca Şilan on sene önce o adamla beraber olup hamile kalmıştı.O zamanlar Diyar ile evli olduğu için düşürmüştü. Kısır olması imkansızdı.Peki bu adamın derdi neydi ?

''Şilan kısırdır,bilmiyor musun ? ''

Ne ? Bu imkansızdı.

Belkide mümkündü,tabi Şilan'ın yalanı sayesinde.

O Diyara yalan söylemişti.Kim bilir çocuk olmasın diye neler yapıyordur.

Ah be Şilan , gün geçtikte sana karşı kullanacağım kozlar çoğalıyor.

''Kusura bakma,bilmiyordum.''

Birkaç toz pembe yalandan bir şey çıkmazdı.Sonuçta bu yalanları söylüyordum ki , Şilan'ı istediğim zaman bununla tehdit edebileyim.

Şu an en çok da eve gitmek istiyordum.Güzel bir uykudan sonra sabah sabah Şilan'ı görmek keyfimi yerine getirirdi.



Doğunun Kardelenleri(KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin