Uzun zamandır rastlamamıştım böyle bir varlığa, böyle bir dişiye. Öylece durmaksızın bakakalmıştım hatuna.
Kalbimi söktü, gözlerimin içini oydu, cinselliği farklı bir üst safhaya taşımıştı sanki.
Ben, ben değil onun için olmam gereken kişi olmaya koşulsuz şartsız hazırdım.
Bana bakması için dikkat çekebileceğim aklıma gelen her hareketi yaptım ancak nafile, yoktu bir çaresi. Sonunda kendimi hazırladım ve yanına doğru yol aldım;
"Pardon hanımefendi, saat kaç acaba?"
"12:30" dedi. Sert ve sade bir şekilde cevap verdi.
"Sizi uzaktan gördüm ve hayatımda görüp görebiliceğim benliğimden soğutan bir hanımefendiyle tanışmak için her şeyimi verebilirdim 15 dakikanızı ayırıp benimle bir şey içmek ister misiniz" dedim.
Olur olmaz bir asabilikle "Hayır!" Dedi. Üzülmüştüm. Uçamayan kanadını kırmış bir kuş gibi kaldım ve giden hatunun arkasından bakakaldım öylece. Kalçasına bakakalmıştım büyüleyiciydi. Büyüleyici aynı zamanda sarhoş edici bir etkisi vardı. Alışmıştım artık reddedilmeye ne hatunlar görmüştüm de bunun gibisini görmemiştim. Ne hatunlar düzmüştüm de bunun gibisini düzmemiştim.
Marketten altılık bira alıp eve koyuldum.
Biramı yudumlarken bir yandan sigaramı içiyor bir yandan da yağan yağmurun sesini dinliyor ve doğanın güzelliğini izliyordum. Hatun sık sık aklıma geliyordu. Sarı saçları, yeşil gözleri, parfüm kokan vücudu, ve o iri kalçası.
Şuan benimle evimde olabilirdi, olabilme ihtimalide vardı. Ama şuan evimde kendi kendime konuşup benim olmayan bir hatunun savaşını veriyordum. Ne Komikti! Yağmur dindi, zaman ilerledi, hava aydınlanıyordu ve biralarım bitmek üzereydi buzdolabında sadece 2 biram kalmıştı. Yatağa geçtim ve eski sevgililerimi aklıma getirdim. Aslında o kadarda kötü değildi az çok güzel sevgililerim oldu, onlarla yaşadığım güzel anılarımda oldu ama bu hatunlada olsaydı kötü mü olurdu?
Her zaman denildiği gibi "reddedildiğin hatunlar daha çok ilgini ve dikkatini çekecektir."
Zor kadınlar...
Zoru seven erkekler...
Kolayı seven eşcinseller.
Evet bende bir erkeğim ama zoru sevmem. Zor hatunlar için çok bi uğraş vermem. Olursa olur, olmazsa olmaz.
Biramdan bir yudum aldım ve baktım ki olmuyor başka hatun mu yok dünyada?
Sayısızca kalça, sayısızca göğüs, sayısızca hatun vardı bu dünyada.
Hayatımı adadığım bir kadın değilde bir amaç olmalıydı. Bir erkek aşkını kağıda dökebilir elbette haklısınız.
Peki bu aşkı dökebilecek bir kağıt var mı dünyada sorarım size?
"Sevgimi adadığım hatun,
Kalbimi alıp götüren hatun
Vücudumun,organlarımın
Her noktasını acıtan hatun
Haydi! Gel şimdi, çal kapıyı
Gir yatağıma gizlice,
Öp beni dudağımdan sessizce
Hatun gibi hatun."
Kemal ÜNEL
