Eve ilk giren Talas oldu. Ayakkabılarını çıkartıp bir kaç adım ilerledi. Işığı yaktı ve arkasına dönüp içeri giren çocuğa baktı. Çocuk içer girip kapıyı kapattı. Ayakkabılarını çıkardı. Sonra gözlerini Talas'ın gözlerine dikti. Dışarıdan bakıldığında ne kadar sakin görünseler de aralarındaki elektrik hissedilir derecedeydi.
İlk adım çocuktan geldi. Bir kaç adımda aradaki mesafeyi kapatıp Talas'ın dudaklarına yapıştı. Talas bu harekete cevap olarak kalçalarından tutup kucağına aldı. Hızlı bir şekilde yatak odasına ilerlerdi ve çocuğu yatağın üzerine fırlattı. Çocuk sarhoş olmanın etkisiyle biraz sersemledi. Fakat Talas'ın yeleğini çıkardığını fark edince dirseklerinin üzerinde doğruldu ve ona odaklandı.
Talas, gömleğini pantolonundan kurtardı. Yavaş hareketlerle düğmelerini çözüyor, bir taraftan da gözlerini çocuğun üzerinden ayırmıyordu. İkisinin de bu yavaş hareketleri bu gecenin uzun olmasını istediklerini gösteriyordu. Acele etmeden, yavaş yavaş bu gecenin tadını çıkarmak istiyorlardı.
Talas, sonunda gömleğini çıkardığında bronz tenin altındaki kasları göründü. Bu görüntü çocuğun seslice yutkunmasına, Talas'ın ise memnuniyetle gülümsemesine sebep olmuştu.
Talas, kemerini çözmek için harekete geçtiğinde çocuk ona yaklaştı ve ellerini tuttu. Gözlerini Talas'ın gözlerinden ayırmadan kemeri çözdü, fermuarı açtı, pantolonu Talas'ın bileklerine kadar indirdi.
Çocuk gözlerini karşısındaki manzaraya indirdiğinde kurnazca gülümsedi ve elini yavaşça bokserın üzerinden Talas'ın erkekliğine sürtmeye başladı. Talas kumaşın üzerinden hissettiği bu baskıyla vücudunda dolaşan tutkuya teslim oldu ve seslice inledi.
Çocuk Talas ile biraz daha oynamak istermiş gibi kumaşın üzerinden Talas'ın erkekliğini yalamaya başladı. Bir kaç kez yaladıktan sonra sertçe ısırdı ve Talas'ın boğazdan gelen hırıltı sesiyle gülümseyip geri çekildi.
Hareketlerindeki yavaşlığını bozmadan bokserı da pantolonun yanına çekti. Bir elini Talas'ın özgür kalan erkekliğine sararken diğer elini Talas'ın kalçasına yerleştirdi. Çocuk Talas'ınkini yavaşça aşağı yukarı çekerken, Talas ellerini çocuğun saçlarının arasına soktu.
Çocuk tuttuğu penisle oynamaya devam ederken Talas dayanamadı.
- Şu lanet olası şeyi ağzına alacak mısın yoksa be mi sokayım?
Talas, çocuğun saçlarını çekiştirerek inledi. Çocuk hiç bir tepki vermeden penisi ağzına aldı ve git gel yapmaya başladı. Talas hissettiği ılık ıslıklıkla kendinde geçiyordu. Neden bu kadar zevk aldığını bilmiyordu. Bu akşam farklı bir şeyler var gibi hissediyordu.
Çocuk bir kaç git gel yaptıktan sonra Talas'ın erkekliğinin titrediğini fark etti. Yavaşça ucu ağzında kalacak şekilde penisin kökünü ağzından çıkardı. Talas, erkekliğinin ucunda hissettiği sert emme hissiyle kendinden geçip boşalmak üzereyken çocuk penisi tamamen ağzından çıkardı. Geri çekildi ve sırtını yatak başlığına dayadı. Kemeri çözülmüş olan pantolonunun düğmesini açtı ve fermuarını indirip çıkardı. Sonra gömleğini, bokserını ve çoraplarını. Hepsini odanın bir köşesine fırlattı ve Talas'a döndü.
- Umarım lube vardır. Yoksa daha fazla zevk almaktan mahrum kalacaksın.
Çocuğun ağzından çıkan kelimelerle Talas içine düştüğü boşluktan sıyrıldı ve hala bileklerinde duran pantolonundan bokserından ve çoraplarından kurtuldu. Yatağın yanındaki konsola uzanıp ilk çekmecesini açtı ve çocuğa doğru fırlattı.
Çocuk gülümsedi. Yakaladığı lubenin kapağını açtı ve eline bolca döktü. Şişeyi yatağın kenarına koydu. Lubeyi ellerine yaydı. Bu sırada Talas yatağa tırmandı ve çocuğun genişçe açıp küçük pembe deliğini ortaya çıkardığı bacak arasında dizlerinin üzerinde durdu. Gözlerindeki şehvet kıvılcımlarını saklamaya gerek bile duymadan çocuğu seyretmeye başladı.
Çocuk kaslı sayılmazdı ama çelimsiz olduğu da söylenemezdi. İnce bir beli, insanı çıldırtacak derecede beyaz yumuşak bir teni vardı. Talas, çocuğun yüzüne baktığında zevkle parlayan okyanus mavisi gözleri gördü. Terden sarı saçları anlına yapışmıştı. Aldığı zevkten yüzü kızarmış ve sömürülmekten şişmiş dudakları hafifçe aralanmıştı. Talas kafasını bu muhteşem görüntüden çekip aşağıya doğru indirdiğinde daha muhteşem bir görüntüyle karşılaştı.
Çocuk kremlediği ellerinden biriyle kendi penisini çekmeye başlamıştı. Diğer elinin orta parmağı ise girişinden içeri yol almıştı. Çocuğun karşısında yaptığı mastürbasyon şov, Talas'ın nefesini kesmişti. Gözünü bile kırpmadan onu izliyordu.
Çocuk üçüncü parmağı da yerleştirdiğinde sırtını yay gibi gerdi ve inledi. Talas bu sesle artık dayanamayacağını anladı. Yatağın kenarındaki şişeyi aldı ve eline döktü. Kendi penisini bir kaç kere sıvazladı ve çocuğa baktı.
- Bu kadar oyun yeter. Artık işimize bakalım ne dersin?
Çocuğun cevabı ellerini deliğinden çıkarıp bacaklarını biraz daha açmak oldu. Talas Büyük bir açlıkla erkekliğini çocuğun girişine dayadı ve kalçalarını tutarak tek seferde kendini içeri itti. Çocuk doluluk hissiyle bir çığlık attı ve elleriyle kafasının altındaki yastığı sıktı. Talas, artık kendini kaybetmişti. Baştaki yavaş hareketlerinden eser yoktu. Penisini sıkıca saran duvarlar onu çıldırtmak üzereydi.
- Evet... Ihhh... Bebeğim... Ahhh... Harikasın. O kadar darsın ki... Ovvv
İkisinin de ağzından çıkan sesler odayı inletiyordu. Talas kendini bir kez daha sertçe çocuğun içine ittiğinde çocuğun attığı çığlıkla doğru yere dokunduğunu anladı ve her seferinde o noktaya vurmaya özen göstererek sertçe git gel yapmaya devam etti.
- Ahh... Evet... Tam orası.. Daha hızlı... Daha sert... Ihhhh
Talas çocuğun kelimelerine rağmen içinde çıkınca çocuk hayal kırıklığıyla inildedi. Kafasını kaldırıp Talas'a baktığında Talas'ın tam yanında uzandığını gördü.
- Belki de biraz da sen devam etmek istersin bebeğim,ha?
Çocuk bu sözlerle Talas'ın üzerine tırmandı ve erkekliğini girişine yerleştirerek bir anda içine aldı. Bunu beklemeyen Talas hırladı ve ellerini çocuğun kalçalarına yerleştirip sıktı. Çocuk eleriyle Talas'ın karnından güç alarak zıplamaya başladı. Sırtı yay gibi gerilmiş, kafasını arkaya atmış bir şekilde delicesine inliyordu. Talas çocuğun kalçalarından sıkmış her inişinde alttan kendini sertçe çocuğun içine doğru itiyordu. Talas, bir elini çocuğun kalçalarından çekip çocuğun penisini kavradı ve git gel yapmaya başladı. Çocuk hissettiği baskıyla daha da hızlandı. İkisi de sınırdaydı ve ilk boşalan çocuk oldu. Menilerini Talas'ın eline, göğsüne ve karnına boşaltırken deliğindeki kasılmalar da Talas'ın çocuğun içine boşalmasını sağlamıştı. Birkaç kez daha zıpladıktan sonra çocuk Talas'ın üzerine yığıldı. Hiç konuşmadan nefeslerini düzene sokmaya çalışıyorlardı.
Nefesinin yavaşladığını hisseden Talas elleriyle göğsünde yatan çocuğun yanaklarını kavradı ve kendi yüzüne yaklaştırdı. Dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu.
- Harikaydın, bebeğim. Bu gece seni becermek gerçekten bir zevkti.
Çocuk yavaşça gülümsedi. Talas çocuğun içinden çıktı. Ona sarılı bir şekilde yavaşça döndü ve köşedeki pikeyi üzerlerine çekti. O kadar yorgundu ki uykuya dalması bir dakika bile sürmemişti. Hissettiği son şey saçalarını nazikçe okşayan bir eldi. Duyduğu son şey ise:
- Umarın 12 yıl önceki gibi her şeyi unutmazsın.
Not: Talas'ın odasını medyadakine benziyor. Tam hayal ettiğim gibi olmasa da en çok benzeyen resim bu. Ama tabi yatağı resimdekinin iki katı olarak düşünebilirsiniz. Çünkü ben öyle düşünüyorum. ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKELİ BALO
Teen FictionTalas ve Agra... Birinin hiç hatırlamadığı diğerinin ise asla unutmadığı bir geçmiş ikisinin geleceğini oluşturuyor. Zorlu, zalim ve ikisi için de kabul edilmesi zor bir gelecek...