Uyandığımda hala keremin kollarındaydım. Başımı kaldırdığımda kerem'in beni izlediğini gördüm. Hava baya kararmıştı. Biraz dikleşip oturur pozisyona geldim ve ''saat kaç?'' diye sordum.''gece yarısı'' dedi . Aniden ayağa fırladım ve keremide kaldırmaya çalıştım. Dediğim gibi çalıştım , o kadar ağırki en fazla bi santim oynatabilmişimdir. ''ne bu acele?'' diye sordu. Alay mı ediyo bu ,saat gece yarısı ve ben habersiz bi şekilde evden çıkmıştım. Eve gidince kim bilir ne olcak ya off. ''kerem sen benle dalga mı geçiyosun ? evden habersiz çıktık ve şuan gece yarısı.niye beni uyandırmadinki? Annem meraktan ölmüştür. Yürü hadi!!'' diye ard arda sıralayınca kerem sıcak bi şekilde gülümsedi. Gülümsemesi gerçekten göz alıcı. Keşke fotoğrafını çekseydim gülerken. O kadar şefkatli bi gülümsemesi varki sanki cennetteymişsinde bulutların arasın uç- ne saçmalıyorum ben ya off. Kerem ona aval aval baktığımı görünce '' hayırdır , yüzümümü ezberliyosun?'' dedi dahada sırıtarak. O konuşunca bende kendime gelerek ''sa-saçmalama yaa yürü eve gidiyoruz!'' dedim . ben kendi arabama geçtim o da onunkine. Eve vardığımızda hizmetçimiz kapıyı açtı. Salona geçtiğimizde ordan ordaya volta atan bir adet anne ve kağanların ailesiyle karşılaştım. Annem beni görünce '' nerdesin sen!!! Niye haber vermedin!!! Beni çıldırtmak mı istiyosun. Çabuk açıkla, nerdeydin.?!!'' Diye sıraladı. Ben daha bişey söyleyemeden kerem açıkladı. ''Doğayla biraz hava almak için dışarı çıkmıştık, haber vermeyi unutmuşuz, Doğaya kızmayın lütfen hepsi benim suçum'' diye tüm suçu üstüne alınca gözlerim pörtledi ve kereme baktım. Suç benimdi , ben habersizce çıkıp gitmiştim o sadece peşimden gelmişti. Annem , kereme kızamayacağı için tebessüm ederek '' Ah , öyle mi çocuğum. Tabi canım siz gençsiniz istediğiniz zaman gezersiniz yani'' gibi bişiler zırvaladı. Bende kağanla göz göze gelmemek için ''herneyse , ben odamdayım'' diyip hızlıca odama koştum. Misafirlere hoşça kal bile demeden. Benim için bu sorun değil ama annem yarın yine azarlıcak bu konuda. Herneyse uyumadan önce üstüme keremin kokusunun sindiğini farkettim. Pijamalarımı giymek yerine bu kokuyla mışıl mışıl uyuyacağımı farkedip elbiseyle yatağa yattım. Ve derin uykuma dalış yaptım...
*^*^^*^*
Uyandığımda direk banyoya koştum. Makyajım zaten dün gece akmıştı . önce makyajı temizledim sonra üstümdekileri çıkartarak duşa girdim. Soğuk su başımdan aşağı yavaşça akarken benim düşündüğüm sadece dün gece beni izleyen o bal rengi gözlerdi. Keremin bakışları beni büyük ama rahatlatıcı bi gizeme sürüklüyordu. Onun bazı bakışları soğuk , sert ve acımasızdı ama bazı bakışları şefkatli, masum ve şirin bi çocuğun bakışlarından farksızdı. Belkide kağana benzettiğim için onun gözlerini sevmiştim ama hayır kağan her zaman cool ve romantik ama sahte bakışlarla bakardı etrafa . acımasız , vicdansız ve sertti onun kişiliği . Bunları dışarı yansıtmıyodu ama ben anlabiliodum işte ama ne yazıkki ona kapıldım. Her ne yaparsa yapsın kötü çocuk tatlılığı beni ona çekiyor. Her neyse altıma siyah mini bir şort , üstüme de beyaz omuz detaylı bir tişört geçirdim. Aşağıdan gelen sesleri anlamak için merdivenlerden aşağı indim ve karşımda duran bavullara baktım. Bavulların yanında da kağan ve kerem vardı. Annem kapıda dikilmiş bana bakıyodu. '' Anne , bavullar neden burda?'' diye bir soru sordum. ''Kızım ben yaz boyunca vural bey ve hülya hanımla(kağanın ve keremin anne babası) antalya da olucam. Bu sırada sende kağan ve keremle kalıcaksın. Bu bavullar onların bavulları.'' Diye açıkladı. Ayni ev mi? Ben şok olmuş gözlerle kağan ve kereme kısa bir bakış attım. Kağan piç sırıtışı yapıodu , kerem ise normal boş gözlerle bakıyodu. '' eee tamam ben , şey , bugün , neyse boşverin'' diye saçmaladıktan sonra rahat bi nefes almak için bahçeye çıktım. Çıkar çıkmaz derin bi nefes aldım ve şezlonglardan birine oturdum. Kağan gelip karşıma oturdu. '' güzel evmiş , parti verebiliriz'' dedi. Ben neyden bahsettiği anlamadan dediğini es geçerek '' bana kızgın mısın? '' diye sordum. Bana baktı ve '' hayır hayır , tabiki kızgın değilim . o anlık öfkeyle söyledim onları. Hem bi gün ödeşiriz '' diyerek göz kırptı ve ayağa kalkıp gitti. Bense orda mal gibi kaldım . Ne dediğini anlamaya çalıştım.
*^*^^*^*
Gece yarısı uyku tutmadığı için kalktım ve mutfağa su içmeye gittim. Suyu bardağı doldururken arkamda bir nefes hissettim. Arkamı döndüm ve kağanı gördüm. Tam olarak dibimdeydi .Vücutlarımız birbirine değiyodu ve yüzümüz arasında 2-3 santim vardı. Ve lanet olsunki hissettiğim sertlik pekte hayra alamet değildi. ''na-napıyosun?'' diye sordum. Gözleri hala dudalarımdayken '' dudaklarının tadını merak ettim. Biraz tatsam sorun olmaz heralde ?'' dedi ve dudaklarıma yapıştı. Onu ittirmeye çalıştım ama kolarımı tutup beni etkisiz hale getirdi. Beni böyle sertçe ve zorla öpmesinden nefret ediyodum. Ben kağanla özel bi öpüşmenin hayalini kurarken o beni diğer sürtükleri öptüğü gibi değersizce öpüyodu. Dudaklarımı zorla ondan ayırıp '' beni böyle öpme,lütfen'' dedim. ''nasıl öpmemi istersin?'' dedi. ''yavaş ve özel'' dedim. Daha sonra tekrar dudaklarıma yöneldi ama bu sefer dediğim gibi öpüyordu. Yavaş ve özel. Ellerimi rahat bırakıp belimi tuttu. Bende ellerimi onun ensesine götürdüm. Neden beni öpmesine izin verdiğimi hatta beni nasıl opecegini söylediğimi bilmiyorum. Ama o an onun etkisindeydim ve sonuçta sevgiliydik. 3yıldır tanıdığım ve 2gündür sevgilim olan birini öpmem gayet normal bence. Ben onun ensesiyle oynarken, o ellerini kalçama indirip beni kaldırdı ve tezgaha oturttu. Nasıl oluyosa dahada yaklaştı ve beni hafiften kendisine doğru çekti. Dudakları boynuma inmişti ve elleri yukarı doğru çıkıyodu. Dokunuşları tenimi yakarken tişörtümü sıyırdığını farkettim ve hemen ellerimle onu engelledim. Onu ittirip tezgahtan indim ve ''bunu yaşamadık say'' dedim. Koşa koşa odama çıktım. Ve yorganın altına girdim. Tamam sevgilim olabilir ama o kadarınada höst yani. Azgın pic. Sanirim onla ayrilmaliym çünkü ondan korkuyorum. Onun zevki onda,benim namusumda bende kalsın. Yaşadıklarımızı düşünmek yerin şarkı mırıldanmaya başladım. Stole the show adlı şarkıyı çok sevdiğim için defalarca onu mırıldandım ve sonra kapım açıldı. İçeri biri girdi ve yorganımı üstümden attı. Birden üstüme çıkıp '' yarım kalan işimizi tamamlayalım'' dedi. O boynuma gömülürken benim gözyaşlarım akmaya başlamıştı bile . hıçkırarak ağlıyodum. Onu defalarca ittirmeye calistim. Onu bu şekilde istemediğimi mutfakta yeterince belli ettiğimi saniyordum. Sonunda biri kapıyı açtı ve saniyeler içinde üstümdeki beden birden yok oldu. Kendimi toparlayıp ayağa kalkınca. Keremin kağanı yumrukladığını gördüm. '' lan piç , sana ona dokunmıycaksın demedimmi lan benn , haa,!!! Demedimmi?!!?!!!'' ben ne olduğunu anlayamadan kerem kağanın yerde yumruklamayı bırakıp yanıma geldi ve bana sarıldı. Bi dakka ya , noluyo laann.. beynim durdu sanırım.kerem neden ona bana dokunmaması için tembihlediki,bunu yarın kereme sormak üzere beynime not ettim. Neyse kerem bana bakıp ''İyi misin?'' dedi . bişey diyemedim çünkü ağzımı açınca tekrar bi hıçkırık çıktı ağzımdan. Kerem beni elimden tutup sürükleyerek kendi kaldığı odaya götürdü. ''burda ne işimiz var? Yoksa send-'' cümlemi tamamlayamadan kerem konuştu'' o piç sana bu gece zarar veremesin diye benimle uyuyacaksın, yarın başka bi çözüm buluruz şimdi yatağa geç hadi'' dedi. Nedensiz bi şekilde güveniyodum ona o yüzden dediğini ikiletmeden yatağa geçtim ve kenara kıvrıldım. Allahtan yatak iki kişiilikte sıkış pıkış yatmıyoruz. Keremde yanıma uzanınca biraz daha güvende hissettim. Ama hıçkırıklarımı yine durduramadım . ''şişşt'' diyerek beni kendine çekti ve kafamı göğsüne yasladı. Yine o baş döndürücü kokusunu içime çektim ve rahat bi uykuya yelken açtım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZLER(ECEL&SONUMUT)
Teen FictionDoğa'nın hayatı klasik aşk acısıyla devam ederken biri eceli biri son umudu olacak şekilde hayatına iyice yerleşen İkizler Kağan ve Kerem bazı şeylerin çözülmesine yardım eder. Okumaya ne dersin???