Dans?

514 54 22
                                    

"N-natsu?" Lucy şaşkınlıkla kekeledi. Sesi oldukça güçsüz çıkmıştı. Şuan Natsu'nun burada olması ve Loke ile aralarında anlaşmazlık çıkması en son istiyeceği şeydi.

"Merhaba." Natsu bütün neşesiyle söyledi. Erza bile buna şaşırmıştı, Natsu'yu bu aralar eskisi gibi mutlu görebilmek oldukça... garipti. Evet, garip. İçinde bulundukları durum için şüphesiz, kullanılabilecek en iyi kelime.

O sırada Natsu'nun hemen yanında beliren Jellal havadaki gerginliğin biraz olsun azalmasını sağlamıştı.

"Merhaba Lucy, Natsu" Natsu ve Lucy'e dönerek söyledi Jellal, daha sonra bakışları asıl odak noktası olan gece mavisi elbisesinin içindeki Erza'ya döndü. Bir an için dili tutuldu ve söyleyebilecek tek bir kelime bulamadı onun için. Şüphesiz Erza onun için çok şey ifade ediyordu. Belki, bundan yirmi yıl sonra arkadaşları ile yolları ayrılırsa, aklında en çok yer edecek olan kişi Erza olacaktı.

Aynı şekilde Erza için de Jellal.

"Merhaba." Erza utangaç bir biçimde sessizce söyledi. Lucy Erza'yı böyle görünce şaşırdı, daha sonra fark etti ki çatık kaşlar ve sert tavırlar bir kızın kız olduğunu unutturabiliyordu.

"Çok güzel olmuşsun." Jellal kızaran yanaklarını gizlemek için başını diğer yana çevirdi, Erza onun bu tavırlarına kıkırdadı daha sonra ise Jellal'ın koluna girdi. İkiside Lucy ve Natsu'dan en azından konuşmaları duyulamayacak seviyeye gelene kadar uzaklaştıktan sonra Lucy onların arkasından bakmak yerine çatık kaşlarıyla Natsu'ya yöneldi.

"Burada ne halt yediğini sanıyorsun?" Natsu gülümsemesini bir gram bile eksiltmeden cevapladı.

"Prenseslere bu kadar kaba konuşmak yasak olmalı." Lucy'nin bir an için yüzündeki ifade yumuşadı. Aklına Natsu ile birlikte olan anıları gelmeye başladığında dolan gözlerini saklamak için başını diğer tarafa çevirdi. Natsu'nun fark etmemiş olmasını umuyordu, ama bilmiyordu ki Natsu onun her hareketini dikkatle inceliyordu.

"Loke nerede?" Lucy sakince sordu, bu konuşmayı aynı sakinlikle sürdürmeyi diliyordu. Gözlerini Natsu'nun gözlerine dikti, fakat Natsu'nun gözlerindeki alaya şahit olduğunda içini bir korku kapladı. Oysa Natsu sadece gözlerini Lucy'nin gözlerine sabitlemek ve konuşmamak dışında birşey yapmıyordu.

Lucy Natsu'dan bir cevap alabilmek için sabretti. İçinden sayıları teker teker sayıyor ve ne kadar zaman geçmiş olabileceğini hesaplamaya çalışıyordu. Dakikalar birbirini kovaladı, işte şimdi Lucy'nin sabrı tükenmenin eşiğine gelmişti.

"Seni balonun kapısında karşılayacak, işim yoktu bende ona seni oraya götürebileceğimi söyledim."

"Peki o ne dedi?" Natsu omuz silkti ve yürümeye başladı. Lucy'de ona beceriksiz adımlarla yetişmeye çalışıyordu, bir prenses olsa bile topuklular onun korkulu rüyasıydı, ayrıca sarayda hep babet tarzı ayakkabılar giyerdi. Kısaca alışık değildi.

"Kabul etti." Lucy bir olay çıkmamış olduğu için derince bir nefes aldı ve verdi.

"Pekala" kendi kendine mırıldandı daha sonra boştaki eliyle Natsu'nun kolundan tuttu ve Natsu duraksadığında hızlıca koluna girdi.

"Ne yapıyorsun?" Natsu anlamsız bakışlarını Lucy'e yöneltirken, Lucy kolundan çıkarak Natsu'nun önüne geldi. Topuklularıyla bile Natsu'nun boyuna yetişemediği için homurdandı, daha sonra topuklularının burnunun ucunda havaya kalktı.

Lucy'de Natsu ile beraber nefesini tuttu. İkiside bu yakınlıktan dolayı karınlarında hareketlenmeler hissettiler, sanki milyonlarca kelebek vardı da kanatlarını çırpıyordu. Dudaklarında milimetreler kalmıştı ve ikisi de göz gözeydi. İkiside birbirlerinin nefeslerini soluyorlardı.

Lucy, Natsu'nun da onu öpmek istediğini fark ettiğinde hareketsiz kaldı, Natsu sımsıcak bakan, güzel yeşil gözlerini kapatmıştı ve yanakları pembeleşmiş, sakura rengi saçları da alnına dökülmüştü.

Lucy şimdi dudaklarında hissedeceği sıcaklığa hazır değildi, bu yüzden Natsu'nun kulağına uzandı ve sıcak nefesini boynuna doğru üfledi. Aslında Lucy'nin tek amacı Natsu'yu sinir etmekti fakat onu tahrik ettiğini nereden bilebilirdi. (Y/N: Lucy ne yapmaya çalışıyorsun yavrum?)

"Şey, ben doğru düzgün yürüyemiyorumda." Daha sonra bir iki adım geri çekildi ve Natsu'nun yüzünde oluşan garip ifadeye gülmemek için kendini zor tuttu. Natsu gözlerindeki hayal kırıklığını gizlemeye çalışırken sessizce başını salladı ve kolunu Lucy'e uzattı.

İkiside birbirinin gözlerine bakamıyordu. İkiside utangaçtı. İkiside birbirini seviyordu. İkiside mutsuzdu. İkiside cesaretsizdi ve ikiside birbirini içten içe öldürüyordu.

Lucy Natsu'nun koluna girdi ve sessizce ilerlemeye başladılar. Aralarındaki gerginlik her zamanki gibi elle tutulur cinstendi. Nihayet boğucu sessizliğin ardından sakura ağaçlarının etrafını çevrelediği balo salonunun oraya geldiklerinde etrafa hoş bir müzik hâkimdi.

Şüphesiz burada bulunan herkes çok eğleniyordu. Sadece iki kişi dışında, Natsu ve Lucy.

"Ben Loke'u bulacağım." Lucy Natsu'ya döndü, Natsu ise ne kadar gitmesini istemese de onaylarca başını salladı.

Lucy emin adımlarla balo salonunun içine ilerlerken bir anda karşısına Loke'un çıkmasıyla yüzünü büyük bir gülümseme kapladı.

"Umarım seni abine emanet ettiğim için beni suçlamazsın, işlerim vardı bende yeni geldim." Lucy şaşkınlıkla ona baktı.

"Abi?" Loke tek kaşını kaldırdı ve gülümsedi.

"Natsu senin abin?" Lucy telaşla onu onayladı, bir an için kendisi bu abi kardeş olayına yanlışlıkla son verecekti. Aslında içinden ne kadar bunu yapmak geçse de kendine hâkim olmalıydı.

Lucy kenardaki iştah açıcı yiyeceklere yöneldiğinde Loke onu belinden kavradı ve kendisine çevirdi. O sırada her taraftan slow bir müzik yükseldi. Çiftler birbirleriyle dans etmeye başlarken Loke'ta umutla Lucy'e bakıyordu.

"Benimle dans eder misin?" sağ elini Lucy'e doğru uzattı.

Lucy'nin bakışları Lisanna ile dans eden ve kendisine öldürücü bakışlar atan Natsu'ya kaydığında şeytanice gülümsedi. Hayatında hiç bu kadar çok birisini kıskandırmak istememişti. Bakışlarını yeniden Loke'a çevirdiğinde keyifle söyledi.

"Elbette Loke."

Uzun zamandır beklettiğim için çok çok özür diliyorum. Sonunda internet bulabildim. Sizi çok seviyorum, umarım beğenmişsinizdir. Bu arada 1,34 bin okunma 177 oy ve 243 yorum ne demek beni çok mutlu ettiniz ⭐♥⭐

Hime • NaLuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin