19.bölüm

250 19 2
                                    

sabah uyandığımda hilal yoktu yere baktığımda pijaması yerdeydi yani hazırlanmış ve tuvalettedir saçını maçını düzertmektedir sanırım bense yataktan kalktım yatağı düzertim ardından bende üstümü değiştirdim odadan çıktım mutfağa girdiğimde annesi ve babası yemek yiyordu hilal daha gelmemişti bense "hilal nerde?"dedim annesi "tuvalette sen dışarıda beklicekmişsin"dedi bense şaşırarak "neden dışarıda beklicekmişim?"dedim annesi "hilalle dışarıda yemek yircekmişsiniz"dedi wow kendisi plan yapmış bense "t-tamam öyleyse çıkıyorum"dedim evden çıktım yolun kenarında beklemeye başladım hava gayet güzeldi biraz bulutlu güneşliydi birden kapı açılma sesi duydum ve arkama döndüğümda hilal toz pembesi gibi bir elbise giymiş yüzü acayip tatlı ve biraz utanmış şekilde bana bakar bakmaz bense burun kanaması geçirdim [resimdeki gibi] hilal yere bakıp utanarak "n-na-nasıl olmuşum?"dedi bense "süper olmuşsun"dedim hilal ardından koluma girip "hadi gidelim yemeğe"dedi bense tamam şekilde kafamı salladım arabaya binip yola koyulduk

aradan biraz zaman geçti yolun kenarında güzel bir yemek dükkanı vardı araba parkları olduğu yere park edip indik ardından yemek dükkanına girip camın kenarına boş masaya oturduk güzel sabah yemeği menüsü istedik garsondan ve beklemeye başladık hilal habire gözleri bendeydi bende ona bakıyordum deli aşklar gibi lakin seni yarın öldürcem hilalcim o ölüm halindeki son anlarınla ne diyeceksin bana merak ediyorum yüzde yüz "senden nefret ediyorum" veya "sana asla aşık olmamamıydım" gibi hakaretli sözler söylersin benim gibi psikopat insanın sevilmesi imkansız birbirimize güzel sevimli bakarken uzaktan kapının girişinden ayakta durmuş bir serseri grup hilalle bakıyordu beni görmüyorlar mı acaba? ayaģa kalktığımda hilal dik dik bakar serseri gruba bakıp kafamla gelin işareti yaptım grup bakışımdan tehlikeli olduğunu fark edip hızla uzaklaştılar ardından oturdum hilal gene boş ve dik baktı bana "ne oluyor egemen?"dedi bense "yok birşey önemli değil"dedim hilal umursamadı o an garson elindeki sabah yemeklerini sofraya koyup  bana baktı "fıyatınız 100 tl"dedi yuh bu kadar oluyor mu fiyat masadaki yemeklere baktığımızda baya var ondan sanırım hilal endişeli görünüyordu ah canım benim param yeterli olmadığını mı düşünüyor cebimden cüzdanımı çıkartıp yüz lirayı verdiğimde hilalin yüzü mutluluklar uçuyordu nasılda rahatladı öyle neyse garson gitti ikimizde önümüzdeki yemekleri yemeye başladık aradan 1 saat geçti sofradaki yemekler toplandı dinlenmek için de çay istedik ve sohbet etmeye başladık

hilal: egemen önceden doğum günü pastası kutladın mı?

egemen: hayır

hilal: he? hayır mı?

egemen: evet

hilal: na-nasıl yani önceden doğum günü kutlamadın mı? ailen veya arkadaşların?

egemen: arkadaşlarım benden korktukları için kutlamadılar

hilal: ailen?

egemen: annem kutlardı

hilal: annen yaşıyor muydu? unuttum da

egemen: yaşıyor ve senin evinde kaldığımıda biliyor

hilal: hmm

egemen: annemle tanıştığını bile hatırlamıyorum

hilal: evet bende

egemen: neyse boşver

hilal: egemen bak ne diycem

egemen: buyur?

hilal: pasta alalım mı?

egemen: pasta?

hilal: evet eve kutlarız

egemen: o-olur

hilalle sofradan kalktık yemek dükkanından çıktık arabaya binip yola koyulduk
DEVAM EDECEK

yandere animeciHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin