Adım Mavi , henüz 16 yaşındayım. Liseye ilk adımlarımı attığım gün nelerle karşılaşacağımı bilmiyordum haliyle. Aslında müdürden azar yemek ve büyük sınıflarla dalaşmak dışında herşey güzeldi. Pek uslu olduğum söylenemez. Bu yaramaz oluşumun yanında da olgun olduğum söylenir. Çok da kulak asmam söylenenlere ama haksız da sayılmazlar. Düşünmeyin ki ukala biriyim, asla. Hep nefret etmişimdir öyle insanlardan. Herşey güzeldi, tatiller, dersler derken sınıftan biri dikkatimi çekti telefonundan kafasını kaldırmayan, sessiz sakin bir çocuk. İyi güzel muhabbetimiz oldu. Çok sıkı değildi aramız ki zaten suspus ve "mesafeli" bir çocukla bu pek de mümkün sayılmazdı. Küçüklüğümden beri çevremin erkek arkadaş olması dolayısıyla pek kızlarla muhabbet kurmadım. Belki bu alışılmamışın dışına çikarabilirdi ama içimden gelmedi. Başka bir çocukla zaman geçtikçe daha sıkıfıkı oluyorduk. Onu seviyordum. Çok fazla çocuksu olmasa sevgili olabilirdik. Ama öyleydi işte. Şimdiye kadar hiç kendi yaşıtımla sevgili olmamıştım. Hep 3-4 yaş büyük birileriyle takılmıştım. Onlar bile çocuksu gelirken elden birşey gelmiyordu malesef. Matematik öğretmenimiz vardı. Ara ara ama yüklü ev ödevleri verirdi. Bir de o ödev dönem ödeviyse, cehennemin basamaklarını 3'er 3'er çıkmak demekti...