Şu sanşa bak kervanların sık geçtiği bir gün , pazar yeri kalabalık , iğne atsam yere düşmez.
Kalabalıkla fazla oyalanmadan, şu demirci Alexander'ı bulmam gerek, büyük ihtimalle handa içki içiyordur, kafir Ortodoks ne olacak.
Biraz yol aldıktan sonra hana ulaşıyorum kapının önünde tam kapıyı açıcakken içeriden fazla ses geldiğini duyuyorum. Hızlıca kapıyı açıp dik dik etrafa bakıyorum birde ne göreyim. Bizim Alexander içkiyi fazla kaçırmış, bizim delioğlan Murad ile kavgaya tutuşmuş. Hemen aralarına girip kavgayı ayırıyorum ama bizim Murad ayıyı iyi benzetmiş. Zorlukla Alexander'ı ayağa kaldırıp acı bir kahve içiriyorum, yaklaşık yarım saat sonra kendine geliyor.
Büyük bir heyecan ve stresle soruyorum-Bizans tekfurunun kılıcını hazırladın mı? Biliyorsun 2 hafta sonra Türkler üzerine sefere çıkıcak ve kılıcı o sefere kadar hazırlamanı istemişti.
Bizim ayyaş öyle bir kafayı bulmuşki evet ve ya hayır bile diyemiyor, sanırım yine evine taşımam gerekiyor. En son seferde yatağa yatırırken kolumu çıkarmıştım.
Uzun bir beraber yürüyüş ve kadınlar hakkında sohbetten sonra Alexander'ın evine varıyoruz. Yatağa geçen seferki gibi hızlı değil, yavaş ve sakin bırakmaya çalışıyorum, aman kolum birdaha çıkmasın. Bende evime gideyim, yarın gelir sorarım kılıç ne oldu diye. Umarım hazırlamıştır, daha iki hafta var ama zaten bunun bir hafta on günü Konya'ya gitmek için yol alacak.
Güneş Ayasofya'nın kubbesinin üstünde yavaş yavaş yükseliyor, giyinip şu demircinin evine gitmem lazım. İnşallah kılıç hazırdır yoksa tekfur bana ne yapar Allah bilir.
Koşar adımlarla Alexander'ın evine varıyorum, büyük bir stresle henen konuya giriyorum.
-Alexander umarım kılıcı hazırlamışındır. Biliyorsun yarın yola çıkıcam.
Alexander bana şaşkın bir bakış atarak.
-Dün handa kılıcı ben sana vermedim mi? Diye sorar.
-Hayır sen dün ne yaptığını bilmiyor musun?
-Dün kılıç benim yanımdaydı. Sana vermek için almıştım yanıma.
Umarım korktuğum şey başıma gelmez kılıc kaybolamaz kaybolmamalı.
-Hayır dün senin yanında kılıç yoktu. Gel bir evi arayalım
Uzunca bir aramadan sonra kılıçı bulamıyoruz, büyük ihtimal bu ahmak kılıcı handa düşürdü. Şimdi ben ne yapacağım, 2 günde bir kılıç dövülmez, başka bir kılıç satın alsam hem para yok hem de imparatorluk armasını nasıl işlicez. Benim o kılıcı acilen bulmam gerek yoksa kellem gittiği ile kalmayacak, bütün planlarda alt üst olucak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇ
Historical FictionBir kaybolmuş kılıç, insanı ne kadar çok maceraya sürükleyebilir?