- BÖLÜM 2 -

32 6 4
                                    

OY VE YORUMLARINIZA İHTİYACIM VAR.

Yolculuk boyunca hiç konuşmamıştık.

Taksi okulun önünde durduğunda parasını ödeyip indik. Okulun bahçesine girdiğimizde bu kez sessizliği o bozdu.

"Okulun kıyafetlerini beğenmeyebilirsin çünkü gerçekten kötüler" diyip sırıttı. Söylediğine karşı somurtmakla yetindim.

Giyim tarzımı ve nasıl giyindiğimi biliyordu. Aslında zevklerimizde benziyordu. Benim beğendiğim çoğu şeyi o da beğenirdi.

İçeri girdiğimizde direk merdivenlere doğru yöneldi. Bende onun peşinden giderken bir yandan da okulu inceliyordum. Bahçesi zaten tam anlamıyla mükemmeldi. Basketbol ve voleybol sahasının yanında bir de bolca kamelya vardı. Üstelik geniş bir alana sahipti.

Okulun içi ise her katın düzeni aynıydı. Tek fark katlara göre sınıfların ve şubelerinin değişmesiydi. Ayrıca temiz ve fazla düzenli bir okuldu.

En üst kata çıktığımızda koridorun sonundaki bir odaya girdik. Odanın her tarafı okul kıyafetleriyle doluydu.

"En küçük bedenlerine bakabilir miyim?" diyerek tişört ve etekleri gösterdim. Görevli yanıma gelerek en küçük beden olduklarını söylediği eteği ve tişörtü bana uzattı.

Eteğin boyu kısa gibi görünüyordu ama bel kısmı bana tamdı. O yüzden boyunu sorun etmeyecektim.

Kıyafetleri üzerime tutup Sıla'ya döndüğümde beni inceliyordu. "Sana uygunlar" diyip gülümsedi.

"Bunları alıyorum" diyerek paketlemesi için elimdekileri görevliye uzattım. O kıyafetleri paketlerken Sıla bana okulu anlatıyordu.

Paketleme işi bittiğinde ücretini ödeyip oradan ayrıldık.

Okulun dışına çıktığımızda yine bir taksi bulmak için caddeye doğru yürümeye başladık. Bir yandan da konuşuyorduk.

"Okulu seveceğine eminim" dedi. "İçinde sen varsan tabiki" diyip kıkırdadım.

"Hastane işini yarına ertelesek?" diye sorduğumda yüz ifadesini yumuşatarak bana döndü. "Sürekli kaçarak birşey elde edemezsin Lara. Bugün olmazsa yarın gideceğiz. Ve sen iyiyse iyi , kötüyse kötü sonucu her daim bileceksin.Sonuçlardan korkma." Aslında bu sefer korkumdan değil de üşengeçliğimden ertelemek istemiştim ama o yanlış anlamıştı.

"Hayır..hayır. Yanlış anlıyorsun. Bu sefer korkmuyorum. Üşengeçlik işte. Bilirsin. O yüzden". Söylediklerime pek inanmışa benzemiyordu ama daha fazla kurcalamayıp başıyla onayladıktan sonra bize doğru gelen taksiyi durdurdu.

Taksiye binerken gözüm yine Sıla'ya kaydı. Konuşmamızın üstünde durmamıştı ve benimle ilgilenir bir hali yoktu.

Yolculuk boyunca yine konuşmadık. Ben camdan dışarıyı izleyip kulakığımı takmışken o ise sevgilisi Berkay'la konuşuyordu. Berkay'la aynı sınıftaydılar ve okuldan tanışıyorlardı.

Sıla'da şıpsevdi bir tip değildi. Herkese ısınamazdı. Hayatına giren ilk kişiydi Berkay. Ve gerçekten güzel yürüyen bir ilişkileri vardı. Onun adına seviniyordum.

Taksinin camına başımı yaslamış dışarıda gelen geçenleri izlerken bir an kendimi yapayalnız hissettim. Dışarıda el ele yürüyen çifler , birbirleriyle şakalaşan arkadaş grubu , birlikte yürüyen üç kız ve daha dolu insan vardı.

Kendimi bu ortama yerleştiremiyordum. El ele yürüyen çift gibi hiçbirzaman kimseyle yürüyememiştim mesela. Birbirleriyle şakalaşan arkadaş grubu gibi  bir arkadaş grubum olmamıştı. Yalnızdım ben. Sıla'dan başka kimsesi olmayan bir zavallı.

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin