KAÇIŞ

- BÖLÜM 4 -

OY VE YORUMLARINIZA İHTİYACIM VAR.

Multide Lara'nın alışverişe giderken giydikleri.

Bölüm biraz küfür içeriyor ama çok az. Zaten farkettiyseniz hikayede çoğu hikayeden az miktarda küfür var. Hatta hiç yoktu bu bölüme kadar.

Neyse, İYİ OKUMALAR :).

Karşımızdaki çocuk Sıla'ya ezikleyici bakışlar atarken sinir olmuştum. Ve yetişkin bir Lara Polat sinir olduysa o kişiye sataşmadan durmazdı.

"Kızı bakışlarınla taciz ettin be pis salak! Hemen özür dile ve bir daha bize 10 metre yaklaşmamak üzere terket burayı."

Evet şuan saçmalamanın zirvelerindeydim.

Çocuk bakışlarını bana çevirirken bu sefer alaycıl bir ifaseyle beni süzdü. En son bakışlarını gözlerime çıkarırken "Ya kızım sorunlu musunuz siz? Hem çantanızı mükemmel bana çarpıp hem de bana cırlıyorsunuz."

Sıla bu sefer gözlerini kısmış çocuğa bakıyordu. Ama yüz ifadesi dehşet vericiydi. En son bu bakışı bir kızda kullanmıştı ve kıza yaptığı canilikleri unutmam imkansızdı. Saçlarına uhu döküp kurutma makinesiyle kurutmuştu. Parfüm şişesine kolonya dökmüştü. Karşımızdaki çocuğa acıyordum.

Olası bir faciayı önlemek için "Seninle mi uğraşıcaz be ego dağı. Hadi gidelim Sıla" dedim ama Sıla'nın beni dinlemediğini ve söylediklerimi takmadığını biliyordum.

Bu sefer kolundan çekiştirmeye başladım ve oradan uzaklaştırdım.

Evet piknik çantası devrilmişti ve kahvaltı hayal olmuştu! İçimden keşke Sıla'yı oradan uzaklaştırmasaydım diye düşündüm. Onları izlemek keyifli olurdu.

"Ya sen beni niye çekiştiriyon niye çekiştiriyon sen beni ya Lara uykusuzluktan beynin mi azaldı? Ben ne güzel o an eziyet planları yapıyordum o çocuğa"

"Farkettim ve o yüzden çekiştirdim seni Sıla sus ve eve gidelim. Sen de uykuna devam et."

"Ya ama ben o çoçuğu tanıyorum ki yine bulurum ve yapacaklarımı yaparım. Üzgünüm Lara"

"Nerden tanıyorsun?"

Konuşurken bir yandan da eve doğru yürüyorduk.

"Arkadaşımı seven çocuk o. Ama arkadaşım onu sevmiyor ve onu eski sevgilisini kıskandırmak için kullandı. Üstelik ilk sevgilisi arkadaşımdı"

Evet arkadaşı mal olmalıydı çünkü o çocuk cidden yakışıklıydı. Ama arkadaşı bir yandan da haklıydı öyle bir ukalayı ben de sevmezdim.

"İyi olmuş bay yürüyen egoya."

"Seni arkadaşımla tanıştırmamı ister misin?" diyip gülümsedi. Aslında günüm boş geçmesin diye kabul edebilirdim.

"Gıcık değilse neden olmasın" dedim. Güldü.

"Değil değil. Bak o zaman şöyle yapalım hani biz alışverişe çıkmak istiyoduk ya onu da ariyim kahvaltıdan sonra birlikte çıkalım. Ne dersin?"

"Seninle çok samimi bir arkadaşsa arkadaş demem dalarım."

"Ya saçmalama benimde en değerlimsin sensin" diyip gülmeye başladı.