Multimedyada Belinay var...
BELİNAYIN ANLATIMI
Odamın tavanının içinden gelen seslerle birlikte gözlerimi hafif araladım saate baktığımda 8'di kim bu saatte bu sesleri nasıl çıkarır, ki ben kış uykusuna yatan bomba patlasa bile uyanmayan belinayım ya kim beni uyandırabilir bu saatte. Yukarıdaki tavanıma gözlerimi dikip kafamı sağa çevirdim, dolunay yoktu yanımda, yatağımdan yavaşça kalkarken içeriden gelen sesleri duydum kalkıp odadan çıktım sesin geldiği yere doğru yürüdüm. Kızlar mutfakta toplanmış konuşuyorlardı.
"Bu ses ney ve siz bu saatte burda ne yapıyorsunuz?" dedim ellerimle gözlerimi ovalarken.
"Bu ses sayesinde hepimiz bu saatte ayaktayız" dedi hande sinirli bir şekilde, handede benim gibi onuda uykusundan uyandırmak cesaret ister.
"Çıkıp bir bakalım ya" dedim arkamı dönüp giderken.
"Dur, hande bir sinirle çıkıp baktı hatta yukarıdakilere bağırıp çağırdı" dedi mira.
"Eee neler dönüyormuş yukarıda" dedim merakla.
"Ev sahibimiz evini taşıyormuş" dedi hande.
"Bu saatte mi?" Diye bağırdım.
"Malasef, neyse kızlar hadi kahvaltımızı yapalımda çıkalım" dedi dolunay.
"Nereye" dedik hep bir ağızdan.
"Eee alışverişe" dedi.
"Oha ciddi misin" dedi hande ayağı kalkarak.
"Olabilir ordan beraber bara akarız belki" dedim.
"Saçmalamayın" dedi mira peynirleri doğrarken.
"Saçmalamıyoruz mira altı üstü birkere gideceğiz yani hem paramızda var" dedim miranın yanına gidip ona sırnaşırken.
"Siz gidin ben yokum" dedi mira.
"Hadi ama şaçmalama mira sende bizimle geliyorsun" dedim.
"O paraları çar çur yapmak için çalmadık" dedi.
"Eğlenmek bizimde hakkımız" dedi hande.
"Hadi ısrar etmede gel" diyince dolunay,
"Off tamam hadi yardım edinde şunları masaya taşıyın" dedi. Biz miraya yardım ederken bir yandanda ne giyeceğimizi konuşuyorduk.
Kahvaltımızı yapmış, üstümüzü giyinmiş tam evden çıkıyorduk ki hande hanımın rimel çekmesini bekliyoruz.
"Tamam geldim, nasıl olmuş" dedi gözlerini kırparken hande.
"Hadi yürü be" diyip kolundan çekiştirdim. Kapıyı kapatıp kilitledim anahtarıda çantama attım.
"Nereye gidiyoruz" dedim.
"Kızlar bizim yurttan birisi söylüyordu burada olivium avm varmış çok güzelmiş oraya gidelim" dedi hande. Bizde handenin dediğine uyup bir taksi çevirdik.
Taksici amcaya parayı ödeyip indik taksiden mağazaya girip şu güvenlik için radyasyon yayan şeyin içinden geçtik hepsi geçtikten sonra ben geçtim alet ötmeye başladı, o kadar kişi geçiyor ben geçince neden ötüyor ya.
"Hanımefendi bir daha geçer misiniz?" dedi güvenlik adam. Bende geri geri gidip tekrar geçtim ve tekrar ötesi misafir ü.
K
"Üstünüzde metal şeyler var mı" dedi."Telefonum cebimde" dedim.
"Tamam geçebilirsiniz" dedi. Ne yani şu telefon yüzündenmiydi herşey. Kızlara baktığımda ilerideki defactoya girdiler ben burda ölsem kimsenin umruda değil be diye söylenerek kızların peşine takıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Hırsızlar
AdventureOnlar birbirlerinden farklı 4 kız. Hepsinin dertleri birbirinden kötü. Sürekli başları beladan kurtulmayan Küçük Hırsızlar ve onların başını sürekli beladan kurtarmaya çalışan 4 Psikopat.