Küçük Hırsızlar

7. Bölüm: Polis

Multimedyada Meriç Var yani Esmer Güzelimiz..:)

BELİNAYIN ANLATIMI

Gözlerimi yukarıdan gelen sesle açtım. Bune ya bir insan hiç sabahın köründe ses çıkarır mı ya, yanımdaki saate baktığımda saat daha 05:20'ydi. Yatağımdan kalkıp banyoya gidiyordum ki handenin yatağında oturup telefonla uğraştığını gördüm.

"Niye erken kalktın" dedim.

"Belinay kendimi zor tutuyorum dur" dedi. O sırada yukarıdan "güm" diye bir ses kopunca hande yerinden kalkıp kapıya doğru koştu.

Neyden bahsettiğini anlamıştım. Hemen handenin peşinden gittim. Hande merdivenleri çıkıp üst katın kapısına vurdu pardon kapıyı kırdı.

"Alacaklı mısın kardeşim" diye kapıyı açan mavi gözü gördüm.

Mavi göz hem bana hemde handeye bakıyordu.

"Lan acıyın lan bize sabahın köründe kalkıp işe gidiyoruz, her sabah sizin gürültülerinizle uyanıyoruz. Alarm kurmamıza gerek yok valla ya. Azıcık sessiz olun alt katınızdada insan var biz hayvan değiliz" diye bağırdı hande.

"Tamam" diyip kapıyı handenin yüzüne kapattı mavi göz. Hande çok sinirlenecek.

"Ya bana bak, aç şu kapıyı lan" diyip ayağıyla tekme vurmaya başladı kapıya.

"Babanın ma-" diye kapıyı açan mavi gözün üstünde bir adet hande düştü. Ben sanki bu bölümü bir yerde daha görmüştüm.

"Bir daha şu sesinizle bizi uyandırmayın" diyip üstünden kalktı hande.

"Noluyor lan" diye kapıya doğru gelen bir çocuk gördüm. Eli dağılmış saçında diğer elini ensesine koymuş pijamalı tatlı mı tatlı, sevimli bir çocuktu.

"Ses yapmamızdan şikayetçilermiş" dedi mavi göz, handeye sert bakışlar atarken.

"Abi haklılar çok ses yapıyorsunuz" dedi sevimli çocuk.

Ben olduğum yerde kıkırdarken birden gözleri gözlerimi buldu. O nasıl bir bakıştır lan. Sen herkese böyle mi bakıyorsun. Öyle bir bakışı var ki sanırsın fil uçuyor.

"Yürü" diyip inice hande bende daha fazla domates olmamak için peşinden gittim.

"Gerizekalı ya birde gelmiş tamam diyor. Sen kimsin lan bana tamam diyipte kapıyı yüzüme kapatıyorsun dangalak" diye kapıyla konuşan handeye gözlerimi devirdim.

"Sabah sabah bu ne ya" diyerek gelen dolunaya baktım. Daha ayıkamamış, beni o sevimli çocuk ayıktırdı vallaha.

"Noluyor buna" diye handeyi işaret etti dolunay.

"Yukarıdakiler yine bizi uyandırınca buda yukarı çıktı" dedim. Gerisini anlar zaten o.

"Anladım" diyip mutfağa girdi dolunay.

"Bir uyutmadınız lan zaten dün geç yattım çınar beyin verdiği ödevleri yaptım" diyerek yakındı mira.

"Herkes uyandığına göre hadi giyinin dışarıda kahvaltı yapalım" dedim. Ortamı yumuşatmak amaçlı.

"Gelmiyorum" diyip salona geçti hande.

"İyi hande evde kalsın o zaman biz gidelim hadi hazırlanın" dedim. İçeriye doğru bağırırken.

"Kafamı dağıtmam lazım vazgeçtim" diyip önümden yürüyüp odasına gitti hande biliyordum böyle yapacağını.

"Beliiiiii" diye bağırdı dolunay.