GÖLGEDE KALANLAR

Bir rakam ne kadar uğursuz olabilir?

Oraya varan polisler bürodan arkadaşlarım, mahkemede olanları anlatmıştım. Tüm karakola anlatmıştım ama onlarında oraya gitmesi tesadüf. Olaydan haberdar oldukları için içlerinde biraz korku, biraz da tereddüt. Mezarlıkta ikinci bir meslek edinmemin sebebi, bir polis olaydan sonraki cesedin morg yerine, mezarlıkta incelenmesi üzerine olayı her zaman daha kısa sürede çözer.

Bekçi kulübemde kafami dinlerken birden mezarliga ait telefon calmaya basladi, evet. Olay yerindeki polislerden biri.

-Wesley?

Dinlediğimden emin olmaktan çok, benden yardım isteyen bir hali vardı.

-Dinliyorum Ricky. Anlaşılan olay yeriyle ilgili bir sorununuz var. Çocuklar nasıl öldürülmüş?

Telefonun arkasinda olusan ses kalabalığını bir süre dinledim, cevap geldi.

-Benim düşüncelerim 1 saat linç edildikleri üzerinde, kıvırcık saçlı olanın kafasının arkasında büyük bir kaya izi var. İnsanlık dışı resmen.

Tam sözü bittikten sonra duyduğum ses düşünmeden sordurttu.

-Orda karga mı var?

-Bu yüzden sana ulaşmak istedim. Ise yeni giren çocuk altına işeyecek. Çocuğun ilk görevi. Burada iki tane karga var, tam çocukların linç edildikleri direğin üstünde. Kargalar hakkında ne kadar bilgi sahibisin?

İstemeden ürktüm, çünkü biliyordum. 493 karga... Gördüklerini iddia eden iki çocuk, bu işin sonu kirli. Bu yüzden benim ilgilenmem daha uygun olur.

-Koordinat verebilir misin, çocukların cesedini almak için iki mezar görevlisiyle geleceğim bunu istihbarata bildir. Ricky, cesetlere ellemeyin. Bırakın ben halledeyim.

-Sen nasıl istersen patron.. Mezarcı kimliğinle gelmen daha uygun olur, insanlar evlerinden bakıyor. Burada 50 kişiden fazlası var.

Sigaramı söndürdüm, cevap vermeden kulubeden disariya adim attim.
Kimliğimin açıkta kalmaması için iki mezarcıyla birlikte olay yerine doğru yola koyulduk. Gitmeden önce iki mezar kazılmasını talep ettim. Linç edilen çocukların şeytana itaat ettikleri düşünülüyordu. İki arkadaşın mahkemede ne bir ailesi, nede bir yakını gelmişti. Anlaşılan onun cenazesi için gönüllü olacak bir din adami bile bulamazdık. Olay yerine vardığımda saatime baktım, çocukların hali berbattı. Kıvırcık saçlı çocuğun başının arka kısmında el büyüklüğünde bir yarık vardı ve beyninin yarısı dışarıdaydı. Bunu gercekten taşla yapmışlar.

Cesetlerin taşınması talimatını verip,
sigaramı gider yoluna attım.

Yaklaşık 20 dakikalık bir dönüş yolu boyunca birkaç karga tarafından takip edildiğimizi düşündüm. Saçma, ama düşündüm işte. Ben artık her şeyin olabileceğine ihtimal veren bir polistim. Ve bu sehirin de kargasi boldu.

Mezarlığa giriş yaparken tekrar saatime baktım.

02:52 ..

Telefon caliyordu.

-Wesley?

Ricky bir şeyler sormak istiyordu anlaşılan.

-Ne?

Derin bir nefes sesi duyuldu. Sonra lafına devam etti.

-Bu olay hakkında ne düşünüyorsun? Ben gerçekten rahatsız oldum.

İki mezarcı, çocukları mezara gömerken onlara yardım etmek için telefonu omzumla kulağımın arasına koydum. Söylediklerim pek belirgin değildi çünkü sözlere vurgu yaparsam ağzımdaki sigara yere düşerdi. Ve, emin olun meslek hayatımda en çok kizacagim şey budur. Ricky durumu anlamıştı.