Sabah zar zor uyandı Yaren. Uykuya düşkündü biraz. Severdi uyumayı.
Kalktı, sessiz sedasız banyoya gitti. Kısa bir duşun ardından odasına geçti. Üzerini giyerken Meryem Teyze'nin sesi geliyordu mutfaktan. Kahvaltı hazırlarken bjr yandan da türküsünü mırıldanıyordu.
"Oy Ne İmiş Ne Imiş Kaderim Böyle İmiş.
Gizli Sevda Çekmesi
Ateşten Gömlek İmiş."
Yaren Meryem Teyze nin sesini duyunca dudaklarında belli belirsiz bi gülümseme oluştu. Bu yaşına kadar o baktığından Meryem Teyzeye karşı ister istemez bir sevgi besliyordu içten içe. Meryem Teyze de sevimli,sıcak kanlı, sevecen altmışlı yaşlarında bir kadındı. Eşini yıllar önce genç yaşta kaybettiğinden çocukları da olmamıstı. Bu yüzden Yareni de kendi kızı gibi severdi.Yaren mutfağa gittiğinde kahvaltı çoktan hazırdı. Bir yumurta,2 dilim ekmek,zeytin peynir...
Kahvaltısını yapıp alel-acele çıktı dışarı. Biraz daha oyalanırsa ilk haftadan geç kalacaktı okula. Dışarı çıktığında yağmurda iyiden iyiye bastırmıstı. Okulla ev arası 10-15 dk sürdüğünden servise gerek kalmıyordu ama bu sefer hazırlıksız yakalanmıştı. Gidene kadar sırıl sıklam olacaktı. En iyisi koşmak diye düşünüp koşmaya başladı ama sanki yürüse daha hızlı gidecek gibiydi. Koşarken yanına siyah,camları filmli bi araba yaklaştı. Cam yavaşça aşagı indi. Yaren huzursuz olmuştu ama belli etmedi,umursamadı. Arabadaki adam "Sen bizim okulda değil misin ? Yorulmuşa benziyorsun gelmek ister misin ?" diye sorunca durdu Yaren. Camdan içeri baktı ama bu adamı daha önce hiç görmemişti. Yirmili yaşlarında biriydi. Tam seçememisti, binmek istemedi. "Hayır teşekkürler. Kendim giderim.!"
dedi. Arabadaki adam da huzursuzluğunu anlamış olacak ki üstelemedi. "Peki siz bilirsiniz küçük hanım. Okulda görüşürüz." dedi. Bir dakika küçük hanım da ne oluyor diye tersleyecekti ki araba çoktan uzaklaşmıştı bile. Aldırmadı. Söylenmeye devam etti. "Aa a şuna bak hem tanımıyor hem arabasına çağırıyor. Görüşecekmişiz. Hah..!"
Derken okula varmıştı. Herkes çoktan derse girmişti bile. Aptal adamın yüzünden geç kalmıştı iste. Daha fazla uzatmadan okula girdi ve o aceleyle sınıfın kapısını çalmayı unutmuş olacak ki bodoslama daldı içeri. "Hey ! Bir dakika ! Bu o adam degil mi? " diye geçirdi içinden. Donakalmıştı. "S siz arabadaki..."
Dedi kekeleyerek. Cümlenin sonuna doğru sesi de kısılmıştı.
Gülerek"evet, arabadaki kişi bendim. Seni okulda görmüştüm dün. O durumda görünce yardım etmek istedim ama... "
Dedi adam. Mahçup olmuş kızarmıştı Yaren. Hızlıca özür dileyip yerine oturdu. Göz göze gelmemeye ayrı bir özen gösteriyordu. Ne yani öğretmeni miydi şimdi o adam.?
Adam kendini tanıtmaya başladı. "Adım Yağız arkadaşlar. 24 yaşındayım. Bu yıl Edebiyat dersinizde birlikte olacagız. Aynı zamanda sınıf öğretmeninizim."
Türkçesi inanılmaz düzgundü. Beyaz bir tişört ve üzerinde lacivert blazer ceketiyle dikkat çekici görünüyordu. Tüm kızların gözleri Yagız Hoca nın üzerindeydi... Yaren hariç. Yaren hala bakamıyordu.
"Şimdi siz de kendinizi tanıtın." dedi Yagız hoca. Sıra yarene gelmişti bile. Ayağa kalkma geregi duymadı. "Ben Yaren Atasoy. Ankaralıyım." dedi. Yagız Hoca "ailen ? Annen baban kardeşin ? Onlardan bahsetmedin"dedi. Yaren neyden bahsedecekti ki. Bilmiyordu bile. "Ailem yok benim. Annem de babam da. Öldüler. " diyebildi. Aslında babasının ölüp ölmediğini de bilmiyordu. Ama öyle diyivermişti iste. Yağız hoca mahçup olmuştu. Onu üzmek istememisti sonuçta. "Özür dilerim yaren bilmiyordum." dedi kadifemsi sesiyle. Yaren sadece küçük bir tebessumle karşılık verdi...
Arkadaslar gizli okucularim var galiba. Vote vermeyi yorum yapmayı unutmayın lütfen. Begendiginiz begenmediginiz eksik fazla bir yer varsa her türlü eleştiriye açığım. :) yorumlariniz benim icin önemli. Umarım beğenirsiniz :))