Uyumadan önce bilerek alarmı sabah saat 9 a kurmuştum. Çünkü erken uyanıp hediye alacaktım. 9 da uyanıp duş aldım. Sonra Rüzgarı arayıp orada saat kaçta olmam gerektiğini sordum. O da 3-4 gibi dedi. Üstelik gecede akacakmışız. Yani fazla uzun bir doğum günü olacak. Saçlarımı nasıl bir model yapmam gerektiğini düşündüm. Ama ilk önce hediye bakmaya gideyim. Sonra da eve gelip hazırlanayım. Bugün gerçekten çok şık olacağım. Duştan sonra üzerime klasik bir şeyler giyip evden çıktım. Aslıyı arayıp onunla hediye almaya karar verdik. Onun bir kaç sevgilisi oldu. O da böyle hediyeler falan alıyordu. Arabayla Aslıyı aldım. Zaten Rüzgar Berki tanıdığı için eee Aslı da Berkin sevgilisi olduğu için Aslıda doğum gününde olacaktı. Hatta Kaan ve Ege de. Neyse işte Aslıyı evinden aldım. Sonra mağazalarda hediye dükkanlarında bir şeyler aradık. Gerçekten koca İstanbul da hiç bir şey bulamadık. En sonunda aklıma çok şık plaket yaptırmak geldi. Bundan başka bir video hazırlamaya karar verdim. İnşallah o da beğenir. Plaketin üzerine '' Sevgili Başarı Plaketi Sayın Rüzgar Tan Kutsal Bir Meslek Olan Erkek Arkadaşlık Vasfını Sevgiliniz Açelya Güler Tarafından Bu Plaketi Kazanmaya Hak Kazandınız '' yazıyordu. Bu hediyeye karar verdikten sonra bizim eve geçtik. Zaten Aslı giyeceklerini yanına almıştı. Bizim eve geçtik. İlk önce makyajlarımızı yaptık. Ve benimki gerçekten üzerimdekiler süper bir şekilde uyuyordu. Şimdi elbiseleri giyme vaktiydi. Benimki mini mini çok mükemmel bir elbiseydi. Saçımı topuz yapabilirdim mesela. Saçlarım aşırı uzun olduğu için güzel bir topuz oldu. Topuz mükemmel yapıyordum. Aslı da üzerine şort ve sıfır kollu bir gömlek giydi. O da yine iyiydi. Zaten onun sadece olması daha iyi. O da saçlarını açık bıraktı. Ve maşa yaptı. Evden çıkmadan önce hem güzel bir video hazırladım. Kedimi beslemek zorundaydım. Haa doğru ben size kedimden bahsetmedim. Minnak adında bir kedim var. Onun karnını doyurduktan sonra evden çıktık. Saat 2 ye geliyordu. Biz de oraya hemen gittik. Girdiğimde her kez gülüşüyor ve sohbet ediyordu. Karşımda Onuru da gördüm. Allahım ya doğru ya kardeşinin doğum günü. Onurun burnunda hala bir bant vardı. Ve kaşının orada da. Beni gören Rüzgar yanıma geldi.
- Aşkım mühteşemsin.
- Sende yakışıklısın.
Rüzgar da bir takım giymiş ve de bir papyon takmıştı.
- Açelya bebeğim bugün süper olacak. Geceye kadar durursun her halde.
- Tabi ki sevgilimsin.
- Hediyem ne ?
- Ya vaktim yoktu. O yüzden sıradan bir hediye aldım. Ama bu hafta içinde sana layık bir hediye alacağım.
- Ya tatlım önemi yok dedim. Sadece bir gün boyunca benimle takılırsın olur biter. Seni yarın çok güzel yerlere götüreceğim. Tamam mı o zaman hediyeye gerek kalmaz.
- Nasıl istersen. Hediyeler ne zaman verilecek ?
- İstediğin zaman.
- O zaman ben vereyim.
CD küçük bir hediye paketinin içindeydi. Rüzgar bar masasındaki sandalyeyi çekip oturdu. Hediye paketinden çıkardığı plaketi sırıtarak okumaya başladı.
- Çok düşüncelisin sevgilim. Çok şirin.
- Ciddi misin ?
- Bunu ömür boyu saklayacağım.
- Hadi bir masaya geçelim.
Onur bizi izliyordu. Aslıda Berki bulup bir masaya geçti. Bizde bir masaya geçtik. İçki falan içtik. Bana tabi ki de dokunuyordu. O yüzden kendimi düşecek gibi hissediyordum. Rüzgar elimden tutuyordu. Sonra bana sarıldı düşmemem için.
- Açelya daha pasta gelmedi. Biraz daha dayan. Gel de yüzüne bir su çarpalım.
Çok gülmüştüm bu söze.
