Aslı ile çok iyi bir uyku çektik. Ben uyandım ve yüzümü yıkadım. Sonra Aslıyı da uyandırdım. Bugün içimde bir his vardı. Aslı uyanınca biraz sohbet ettik. Ben içimdekileri anlatmaya başladım bile.
- Aslı acaba Onur'u gerçekten seviyor muyum ? Bu konuda çok kararsızım.
- Bence seviyorsun. Gözlerinden anlaşılıyor. Hem insan sevmediği birini kıskanmaz.
- Neyse ya ben kabul edeceğim. Belki de sonradan sevip sevmediğimi anlar.
- Sen bilirsin...
Saat 10 olmuş ve hala kahvaltıya çağrılmadık. Ama birisi kapıya vurdu. Açtığımda karşımda Onuru gördüm. Yüzünde gülücükler açıyordu. Bende somurttum.
- Merhaba prenses.
- Merhaba.
- Bugün kahvaltıyı birlikte yapalım mı ?
Ben Aslıya dönüp baktım. O da kafasını salladı. Ben de cevabımı hemen yapıştırdım.
- Tabi ki neden olmasın. Hem sohbet ederiz falan. Sonra güzel vakitler geçiririz. Ben senin soruna cevap veririm.
- Tamam Açelya sakin ol.. Doğruya sen bana cevap verecektin. İyi ki hatırlattın.
Of ya niye hatırlattım ki ? Unutmuştu ne güzel cevap da verme zorluğuna girmeyecektim.
- Neyse Aslı ben Açelyayı alıp kahvaltıya ineyim mi ?
- Tabi ki olur Onur. Hadi afiyet olsun. Bende birazdan gelirim.
- Tamam Aslı.
Ben kıyafetlerimi giydim. Onur ise kapıda bekledi. Ben de en güzel kıyafetlerimi giydim. Ve kapıdan çıkınca elini bana uzattı. Bende yine her zamanki gibi mal mal baktım. Sonra elimi yavaşça onun eline doğru uzattım. Ay elleri çok sıcaktı. Vede çok yumuşak. İkimizde güldük. Lokantaya indik. Ve bir masaya oturduk. Sohbete başladık. İlk konuşmaya o güzel sesiyle sevgilim başladı. Ay ne sevgilisi. Olmuş muyduk acaba ?
- Açelya teklifime cevap verecek misin acaba ? Ben 1 gün uykumdan oldum. Lütfen artık bir şey söyle.
- Onur ne diyeceğimi bilmiyorum. Biraz zaman versen.
- Açelya neyse ya. Senin cevabın belli.
Elimi bıraktı ve başka yerlere bakmaya başladı.
- Onur lütfen böyle davranma.
- Açelya cevap vermiyorsan Aslı'nın yanına gidebilirsin tutmayım ben.
- Onur ben seni galiba seviyorum.
- Ciddi misin ?
- Evet.
- Cevabın ne o zaman ?
O an ona sımsıkı sarıldım. Ve oda korkakça bana sarıldı.
- Açelya seni seviyorum, seni mutlu edeceğim. Emin ol hep mutlu olacağız. Seni hiç üzmeyeceğim.
- Eminim buna.
Neyse ki bu romantik an garsonun gelmesi ile yarım kaldı. Biz de gelen yemeği yemeye başladık. Yemek bitince öğretmenin demesi ile rahat bir şeyler giyinip orman yürüyüşüne çıktık. Birlikte Onur ile yürüyorduk. Çok eğlendik. Ve orada çadırlarda kalacaktık. Aynı çadırda. Okul ile baya yürüdük. yorgunluktan hışım çıktı. Ama yanımda Onur var. Bende o yüzden çok mutluyum. Birlikte milyonlarca resmimiz oldu. Hatıralarımız git gide artıyordu. Her an komik ve heyecanlı şeyler yaşıyoruz. Ve benim gözüm hep o dudaklarında. Çok şeker ve taş bir sevgilim var çok mutluyum. Her şeyden önemlisi çok iyi biri olması. Yürürken biraz dinlenmeye karar verildi. O anda her çifte çadır verildi. Bizim de ortak çadırımız var. Çok mutluyum onunla birlikte güzel bir gece geçireceğim için çok heyecanlıydım. Ben böyle saçma saçma düşünürken Onur sohbete başladı.
- Aşkım seni çok seviyorum.
- Ben de sana hayranım :D
Kısa bir romantik andı. Yine de iyiydi. O anda Aslı yanımıza geldi. Bana biraz sinirli baktı.
- Görüyorum da beni unutmuşunuz.
- Yok ya öyle değil.
Ben böyle saçmalarken güzel bir açıklama geldi.
- Aslıcım seni unutur muyuz ? Sadece biraz baş başa kaldık. Ama iyi ki böyle bir prenses benim yanımda.
- Peki Onur bugün Aslı ile mi kalacaksın ?
- Neden olmasın ?
- Peki ben o zaman bir arkadaş bulayım. Yoksa ortada kalacağım.
- Berk ne güne duruyor ?
- Yok ya Onur, öyle olmaz. Tanımadığım biri.
- Tanışırsın.
- Neyse ya ben hallederim.
Aslı gitti. Biz Onur'la başbaşa kaldık. Onun yanında mutluydum. Bana baktı ve gülümsedi.Kahretsin ki çok güzel gülüyordu. Her neyse çadırları kurmaya başladık. Çadırları kurduk ve içeriye geçtik. Ben üzerimi değiştirmek için Onur'u dışarı çıkarttım. Malum kurnaz çocuk :D. Üzerimi değiştirdim ve Onur'u çağırdım.
-Onur gelebilirsin üzerimi giyindim.
-Tamam,bebeğim.
-Ya bana bebeğim deme en nefret ettiğim kelime.
-Peki,bebeğim.
-Gıcık.
Bunu deyince güldü.Oy çok tatlı. Öğretmenler talimat verince uyumaya başladık. Onur bana sarılmıştı. Ama böyle çok sıcak oluyordu. Kendimi geri çektim.
-Sıcak olsa bile sarılarak uyuyacağız
Dedi ve beni kendine çekti.Ona döndüm ve baktım. Uyuyuşu bile tatlıydı.