ROMANTİK SEVGİLİM İĞRENÇ KUZENİM

25 0 0
                                    

Ambulans geldi. Onurun yanında annesi gitti. Ben Rüzgarla kaldım. Hala burnu kanıyordu. Ben Rüzgarla konuşmayı kafama koymuşken annem aradı.

- Kaç saattir neredesin sen ?

- Anne bunu sana anlatamam.

- Hemen geliyorsun.

- 2-3 saate gelirim.

- Hemen.

Rüzgarla konuşmak için yanına oturdum. Ve bir an önce gideceğimi söylemek istiyordum.

- Rüzgar biliyosun ben üniversiteyi kazandım.

- Aaaa doğru ben sormayı unuttum. Hangi mesleğin başına geçeceksin ?

- Mimar. Ama burada değil.

- Nasıl yani başka şehirde mi ?

- Evet ve ben gideceğim. Sen üzülmeyecek misin ?

- Hemde çok.

- Bitsin mi bu ilişki uzamadan.

- Başka şehre gidiyorsun diye bitirmemeliyiz. Üstelik 2 gün oldu Açelya.

- Biliyorum ama zaten haftaya ben Antalyaya yurt falan için gideceğim. Ve geri gelmem artık.

- Ha abimle yüz yüze bakacaksınız yani.

- Mecburen öyle olacak.

- Bitmesin.

- Bitmeli Rüzgar. Bu ilişki başka şehirlerde süremez. Sadece telefonla internetle yürümez.

- Hayır Açelya ben seni çok seviyorum.

- Bende ama mecburuz.

- Hayır bırakmam.

Ona sarıldım ve oda beni belimden kavradı. Sonra yüzüme dönüp dudaklarıma baktı. Yavaş yavaş yaklaştı bana. Bende karşılık verdim. Sıcacık dudaklarında geziniyordum resmen. Ben nasıl bir kızım. Şu ana kadar sadece 2 kişi ile öpüştüm. Benim yaşımdaki kızlar maşallah akıyorlar. Ben sadece onlar gibi sürtük değilim. Neyse ambulansı geldiğini fark edince ben arkamı döndüm ve saçımla oynayan Rüzgara '' kalk '' dedim. Ambulansa bindik. Aslında Rüzgarın durumu kötü değildi. Rüzgar da ambulanstan nefret ettiği için '' bir şeyim yok hemşire hanım yanlış alarm '' diyip ambulansı gönderdi.

- Rüzgar niye böyle bir şey yaptın ?

- Seninle evde baş başa film izlemek için.

- Durumun o kadar da iyi sayılmaz. Hadi ben seni hastaneye götüreyim. İtiraz yok.

- Of Açelya böyle yapacaksan sen git yardıma da ihtiyacım yok.

- Aşkım ya tamam hadi film izleyelim. Filmin ismi ne ?

- Aynı Yıldızın Altında.

- Ben onun kitabını okudum ama izlemedim.

- Çok güzel değil mi ?

- Hadi izleyelim.

Odasına geçtik. Bodrumdaydı. Televizyonu karşısındaki koltuğa geçmem için işaret yaptı. Ben de oturdum. Kayıtlı filmlerden o filmi buldu. İzlemeye başladık. Beni kendine çekti. Bende kafamı göğsüne yasladım. Belimi iyice kavramıştı. Bende elini tuttum. Çok güzeldi. Ama Augustus Waters' ın cenazesinde ağlamaya başladım. Hazel Grace de benim gibi sevgilisinin cenaze konuşmasını yapıyordu. Ben kendimi tutamayıp ağladım.

NELER DEĞİŞTİ SENDEN SONRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin