YOLCULUK

532 36 29
                                    

Bahar senin beynine tüküriyim gerizekalı!

- "Lan ben size demedim mi çok ağırlık yapmayın valizlere ekstra para keserler diye" kendimi çığlık atıp bağırmamak için zor tutuyordum. Kalan iki gram sabrımı da bu iki gerizekalıya harcıyordum resmen.

- Ya valla hepsi Bahar'ın suçu ben sadece kendi eşyalarımı aldım.

- Ben naptım mk?! Her boku Bahar yiyor zaten dimi! Baharın suçu ne lan?!

- Lan camış iki valiz hazır yiyecek dolduran ben miyim?! Neymiş orda para gidermiş. Olum tüm paramızı uçağa yatırdık sayende. Bahar'ın suçu neymiş?! Bu iş iyice Fatmagülün suçu neye döndü lan.

   Bu iki salak yüzünden tüm rüyalarımı mahvedemezdim ve gidiş dönüş biletlerimizi ayarladığımızdan şimdi asla pes etmeyecektim ve bunları burda bırakıp gitmek isterdim ama maalesef ki tüm hayallerimizi birlikte kurmuştuk. Üniversite sonuna kadar para biriktirip Kore'ye gidicektik. Her şey yolunda gidiyordu aslında ama ta ki bu iki malın kalıcak yer paramızı ağırlık sınırını fazlasıyla geçtiğimizden görevliye kaptırmasına kadar. Hadi ama 200 kg. ağırlık nedir?! Sanki evi söküp valize sokmuşlar ya. Sinirden ayaklarımla resmen zemini döverek yürürken onlar hala birbirine laf atıp arkamdan geliyorlardı. Hala kendimi sakinleştirememişken onlar birbirlerini suçlayıp duruyorlardı. Aniden durdum ve arkama döndüm.

- "Dinleyin. beni. canım. arkadaşlarım! Şimdi bu uçağa binicez ve ben yol boyunca müzik dinleyip o iğrenç seslerinizi duymaktan kurtulucam ve siz de yol boyunca bir halt yemeden yerinizde oturucaksınız. Anlamadıysanız birbirinize sorun."diyip onları baş başa bıraktım. Yesinler birbirlerini!
Görevli kadına pasaportumu ve biletimi gösterip sonunda koltuğuma yayıldım. Hemen kulaklıklarımı takıp yanıma oturan iki şahsı görmemezlikten geldim ve kendimi uykuya teslim ettim.

******†**********†*********†********
******†**********†*********†********

- Uyan Sedef uyan. Sana kim uyu dedi ki dana.

-Hay mk bıktım ben bu salağın uykusundan. Birde cam kenarına oturmuş bir bok da göremedim.

-Ya Bahar! Yardım etsene.

-Tamam ya uff.

   'Ya biz ne zaman Kore'ye geldik. Tek başıma etrafıma salak salak bakınırken ara bir sokağa saptım ve duvarın tepesinde oturan birini gördüm. Ya bu da kimdi böyle?! Sanki beni duymuş gibi duvardan atladı ve bana doğru yürümeye başladı. Karanlıktan kim olduğu bana yaklaştıkça belli belirsiz ortaya çıkıyordu. Benimle arasında 2-3 adım kala durdu ve benim tüm vücudum kilitlendi. Sanki etraf tamamen kararmıştı ve bir tek biz birbirimizi görüyorduk. Ona adıyla seslenmek istiyordum ama dilim tutulmuştu. Tüm kelimelerim tükenmişti ve adeta bir ağaç gibi karşısında dikiliyordum. Bana doğru iyice yaklaştı. Aramızda sadece santimler kalmıştı ve tam beni öpecekken...'

-"Yah gerizekalı kalksana Chanyeol'üne başlattırma aptal herif." diye bağırken Bahar, Hilal ise kendince uykudaki masum varlığı tehtit ediyordu.

-Kalkmazsan yüzüne suyu boşaltırım.

-"Channie, channie" kurbanımız ise neler olacağından habersiz deli gibi Chanyeol'ün adını sayıklıyordu.

-"Hilal boşalt suyu kızım. Tüm gün bu malı bekleyemem ben!"Bahar sinirden köpürürken Hilal ise bu durumdan zevk alan tek insandı.

-"Zevkle canım. Üzgünüm kanka. Ya da vazgeçtim hiç üzgün değilim tatlım."diyerek su dolu bardağı resmen kızın yüzüne boca etti.

*******†********†*********†*********

   Channie kayboldu. Nereye gitti bu ya. Sesler duymaya başladım sanki bana uyan diyorlardı. Rüya mıydı?! Ya hangi mal beni uyandırıyor ki?! Getmeee Channie'm

   Aniden gelen ıslaklıkla uyandım.

-Noluyor lan?! Hay mk neden uyandırdınız tam da Channie'yi öpçektim ya. Uğursuz köpekler.

-"Kalk lan dana. Kore'ye geldik halen yatıyorsun öküz müsün nesin?! Hala nasıl bu kadar uyuyabildiğine inanamıyorum!" Bahar yine anırmaya başlamıştı.

  Bahar'a göz devirirken Hilal heyecanla sorularını dizmeye başladı. Sanki 5N1K oynuyoruz burda.

-Oha kanka harbi mi?! Nasıl gördün lan?! Sapık mısın kızım sen?! Yah ben daha Beakkiemi göremedim ağlıcam ya.

-"İki muhteşem derece de salak arkadaşım! Size sesleniyorum götünüzü kaldırın yoksa ben başka yöntemlerle kaldırtırım"sona doğru Bahar'ın sesinin tehtitkar bir hal alıp satansoo ya dönüşmesiyle Hilalle göt korkusundan hemen kalktık ve uçaktan inip valizlerimizi aldık. Havaalanından çıktığımızda valizimi durdurup kızlara doğru bir bakış attım ve

-"İlk durağımız neresi gençler?!"diye sordum. İkisininde heyecanını hissedebiliyordum. Benimde kalbim durduğu yerde taklalar atıyordu. Resmen maratona girmiş koşucular gibiydim.

-"Tabiki de Seul."ikisinden de aynı cevabı alınca sırıtmama engel olamadım.
   
    Selam arkadaşlar eğer beğenirseniz hikayenin devamını getireceğim ama istek gelmezse devam etmiceğimi bildiririm.. Teşekkürler...

EXO YURDUNA DÜŞTÜK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin