EXO YURDUNA DÜŞTÜK!

ANLAŞMA

Üçümüz birlikte,

-"Şimdi ben onun kız arkadaşı mıyım?!" dedik.

***

Sanki dünyadaki bütün yumuş yumuş sevimlilikler, tatlılıklar, iyi ve güzel olan her şey etrafımı sarmış ve Hilalle beni bir sevgi yumağının içine hapsetmiş gibiydi. Yüzümüzde son derece kendini belli eden 32 diş bir sırıtma oluşurken mutluluktan uçmak üzereydik. Bahar'a baktığımdaysa hala bu durumu sindirememiş olmalıydı ki yüzü fok balığı gibi şişmiş, morarmış ve ağzı havalimanı gibi açılmıştı. Onun bu hali kıkırdamamı sağlarken Bahar daha yeni kendine geliyormuş gibi önce kaşlarını çattı sonra bir düşünür gibi oldu ve en son yüzünü iğrenir bir ifade kapladı. Bahar'a göz devirip geçtim.

Sonuçta Bahar Bahar'dı ve Jimin onun bebeğiydi.

Bakışlarım magazincilere doğru tekrar dönerken ne diyeceğimi bilemediğimden kızlara doğru seslendim.

-Şimdi ne yapmamız gerekiyor?

Arkamdan Bahar'ın tıslamasını duyduğumda irkildim.

-Ben. Onun. Kız. Arkadaşı. Falan. Değilim.

Bakışlarım yeniden Bahar'a dönerken sağ gözünün seğirdiğini gördüm ki bu 'Sıçtık' demektir!

Birazdan başlayacak olan kavgayı görüyor gibiyim..

Gazeteciler ısrarla mikrofonları artık ağzımızın içine içine yollarken Hilal hülyalı bir sesle cevap verdi.

-Ahh, onun kız arkadaşı olmak ve her gün onu görmek.. Birlikte güneşin doğuşunu izlemek.. Onunla uyuyup onunla uyanmak ne güzel olurdu be!

Hilal kendini resmi olarak Baekhyun'un sevgilisi ilan ederken yanağına şomarı yapıştırdım.

-Çocuğun üstüne atlamadığın kaldı iki dakikada kuduruk karı!

Hilal gözlerini pörtleterek bana bakarken bir yandanda patlattığım tokattan dolayı kızaran yanağını okşuyordu.

-Ne kuduruğu be üstüme iyilik sağlık! Tövbeler olsun ayol..

Hilal'in oyunculuğuna alkış tutarak kolundan çekiştirdim.

-Ulan elinde olsa yatağa atıcan.. Vurucan kırbacı vurucan kırbacı sapkın!

Söylediklerimle kızarıp bozarırkan bense onun masum haline göz devirdim. Ne lan sanki herkes sütten çıkmış ak kaşıkmı? Azcık fantezi kuruyordur heralde buda..

Yoksa kurmuyor mu?

-Her neyse çık şu bakire kız modundan sıkıldım. Bir plan yapmamız gerek yoksa Bahar herkesi çiğ çiğ yiyecek!

Muhabirlerden biri Bahar'ı yakalayıp mikrofonu resmen Bahar'a sokarken derin bir nefes aldım.. Hilal'i de benim gibi görünce aynı anda çığlığı bastık..

-İŞTE ŞİMDİ SIÇTIK!

Bahar'ı kolundan kaptığım gibi muhabirden kurtardığım ve koşmaya başladık. Bir yandan koşarken bir yandan kahkaha atıyordum ikisi de bana delirdim mi dercesine baksada gülmeyi bırakmadım.

-Bu bizim ritüelimiz oldu ha?!

İkiside bana bakıp gülerken onaylayan mırıltılar duymamla gülümsemem genişledi.

Cidden koşmak alışkanlığım haline geliyordu!

Koşmaya devam ederken arada bir arkamıza dönüp bakıyorduk ama tüm Kore'yi turlasak da peşimizi bırakmayacak gibiydi yamyamlar!

Sonunda bir manevra yapma ihtiyacıyla yön değiştirmeye karar verdim.

-SOLA SAPIN LAN!

Kızlar da bana uyarak sola saptığında kalakaldık.