EXO YURDUNA DÜŞTÜK!

KAVGA

Selam bu hikayeye istek geleceğini bile düşünmüyordum ki bu kadar okunması şaşırttı beni.. Çok teşekkür ederim.. Ve üşengeç yazarınız sizin için bir bölüm yazdı. Devam etmemi isterseniz söylemeniz yeterli.. :-)

İyi okumalar.. ^_^

- Ajumma ya bıraksana kolumu! İnsafsız garı.. Naptık lan biz sanki?! O piç arkadaşıma yavşıyordu.. Napaydık beyefendi durun yavşamayın sağlığa zararlı mı deseydim?!

-당신은 카페에 내 머리를 파괴... 작은 계집애

Bahar anlamamanın verdiği sinirle;

-"Bu karı yine niye ötüp duruyo abi ya?!" diye yakınmaya başlamıştı.

Bir de kadında öküz gücü mü ne var abi ya?! 50 yaşında karı hala nefes alcam diye uğraşması gerekirken gelip bizi dövüyor manyak.. Sadist ajumma!

Bütün çığırmalarıma rağmen Ajumma hala bana kobay faresi gibi davranıp kolumu bacağımı ayrı ayrı çekiştirip acıtıyordu. Canımın yanmasına daha fazla dayanamadığım raddeye geldiğimde bağırmaya başlamıştım bile.

- Ajumma yah!.. Heyvan gibi şiy yapiyırsın yaw!..

Olayın verdiği saçmalığa kendimi iyice kaptırıp bir de şive yapmıştım .. Cidden malım ben.. Harbici!

Ajumma hala söyleniyordu. O bizi anlamıyordu, biz onu hiç anlamıyorduk zaten.. Bu kafeye sırf ünlüler geliyor diye girmiştik.. Tabi birde uçakta kalıcağımız otelin parasını Bahar zeki arkadaşımın hazır makarnaları ve 5 litrelik damacanaları sayesinde kaybetmiştik. Sanki çöle geliyoruz.. Damacana koymuş valize gerizekalı!

Neyse bu kafede 1 aydır çalışıyorduk ve hiç ünlü görememiş olmamıza rağmen üstüne üstlük mal adamın biri bizim sığıra yavşamıştı. Abi insan bu kadar mı kör olur gitmiş Bahar'a yavşamış.. Adamın gözlükleri kaç numaraydı acaba?! Tabi bizim küçük sığırcığımız almış tepsiyi adamın keltoş kafaya geçirmiş, ve;

- "Fuck of yourself! BITCH"diye anırmıştı.

Tabi biz de durur muyuz?! Mutfaktan sesleri duyduğumuz da ilk önce Hilalle bir bakışma yaşamıştık.

-"Ben de sıkılmıştım zaten." diyip manyakça sırıtmaya başladığımda beklediğim karşılığı zaten almıştım.

-Ee ne duruyoruz o zaman!

Beklediğim onayıda Hilalden aldıktan sonra Allah-u Ekber nidalarıyla masaya doğru koşmaya başlamıştık.

OHA ULAN! Gördüğüm manzara eğer kavganın ortasında olmasaydık gülmekten yarılacağım türdendi.

BAHAR ADAMIN KELTOŞ KAFASINI RESMEN ISIRIYORDU

Adamdan gelen acı dolu çığlıklar eşliğinde kafede toparlanıp kaçmaya çalışan bir iki müşteri de bizim sığırın kükremesinden korkarak çığlığı basarak kendilerini dışarı atmıştı. Kafede yankılanan sesler eşliğinde kendime anca gelebildiğimde Bahar'ın hayvanlığı karşısında olduğum yerde çakılı kalmış ve dudaklarımın şaşkınlıktan aralandığını yeni fark etmiştim. Hemen yan tarafıma baktığımda Hilal'in de aynı durumda olduğunu görmüştüm. Birbirimize bakıp gülmeye başladığımızda Bahar bizi fark etmiş olmalı ki;

-"İsterseniz randevu alıp gelin ha! Yorulmayın!" dedi. Sesindeki alaycı ton 'Biraz daha dikilirseniz gelir sizi sikerim' anlamına geliyordu.

Hilale elimle beni takip et der gibi bir hareket yapıp resmen adamın üzerine atlayıp bacaklarına vurmaya başlamıştım. Baharsa hala adamın kafasını kemiriyordu. Hadi ama kavganın ortasında da olsa laf sokmak hobimdir benim. Tabiki de bu durumu kaçıramazdım. Tekmelerimi sıklaştırırken sadistçe gülümseyip;