Her şey bir anda değişti. Kendimi kâbusun ortasın da bulmuştum. Söylenerek girmiştim okulun kapısından içeri, içeri girdiğim de ise yeni maceralar beni bekliyordu. Kocaman bir bahçe beni karşıladı kendimi turist gibi hissetmiştim o an.Etrafım da okulun öğrencileri bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Hiç aldırış etmeden okulun giriş kapısına doğru yürüdüm derken yanıma okulun görevlisi geldi.
''Merhaba, uzaktan bakıyordum da belli ki yeni gelmişsin.''
''Evet, buraya yeni taşındık okul hayatımın da ilk günü.''''Hoşgeldin, hayırlısı olsun bakalım.''
''Teşekkür ederim.''
Ardından tebessüm ederek '' güzellik adın ne senin ? ''
''Benim adım Eylül.''
''Memnun oldum bende Anıl, inşallah okul hayatın da güzel yerlere gelirsin.'' diyerek sözünü bitirdi.
Evet benim adım Eylül'dü. Annemle Babam Eylül Ayı'nın 9'un da evlenmişler. İlk kız çocuğumuzun adını Eylül koyalım diye birbirlerine söz vermişler.
Anıl abi okul da 3 senedir görevliydi. Sınıfımı öğrenmek için beni müdürün odasına götürdü.
''Yeni okuluna hoşgeldin, artık sen de bizdensin''
''Hoşbuldum efendim''
''Sınıfın 11-A, hayırlı olsun''
Kapıdan çıkar çıkmaz içimi sıkıntı basmıştı, yeni sınıfımı merak etmiştim açıkçası. İstediğim gibi olucakmıydı hiçbir fikrim yoktu. Müdürle beraber yeni sınıfıma doğru ilerledik. Kapıyı çaldım, içeri girdik. Derken Müdür hemen söze girdi.
''Evet arkadaşlar yeni sınıf arkadaşınız Eylül, artık bir sene boyunca berabersiniz''
Etrafa aval aval bakıyordum derken gözüme biri takıldı, 5 dakika boyunca baka kaldım. Kalbim küt küt atıyordu. Müdürün bana seslenişiyle irkildim. ''Kızım ne duruyosun öyle, boş bir yere otursana'' diye söylendi. Etrafı süzdükten sonra bir baktım ki sadece gözüme takılan o çocuğun yanı boştu, mecbur onun yanına oturmak zorunda kalmıştım. Bir garip hissetmiştim kendimi, yeni bir hikâyeye hiç hazır değildim çünkü içimden ''kendine gel eylül'' diye söylenmeye başladım. Etrafımdakilerle tanışıp kaynaşıyordum, yanına oturduğum çocuk hiç benle sohbet etmemişti. Belli ki utangaç biriydi, aynı benim gibi işte. Okulun ilk günü olduğu için ders işlemiyorduk. Canım sıkılmıştı derken yanımda ki çocuk hoş bir sesle
'' Nasıl beğendin mi sınıfımızı ? ''Anlam veremediğim bir şekilde heyecanlanmıştım.
''Evet evet beğendim, alışırım zaten birkaç güne''
''Alışırsın ya, bazı dengesiz insanlar var ama onları da görmezlikten gelirsen daha rahat edersin.''''İnşallah öyle umuyorum'' Heyecandan çocuğun adını bile soramamıştım. Zil çalmıştı.Sınıftakiler dışarı çıkmışlardı.Yanımda ki çocuk tam kalkarken
''Gel sana kantin de bir çay ısmarlıyım''
Çocuğun suratına aval aval baktıktan sonra ''olur''Beraber merdivenlerden yukarıya çıktık. Okulun kantini en üst kattaydı, beraber içeriye girdik.Etrafımızda ki insanların tuhaf tuhaf bakışları ve ''aa bu yeni gelen kız değil mi'' dediklerini duyar gibiydim. İki çay söyledi, bana dönüp
''Başka bir şey ister misin ? ''
''Hayır, teşekkür ederim''Boş bulduğumuz bir masaya oturduk beraber, 5 dakika boyunca hiç konuşmamıştık derken masamıza bir çocuk daha geldi ''Vaaay Barış burdasın demek, bende seni sınıfta arıyordum.'' diyerek oturdu.
İçimden bu saye de adını öğrenmiş oldum diyerek söylendim.Barış bana dönerek
''Eylül bak bu karşı sınıftan en yakın arkadaşım Burak.''
Burak'a dönerek ''Memnun oldum, bende eylül'' diyerek tebessüm ettim.
''Okulumuza hoşgeldin Eylül''
Burakla Barış kendi aralarında espri yapıp, gülüşüp durdular. Zil çalmıştı, beraber sınıfa çıktık Burak kendi sınıfına gitti bende barışla beraber sınıfa girdim. Sınıfa girer girmez tanıştığım bir kız yanıma geldi, adı Ceyda'ydı.
'' Beş dakika konuşabilir miyiz ? ''
''Tabikii''
''Ya Barış'ın arkadaşı Burak var ya ben ondan çok hoşlanıyorum ama ne o bana adım attı ne de ben''
''İstersen ben Burakla konuşurum''''Bilmiyorum ki ister mi benle konuşmak, sizi de kantin de görünce kıskandım biraz o yüzden konuşmak istedim.''
''İyi yapmışsın ya ben Burakla konuşurum seni tersliyeceğini de düşünmüyorum.''
''Bende bundan korkuyorum ya zaten bu zamana kadar hiç belli etmedim ona karşı bir şey.''
''Burak iyi birine benziyo sende güzel kızsın bence bu iş olur''
Ceyda'nın birden yüzü güldü ''inşallah olur yaaa''
Çıkış saati gelmişti bile ''zaman ne çabuk geçiyor yahu'' diyerek söylendim. Okulun kapısından çıkarken yanımdan Barış hızlı adımlarla yürüyerek geçti, beni o kalabalığın için de farketmemişti bile. Annem beni almaya gelmişti. Kalabalıktan sıyrılarak arabaya doğru yürüdüm.
''Kızım nasıldı ilk günün''
''Güzeldi anne, sınıftan tanıştım birkaç arkadaşla''
''Her şey aceleye geldi farkındayım ama güzel günler geçiricez burda''
''İnşallah annecim''
Çok karamsardım her şeye karşı, inşallah bu karamsarlığımı üstümden atarım.Keşke bende annem gibi olumlu bakabilsem her şeye. Yeni maceraların içine atılmıştım çoktan. Eskiyi unutup, hayatım da yeni sayfalar açmak istiyorum mutlu ve huzurlu günler geçirmek istiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPINTI
ChickLitBazen ne kadar çabalasan da olmaz. Bazen değil hiç bir zaman olmaz. Bu her zaman böyledir, yani benim için. Elimi neye uzatsam hep bir boşluk. Uzattıkça dibe giden ulaşılmaz bir yol. Her şey değişiyor ama her şey hala aynı. Koşu bandında yürümek gi...