Sonbahar akşamı, hava hafif hafif esiyor rüzgar tenimi okşuyor. Kumsalda yürümekten sıkılıp kendimi bir banka attım. Deniz'i izlemeye başladım bana her zaman huzur verirdi deniz, denizin kokusu, sesi. Saatlerce böyle oturabilirdim, gözlerimi kapattım ve anın tadına varmaya başladım.
Yanıma birinin oturmasıyla irkilerek gözlerimi açtım yanımdakine bakıp gülümseyerek gözlerimi tekrar kapattım. Gelen Yağızdı, Yağız benim küçüklüğüm, çocukluğumdu beraber büyümüştük onun yanında hep huzurluydum. Gözlerimi açıp baktığımda o da gözlerini kapatmıştı küçüklükten beri hep aynı şeyi yapardık. Tam gözlerimi kapattığım sırada ''kalkalım mı artık'' dedi kafamı sallayıp ayağa kalktım. Biraz yürüdükten sonra Yağız ayakkabılarını çıkartıp bana gösterdi bende gülümseyerek ayakkabılarımı çıkarttım ve denize çıplak ayaklarımızı soktuk öylece yürümeye devam ettik. En sonunda eve geldiğimizde asansöre bindik ve bana o soruyu sordu ''babanla görüşecek misin?'' Bakışlarım bir noktada kitlendi. Yağız bizim alt katımızda oturuyordu, o kata geldiğimizde ''bilmiyorum'' dedim.
Eve girdiğimde daha kimse yoktu, annem iş yemeğindeydi. Aras nerdeydi bir fikrim yoktu, evin sessizliğinden yararlanarak odama çıktım ve kendimi yatağa attım. Babam aklıma gelmişti babam biz çok küçükken bizi bırakıp başka birine gitmişti, hatta şuan iki tane çocuğu vardı onların yanındaydı ama bizi görmek istediğini söylemişti annem görüşmemizi isterken Aras görüşmem diyordu. Aras benim ikizimdi, birbirimize benzemezdik ama ben duygularımla hareket ederken o mantığıyla hareket ederdi ve çok güçlüydü. Küçükken hayal mayal hatırlıyorum babam biz kavga edince bize bağırırdı ben de ağlamaya başlardım Aras hemen o minik elleriyle gelir bana destek olurdu. Bunları düşünürken yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Zihnimdeki bu düşünceleri defedip telefonumu çıkardım ve Mine'yi aradım çaldı ama açan yoktu o sırada kapı çaldı ve yatağımdan doğrulup yavaş yavaş kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda Aras karşımda çok sinirli gözüküyordu ''sikeyim ya'' diyip salona girdi. Arkasından bakakalmıştım, ondan korkarak salona girdim ve izlemeye başladım. Bir elinde telefonu çeviriyor, bir eliyle saçlarıyla oynuyordu. Tam ağzımı açacaktım ki ''Arya soru sorma, sonra anlatacağım'' dedi. Bende arkamı dönüp mutfağa gittim, acıkmıştır diye makarna suyu koydum. Aras'ı bu kadar geren şey neydi acaba, kolay kolay umursamazdı bir şeyleri. İçeriye girdiğimde maçı açmış maç izliyordu kendimi diğer koltuğa attım ve somurtmaya başladım. ''Şunu değiştirir misin'' diyip yastığı fırlattım. Baygın bakışlarını bana gönderip ''Arya'' dedi. Kafamı sallayıp ne dedim. ''Defol'' dedi yüzüne sert bakışlarımı gönderdiğimde o çoktan maça dönmüştü. Bir süre öyle oturdum daha sonra aklıma makarna suyu geldi ve koşturarak mutfağa gittim arkamdan yavaş diye bağırdı ama umrumda değildi. Suya hemen makarnaları attım ve sosunu hazırlamaya başladım, makarna olduğunda tabağa koydum ve yanına da kola koydum. Makarnam harika gözüküyordu kendimi övdükten sonra içeriye geçtim Aras hemen doğrularak ''canım kardeşim be'' diyip ellerini uzattı. Eline tükürüp, ''hizmetçin yok yürü'' dedim. Tam koltuğa oturup çatalıma makarnayı doladığım sırada ''neye sinirlendiğimi merak etmiyor musun yoksa'' dedi. Çatal elimde kalakalmıştı deli gibi merak ediyordum ama mutfağa gitmek zor geliyordu. ''Ayrıca makarna yerken o en sevdiğin filmi izlemek istemez misin'' dedi. Gözlerimi televizyona çevirdim ve hemen tepsiyi Aras'a verdim. Mutfaktan kendime koyup geldiğimde hala maç açıktı. Yiyeceklerimi sehpaya koyup dvd'ye yönelip filmi açtım sesi çıkmıyordu. ''Hadi anlat'' dedim, çatalı elinden bırakıp derin bir nefes aldı ''Serkan aşağıdaydı'' dedi. Gözlerim açılmıştı Serkan dediği bizim babamızdı, ee diyip devam etmesini bekledim. ''Bizimle görüşmek istediğini, çok özlediğini söyledi. Bende ona siktirip gitmesini söyledim ama bu sefer seni görmek için yukarıya çıkmak istedi bende yüzüne yumruk attım'' dedi. O kadar sakin anlatıyordu ki delirmek üzereydim. ''Ya aras o serkan diye bahsettiğin babamız'' dedim. Ağzına götürdüğü çatalı sertçe tabağına bıraktı ve ''Arya mal olma bu kadar o adam sana ne zaman babalık yaptı. Biliyor musun çocukları kaç yaşında bizim yaşımızda bu ne demek oluyor biliyor musun annemi bile aldattı o şerefsiz'' gözlerim dolmuştu bu sözlerden sonra Aras'da odasına çıktı sinirli bir şekilde. Gözlerimdeki yaşı daha fazla tutamadım, akmaya başladı. Benim babam bu kadar çirkin bir adam olamazdı dedim. Kapının açılmasıyla gözyaşlarımı sildim gelen annemdi, gülümsemeye çalışarak ''hoşgeldin'' diyip sarıldım. Oda bana sarıldı ve yüzümü avuçlarının içine aldı ''ne oldu sana'' salona direk geçtim o da peşimden geldi ''Kızım anlatsana ne oldu sana'' dedi. Gözlerinin içine dolu dolu bakıp ''babam seni aldattı mı'' dedim. Yüzündeki tebessüm solmuştu, saçlarıma elini götürdü bu her şeyi anlatıyordu. Anneme kocaman sarıldım ve odama çıktım onun yanında ağlayamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar Gibi
Teen FictionArya hayatı ne kadar zor olsa da onu seven çok insan vardır ama hepsiyle iyi anlaşmazdı. En kıymetlileri ikizi Aras ve annesiydi tabi mine ve yağız... Peki okullarına yeni gelen, apartmanlarına yeni taşınan Poyraz? Arya, Arasla kavga etmeden durabi...