Multi: Poyraz'ın gülüşü
Sabah popomun ağrısıyla kalktım, annem gitmişti ve Aras yanımda camış gibi uyuyordu. Onun bana yaptıkları aklıma geldi ve odamdan küçüklüğümden beri olan su tabancasını alıp içine su koydum ve hareket zamanı odaya daldığım an suyu fışkırtmaya başladım. Aras irkilerek uyandı ve bana baktı ''Arya sıçtım belana'' bu sözü söyledikten sonra koşturarak odama girdim ve kapıyı kitledim. Arkamdan hala söyleniyordu, üniformamı giyip saçımı saldım. Aşağıya yavaş adımlarla inerken ''Aras intikamını sonra al ne olur bak giyindim o kadar'' aşağıya indiğimde Aras elindeki çikolata sütü içiyordu ona ağlarmış bir şekilde baktım ve elimi uzatıp ''o benim'' sözümü yarıda kesip ''evet bu senin çok sevdiğin çikolata sütün ve inanır mısın hepsini bitirdim.'' diyip gülmeye başladı. Dizlerimin üstünde oturarak ''açeydim kollarımı gitme diyeydim'' diye bağırmaya başladım. Gülmesi kesilip ''siktir git kalk şurdan'' dedi sonra tekrar gülmeye başladı. Asansöre bindiğimizde hala sinirim geçmemişti, Yağız bindiği sırada Aras'a dokunup ''bana bana biricik ikizine bunu nasıl yaptın'' Yağız anlamsız gözlerle bana baktı. Aras gülüp ''Arya anne karnında en çok besini ben almışım heralde ceviz falan en çok ben yedim bu salaklığının başka açıklaması olamaz'' diyip asansörden indi. Arabaya bindiğimizde ''Mine'yide alalım ara'' dedi Aras. Sevinerek hemen Mine'yi aradım. ''Tamam şok'un ordan alcaz'' Aras arabayı kullanırken bende telefonda oyun oynuyordum, Aras ''yuh'' diyince bende nereye baktığına baktım ve gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu. Mine eteğini kısaltmış, saçlarını salmış ve mavi gözlerini ortaya çıkaracak hafif makyaj yapmıştı. Arabaya bindiğinde Aras hala ona bakıyordu, Yağız Mine'ye dönüp ''ne zaman evlenelim'' diyip güldü. Mine de gülümseyerek ''dön önüne be'' dedi. Aras hala aynadan ona bakıyordu en son kendine geldiğinde ''Mine o eteği uzat biraz'' diyip gaza bastı. Mine de ok bakışı attıktan sonra bana döndü. Okula geldiğimizde bütün gözler bizdeydi ama bu sefer sırf kızların değil erkeklerin de gözü burdaydı Mine'ye yiyecek gibi bakıyorlardı. Araslar kendi gruplarına gittiklerinde iki erkek geldi ve bize ''buradaki güzel kızları nasıl olurda yalnız bırakırlar merhaba ben Aydın dedi bana bakarak diğeri de Mine'ye bakarak ''Bende selim'' dedi. Mine onlara ''merhaba'' dedikten sonra çocuklar bize yaklaşmaya başladılar ''bu akşam bir şeyler yapalım mı'' onlara ''defolun belanızı aramayın'' dedim. Aydın tam yanağıma dokunacağı sırada arkadan biri yumruk attı. ''Kıza dokunma'' arkamı dönmemle Poyraz'ı görmem bir oldu. Selim arkadaşını kaldırırken Aras koşarak yanımıza geldi, Mine şaşkınca onlara bakıyordu. Aras benim yanıma gelip ne oldu dedi, Mine tek kalmıştı. Selim Mine'ye asılırken ''defol git be'' diye bağırdı Mine. Aras direk onun yanına gitti ve Selim'e bir kafa attı, selim gülüp baktı ''kızı paylaşamıyoruz, tercihini yapsın'' dedi. Aras ona tekme atıp ''kız benim'' dedi ve Mine'nin elinden tutup çekti. Poyraz'la onlara bakarken Poyraz'da beni çekiştirdi ''yavaş ol be ayı'' dedim. Aras arkasını dönüp ''zor yapmadan yürü Arya'' dedi. Sinirli olduğu için sesimi çıkaramadım ve Poyraz'ın kolundan kurtulup yürümeye başladım arada kaçamak bir şekilde Poyraz'a bakıyordum ama o umursamaz bir şekilde yürüyordu. Sınıfa girdiğimizde yerlerimize oturduk Mine hala sözün şokuydu, Aras yanımıza gelip ''okula gelirken bi daha böyle gelirseniz yemin ederim öldürürüm sizi'' Poyraz'da yanında bana bakıyordu. ''Kes Aras ben halledebilirdim'' dedim keskin bir tonla bütün sınıfın önünde azarlaması hoşuma gitmemişti. Poyraz Aras'ı çekip götürdü, hoca girdiğinde herkes yerine geçti. Poyraz yanıma geldiğinde sessiz bir şekilde ''teşekkür ederim'' dedim yüzüme baktı ''ne için'', sinirlenmiştim bu kadar takmıyordu bu çocuk. Sinirli bakışlarımı ona gönderdikten sonra önüme döndüm.
Dersin yarısına gelmiştik, Poyraz'a baktığımda kafasını sıraya koymuş uyuyordu. Dersi bırakıp yüz hatlarına baktım, aslında korkman gereken bir tip gibiydi sakalları yeni çıkıyordu, uyurken herkes gibi o da masum gözüküyordu. Bunları düşünürken gözlerini açtı, gözlerimi çekmedim ve bakmaya devam ettim bir süre bakıştıktan sonra ''bir dakika'' oluyor bak diyerek doğruldu direk önüme döndüm, zil çaldığında ''önemi yok'' dedi ve gitti. Bu çocuk neden beni dinlemeden arkasını dönüp gidiyordu.
Diğer dersleri uyuyarak geçirdim, son ders Aras'ın dürtmesiyle uyandım. Çantamı alıp çıktığımda Mine'ye baktım. Bugün bize gidecektik, misafirlerimiz vardı. Mine yanımıza geldiğinde ''geliyorlar mı'' dedi Sedef'i göstererek Aras dönüp ''tabiki'' diyip piç gülümsemesini attı. Mine ona bakarken ''hadi yürüyün'' dedim. Yağız okuldan kaçtığı için rahattı. Arabaya bindiğimizde kendimi arkaya attım Mine'yi de öne fırlattım. Aras ceketini çıkartıp Mine'ye verdi. ''Koy şunu bacaklarına üşütüceksin'' ona şaşkınca bakarken ''beni bir gün böyle düşünmedin be'' dedim. Aynadan bana sinirli bakışlarını gönderdikten sonra koltuğa sindim.
Eve geldiğimizde yalnız kalsınlar diye merdivenleri kullandım, Sedef karşıma çıkınca gülümseyerek geçmeyi planlıyordum. ''Kaçta gelelim'' dedi, arkamı dönüp ''Aras haber verir'' dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Eve girerken Aras sinirlenmişti ve anahtarı arıyordu onu çekip kapıyı açtım. Mine'ye göz kırptığımda sonra bakışı atarak erteledi bende üstelemedim.
''Aras ya makarna olmaz mı ne olur olsun'' dedim mutfaktan bağırırken, Aras gelip ''çekil şurdan'' dedi. Canıma minnetti, sandalyeye geçip oturdum ve yemek yapışlarını izledim. Aralarındaki gerginlik son bulmuş gibiydi onlara gülümseyerek baktım. Yemekler hazır olduğunda Aras Sedef'i aradı on dakika sonra gelmişlerdi. Poyraz eşofmanlarla gelmişti, hoş bende eşofmanlaydım. Sedef maşallah bin ton makyaj yapmıştı. Sofraya yemekleri koyarken Mine'nin yüzünün düştüğünü farkettim ''boya küpünden daha güzelsin'' burukca gülümseyerek bana baktı. İçeriye girdiğimizde Yağız'ın geldiğini gördük ''Yağızım Yiğidim nerelerdesin sen'' diye söyledim. ''Kızla buluştum önemli bir şey değil'' diyip göz kırptı. Poyraz'ın çarprazında Aras'ın yanında oturuyordum. Sedef ''canım Aras'la bir şey söyleyeceğim yerleri değiştirsek'' baygın bakışlarımı ona gönderdim ''burdan söyle'' dedim ters bir şekilde. Sedef Aras'a bakarak ''özel'' dedi. Aras yan gülüş atarak Sedef'e baktı, Mine elindeki kaşığı düşürünce dikkatler Mine'de toplandı. ''Kusura bakmayın ben birden oldu'' diye kekelemeye başladı. ''Sorun yok saçmalama'' dedim, Sedef kalkmamda ısrar edince Mine'ye bakış attım ağzıyla kalk dedi. Kalkıp Poyraz'ın yanına oturdum pilavımı yerken bir kaşık tabağıma uzandı Poyraz'a döndüğümde ''benimki bitti de''diyerek tabağını gösterdi. ''Kalk al o zaman uzak dur pilavımdan'' diyip pilavımın üstüne kapandım bu halime gülümsedi. Evet evet Poyraz gülümsedi, şaşkınlıkla ona baktım.
Yemekleri yediğimizde herkes bir köşeye çekildi, Sedef ve Aras oturmuş gülüşüyorlardı, Poyraz telefonuyla ilgileniyordu, Yağız Mine'yle uğraşıyordu. Masadan kalkıp ''lütfen oturun ya ben toplarım bakın kesinlikle kalkmayın ama rica ediyorum'' dedim bağırarak dikkatler bana toplanınca sert bakışlarımı attım. Sedef Aras'a dönüp ''ne kadar tatlı kardeşin var hiç bizi yormuyor, sağol canım'' dedi ona salak bakışı attım ve tam dönerken ''bu arada kaç yaş var aranızda'' dedi o cırtlak ses tonuyla. Şaşkınca baktıktan sonra Aras gülmeye başladı ''aynı sınıftayız canım farkında mısın'' dedim. ''Evet ama Aras kalmıştır belki sınıfta'' bu sefer Yağız da gülmeye başladı, Mine ise Aras'a bakarak gülüyordu. Kafamı çevirip ''Aras benim ikizim'' diyip mutfağa gittim. Bu tip insanlara uyuz oluyordum, tamam benden uzundu, iriydi ama sonuçta o erkekti. Götürdüklerimi makineye yerleştirirken arkadan birinin gelmesiyle arkamı döndüm. ''Bir şey mi istedin'' dedim, ''sıkıldım belki seninle eğlenirim diye geldim'' dedi elini mutfak tezgahına koyarak ona sadece bakış attım ve önüme döndüm ''sanki ben palyaçoyum'' diyerek içimden söylenmeye başladım. ''Nolmuş yani palyoça olsan'' hemen ışık hızıyla Poyraz'a döndüm ''içimden düşünmedim mi ben onu'' dedim gözlerimi büyüterek, kafasını salladı ve güldü. ''Poyraz'' diyip elimi alnına koydum ''hı'' dedi. ''Ateşin de yok iyi misin'' dedim tedirgin bir sesle ''noldu'' dedi. ''Sen gülüyorsun'' dedim. Gülümseyerek ''gülemez miyim'' dedi. ''Yok gülersinde güzel gülüyorsun'' Poyraz tek kaşını kaldırarak bana baktı ''yani güzel dediysem şey yüzünden neyse yani güldüğünü görmedim ya ondan öyle bir an öyle oldu'' Poyraz daha çok güldü ben de gülümseyerek baktım ama içten bir gülümsemeydi ''sende ilk defa gülümsedin'' ''sana gülümsememişim demek ki'' dedim. ''Olabilir'' diyip içeri gittik. Biraz daha oturduktan sonra gittiler, Aras kendini koltuğa attı ''Mine'nin nesi var'' dedi ona dönüp ''ne gibi'' dedim. ''Tuhaf şu aralar'' dedi bana bakarak dudağımı büzerek ''uyuyorum ben iyi geceler'' diyip odama çıktım. Mine'ye üzülüyordum elbet ama Poyraz'ın gülüşü aklımdan çıkmıyordu, çok güzel gülüyordu. Gülerken gözleri kısılıyordu tavana bakıp gülümsemeye başladım bir süre öyle kaldıktan sonra ''kendine gel Arya ne yapıyorsun sen ya'' diyip kendimi engellemeye çalıştım. Yine tavana baktığımda gülüşü aklıma geldi, ne yaparsam yapayım bir süre o gülüş aklımda kalacaktı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar Gibi
Teen FictionArya hayatı ne kadar zor olsa da onu seven çok insan vardır ama hepsiyle iyi anlaşmazdı. En kıymetlileri ikizi Aras ve annesiydi tabi mine ve yağız... Peki okullarına yeni gelen, apartmanlarına yeni taşınan Poyraz? Arya, Arasla kavga etmeden durabi...