Poyraz

22 1 0
                                    

Annemin sesleriyle uyandım ve hemen yatağımdan kalkıp odadan çıktım çıkmamla yere düşmem bir oldu Arasla odalarımız karşı karşıya olduğu için oda aynı hızla çıkınca çarpıştık ama öküz beni kaldırmadan aşağıya indi buna şuan takılamazdım hemen merdivenlerden indim annemi duvar kenarında ağlarken gördüm Aras ise birine yumruklarına savurmakla meşguldü kendime gelip hemen aşağıya indim anneme baktıktan sonra Aras'a dönüp onu tuttum ve altta onu görünce kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü evet bunu hissettim. Yaşamadığım acıyı sanırım şuan yaşıyordum içimdeki aslında acı değildi belki de korkuydu. Arasın dövdüğü babamdı, babamızdı. Uzun süre baktıktan sonra Aras'ı kolundan tutup çektim ve oda bana karşı o kadar güçsüz davrandı ki bir çekmemle yanıma geldi. Babam ise doğrulup bize doğru yürümeye başladı "kızım" dedi. Sesi kırılgan çıkmıştı, ya da ben öyle duymak istiyordum bilmiyorum. Aras önüme geçip "kızım deme ona siktir git burdan" diye bağırdı. Bağırmasıyla irkilmem bir oldu, Poyraz'ı kapıda görünce dikkatimi o yöne verdim bunlar nereden çıkmıştı. Arkasından da yağız gelmişti, babam arasa bakıp "benimle böyle konuşamazsın babanızım ben sizin" diyip arasın üstüne yürümeye başladı. Kendimi öne atıp "lütfen gider misin" dedim sesim ağlamaklı çıkmıştı, ağlamaklı değil ağlıyordum anneme baktıkça babama baktıkça içimde sakladığım acı yüzeye çıkıyordu. "Bunca yıl yoktun şimdi de yok ol ne olur bizi bir kere terkettin bir daha dönme yalvarırım" artık ağlamam hıçkırmaya dönmüştü. Babam bana doğru yürümeye başladığında "dur" diye bağırdı Aras. Babamın gözündeki üzüntüyü gördüm gerçekten üzülmüştü belki böyle bir şey beklemiyordu bizden umduğu gibi olmamıştı. Arkasını dönüp gittikten sonra "Aras, Arya" dedi. Aras bana sarılmıştı ikimizde kafamızı çevirip baktık "siz benim kanımsınız, sizi seviyorum" arkasını dönüp tekrar gitti. Bir kez daha bizi arkasında bıraktı. Aras beni bırakıp hemen annemin yanına gitti, annem Yağız'ın Kollarından çekilip arasın kollarına geçti ben ise oturduğum yerde kalmış boş boş etrafa bakıyordum. Kollarımı birleştirip gözyaşlarımı susturmaya çalışıyordum, Poyraz yanıma geldiğinde kulağıma eğilerek "hadi biraz dışarda hava alalım" dedi. Kafamı çevirip ona baktım sonra Aras'a dönüp baktım anlamış olacak ki kafa salladı hemen üstüme hırkamı alıp çıktım. Asansöre bindiğimizde ağlamam azalmıştı, gözlerim yanıyordu, Poyraz sessizdi. Dışarıya çıktığımızda soğuk hava beni kendime getirmişti hırkama biraz daha sarıldım ve yüzümü havaya kaldırdım kendime gelmeyi bekledim "deniz kenarına gitmek ister misin" dediğinde poyraza döndüm olur anlamında kafamı salladım. Arabaya bindiğimizde kafamı cama yasladım "ağlayınca çok komik oluyorum değil mi" dedim. Kafasını bana çevirip "ağlayınca herkes komik olur ama sen biraz daha çirkin oluyorsun" dediğinde ters bakışlarımı atarak "teşekkür ederim" dedim. Kaşlarını havaya kaldırıp indirdi.

Deniz kenarına geldiğimizde "ileride kayalıklar var kimse bilmez öyle sadece yağız bilir, oraya gidebilir miyiz" dedim dolu gözlerle bakarak "artık bende biliyorum farkında mısın" dedi gülümseyerek "senden bir şey olmaz nasılsa birbirimizden haz etmiyoruz" diyip yürümeye başladım. Sessizce yürüyordum etrafta kimse yoktu Poyraz da ses çıkarmıyordu arkamdan gelmiyor mu acaba diye düşünürken bir el omzuma geldi Poyraz'ın kokusu doldu sonra içime, yavaşca kafamı kaldırdım yeni çıkan sakallarına baktım. "Üşümüşsündür" diyip gülümsedi olduğum yerde durdum ama itiraz etmedim ve öyle yürümeye devam ettik. Karşımızdan bir kaç kişi geldi ve bize dik dik baktılar çok mu yakıştırdılar acaba diye içimden geçirdim bu kadar da bakılmaz ki yanımızdan geçerken kızın biri "çocuk ne kadar yakışıklı bir de kıza bak şu giydiği şeylere" diyip gülüştüler olduğum yerde durdum ve Poyraza baktım "poyraz" dememle bana döndü "poyraz ben pijamalıyım farkında mısın pijama hemde hello kityli Poyraz ne olur yalvarırım Yürü gidelim bak olmaz böyle Poyraz hadi" diyip elinden tutup çekiştirdim. Poyraz kendini bana bırakmıştı, "arya" demesiyle arkamı dönmem bir oldu "yanlış yola sürüklüyorsun" anlamamış bakışlarla ona baktım "araba bu tarafta" "hıı" diyip o yöne çekiştirmeye başladım. Geldiğimizde kendimi direk arabaya attım "ama itiraf etmeliyim pijamaların çok tatlı" diyip gülmeye başladı. O ana kadar pijamalarımın olduğunu unutmuştum aslında bilmem gerekirdi bu kadar Rahatlık nerden geliyor.

Arabanın içinde otururken "babanla neden görüşmüyorsun" dedi bana bakarak "bunları daha sonra konuşsak olur mu? Şuan kendini iyi hissediyorum ve onları hatırlarsam tekrar canım yanar" bana uzun uzun baktıktan sonra kafasını çevirdi. Gerçekten şuan kendimi iyi hissediyordum, deniz bana kesinlikle iyi geliyordu. Saatlerce izleyebilirdim, kokusunu içime çekebilirim, derin bir nefes aldığımda burnuma kokan denizin kokusu değil Poyraz'ın kokusu oldu. Baktığımda oda denizi izliyordu "sende mi seviyorsun" bana bakarak "ne" dedi. Içimden öküz dedikten sonra "denizi seviyor musun" "kim sevmez ki" dedi. Gülümseyerek baktım poyraza "biz küçükken yağızla gelirdik moralimiz bozukken, mutluyken her zaman burda bulurduk kendimizi burası bizim saklı cennetimiz. Burası benim bütün acılarımı mutluluğumu bilir, burası belki de saçma gelecek ama burası benim babam" Poyraz susmuş bir şekilde beni dinliyordu "baban" dediğinde "hıhı" diyip devam ettim. "Babam çünkü ben mezun oldum burdaydım, annemle ilk kavga ettim burdaydım, Aras beni ne zaman sinir etse burdaydım babam olmadığı için hep burayı kendimi sığınak yaptım küçüklükten gelen bir şey belki bilmiyorum" diyip önüne döndüm. Poyraz ise bana biraz baktıktan sonra telefonun çalmasıyla önüne döndü. Telefonu kapattığı gibi "gidelim artık" dedi. Itiraz edemezdim beni şuan yalnız bırakmadığı için ona borçluydum. Araba da sessizce giderken "Aras aradı artık gelmemizi söyledi yoksa ben halimden memnundm" dedi ve gülümsedi. Bende gülümsemesine karşılık verdim.

Apartmana girdiğimizde asansörü çağırdık, içeri bindiğimizde gerçekle yüzleşmem bir oldu saçım başım dağılmış ağlamaktan gözlerim şişmişti "yo yo yo" diyerek önüme döndüm. Poyraz "ne oldu" dediğinde "bu tiple gezmiş olamam bunu kendime sana yapamam" Poyraz kahkaha atmıştı ve elimden tutup asansörden indirdi beni bizim kapıya geldiğimizde Poyraz'a bakıp "çok teşekkür ederim, sanırım sana artık iyi davranmam gerek sana borçlandım" "ben borcumu almasını bilirim, teşekküre gerek yok gir hadi" önüme dönüp zile bastım Aras açınca içeri girdim annem uyumuştu. Aras da yorgundu ruhen ve bedenen onu öyle görünce gidip direk Arasa sarıldım sanki oda bunu bekliyormuş gibi bana sarıldı çocukluğumuzda ki gibi...

Sabah alarm çaldığında okula gitmeme kararı verdim çok yorgundum halim yoktu. Ama yine de kalkıp arası uyandirmaya gittim, kalkmayacağını söylediğinde yarı uyur bir şekilde yatağıma geri döndüm. Yatağa girdiğimde hemen bizimkilere mesaj attım çünkü uyursam rahatsız edilmek istemem.

Gözlerimi açtığımda saat 2'ye geliyordu, içeriden gelen seslerle gözlerim faltaşı gibi oldu bu Sedef ve Poyraz'ın sesiydi. Hemen yatağımdan kalkıp dağınık saçlarımla Aşağıya indim. Aras ve Poyraz pes oynarken Sedef'te arasa gaz veriyordu geldiğimden haberi bile yoktu kızın. Önlerinden geçerken "ya çabuk geç arya hadi" diye bağırdı Aras ona uyuzluk olsun diye yavaş yavaş yürüdüm bu sefer Poyraz "hadi artık" dediğinde ona baktım ve gözlerinin içine baktım, gözleri derindi beni alıp götürüyordu. Hemen koltuğa oturup izlemeye başladım, Poyraz çok kusursuzdu. Gülüşü, ses tonu, bakışları, hareketleri... Aslında hareketlerinde uyuzluk vardı, Aras gol diye bağırdığında kendime geldim ve düşünceleri beynimden savurup ekrana baktım. En son karnımın guruldamasıyla "Aras ben acıktım" dedim bana baktı ve anında kafasını oyuna çevirdi "Aras" dememle Sedef araya girdi "oyun oynuyorlar Görmüyor musun" dedi ona ters ters bakarak "farkındayım ama Kardeşimi istediğim gibi sinir edebilirim" tek kaşını kaldırarak bana baktı. Poyraz aramızdaki gerginliği anlamış olacak ki kalkıp mutfağa gitti ve "Arya bi baksana" diye seslendi. "Ne var" diye Karşılık verdiğimde mutfak kapısından kafasını çıkartıp sert bakışlarını gönderdi ve hemen olduğum yerden kalktım. Mutfağa girdiğimde beni kolumdan çekip yanına çekti "biraz kibar olsan" dediğinde "asıl sen kibar ol kolum acıdı" diyerek kolumu ovaladım. "Ne istiyorsun Poyraz" gözlerimin içine bakarak "bu akşam benimle partiye geliyorsun" "hayatta olmaz" diye bağırdığımda "ihtiyacım var lütfen" dedi. Poyraz bana lütfen demişti, rica etmişti ben ona şaşırmış gözlerle bakarken oda cevabını bekler gibi bakıyordu. Gözlerimi her ne kadar kaçırmak istemesem de "annem izin hem benim boşver gelmeyeyim" dememe kalmadan "annenle Arasla konuştum akşam benimlesin" diyerek arkasını döndü gitti "Poyraz bu akşam kaç saat Suları" "8" diyip tekrar yürümeye başladı arkasından ne demek 8 diye bağırsam da hiç oralı olmadı. Poyraz ve ben parti neden Sedefle gitmek yerine beni tercih etmişti, eğlenmek istiyordu benimle biliyorum. Ben kendimi de biliyorum Poyraza kendimi kaptıracaktım, çünkü gözlerinin içindeki ışık bana huzur veriyordu, ona sarılmak istiyordum bu his hoşlantı değil sadece beğeni biliyorum ama bu akşam güzel olup o partinin en Güzel kızı olmalıydım...

Sonbahar GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin