Gece yeriden kalkar kalkmaz peşine takıldım. Tabii ki de korkmuyorum. Kayra Gencer korkmaz!
" Bööö!" Bora'nın beni korkutup arkadan sarılmasıyla çığlık attım. Vazgeçtim Kayra Gencer korkudan altına bile sıçabilir. Bora'ya dirseğimi geçirip yürümeye başladım. Önden giden Batı'yı görünce koşar adımlarla yanına gidip koluna girdim.
" Ne yapıyorsun Batı'cığım? " Korkma, diyerekte kendimi teselli ediyordum.
" Korktun mu sarı kafa?"
" Yooo, ben ve korkmak yanılıyorsun koca adam."
" Peki öyle olsun bakalım." diyerek kolunu omzuma atıp beni kendine çekerek sarıldı. Odanın önüne geldiğimizde duraksadım. Ne yapabilirim karanlıktı.
" Sen geçsene önden."
" Korktun mu?"
" Hayır tabii ki de. Eğer içeride bir şey varsa olan ilk sana olsun. Bu dünya Kayra'sını kaybedemez. Dünya henüz buna hazır değil."
" Yerim seni. Korkunca daha güzel oluyorsun." Gece, Batı'ya omuz atarak odaya girdi.
" Ne oluyor lan buna?" Ah bir anlasam.
" Görmemiştir ya neyse uykum geldi." Diyerek odaya daldım. Gece ranzasına çıkmış gözlerini yummuştu. Ben de hemen ranzaya çıkıp odaya girenleri kesiyordum. Can sıkıntısı. Mira tam ışığı söndürecekken cırlayarak konuştum.
" Kapatma!" Tüm kafalar bana dönmüştü. Kuzey Çocukları yanıma gelecekken açıklama yapmaya başladım.
" Yani ışık açık kalsa ne olur ki?" Cenk yanıma gelerek ranzanın önünde durdu.
" Korktun mu?" diyerek fısıldadı. Çaktırmadan kafamı salladım. Onlara da yalan söyleyecek değildim.
" Yanında yatayım mı?" Gözlerimi açarak Cenk'e bön bön baktım.
" Oha, o kadar da demedik. Sen git kendi yatağına yayıl." Mira da yanımda dikilip bizi dinliyordu. Kumsal'a baktığımda meraklı bakışlarla bana bakıyordu. Cenk ise arkasını çoktan dönmüş gidiyordu.
" Senle yatayım diyeceğim ama..."
" Allah korusun!" Mira ve Kumsal deli gibi yatarlardı. Sevgilileriyle nasıl uyuyorlardı bilmiyorum yani. Gerçi Mira ayrılmıştı ama neyse.
" Neyse söndür ama bekle pikenin altına gireyim." Mira onaylar bakışlar atınca hemen pikeyi kaldırıp yatağa girdim. Gece'ye baktığımda gözlerinin bende olduğunu gördüm. Işık sönünce direkt duvara dönerek uyumaya çalıştım.
Sağa dön sola dön. Kim bilir kaç saat geçmişti. Korkuyordum. Ranzada bir kıpırtı hissedince yerimden sıçramıştım. Yanıma bir ağırlık çökünce sırtımı duvara döndüm.
" Uyuyamadın değil mi?" Gece'nin sesi melodi gibi geliyordu. Hele kokusu. Beni kendimden geçirmeye yeterdi. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Ne de olsa aynı yastıkta yatıyorduk.
" Hayır,peki sen neden uyumadın?" Gözlerim karanlığa alıştıktan sonra az çok Gece'yi görebiliyordum.
" Sen uyumuyordun. Sen uyuyamayadığından ben de uyuyamadım."
" O cümleyi gece gece nasıl kurdun?"
" Peki ismimi kullanarak sen o cümleyi nasıl kurdun?" Gülümseyerek karşılık verdiğimde o da gülümsedi. Bir dakika. Gece? Gülümsedi? Ellerimi hemen Gece'nin yüzünde gezdirmeye başladım.
" Sapık mısın kızım?"
" Daha demin gülümsedin. Yanlış görme ihtimalime karşı kontrol ediyorum." Elim dudaklarının kenarında kalmıştı. Gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Çocukları
Chick-LitKuzey'den esen rüzgar kadar sert,asi ve soğuk olan gençlerin hikayesi. Bize katılmaya ne dersiniz?