Burak bütün yaz çalışmış olmanın verdiği yorgunluğu bir tatil planıyla atmak istiyordu. Tek bir yere bağımlı kalmak yerine 2 haftada birkaç yeri gezip farklı yerler keşfetmek için Onur'la plan yapmışlardı. Bütün planlarını gerçekleştirmek için az sonra gireceği davayı kazanması gerekmekteydi. Kendine ödül verebilmesi için, önce işini hakkıyla yapmalı ve hem emeğinin karşılığını almalı hem de kendine güvenenleri mahcup etmemeliydi. Her işinde aynı özeni göstermişti. Biraz sonra gireceği davasında dolandırılan müvekkilini savunması için kafası rahat olmalıyd. Her davasında olduğu gibi bundan öncede bir orta kahve içti. Cübbesini giyip duruşma salonuna doğru yürümeye başladı. Hakim mahkemeyi başlattı ve bir önceki duruşmanın tekrarını okuttu ve her iki tarafa da söz hakkı verdi.
"Sayın hâkim, ihracata aracılık eden firma tarafımıza sahte fatura düzenleyerek bizi maddi olarak zarara uğratmıştır. Bunun yanında vergi dairesine sunmak durumunda kaldığımız sahte fatura ile beraber ticari itibarımız zedelenmiş ve müvekkilim itibar kaybı yaşamıştır."
"İtiraz ediyorum hâkim bey. Kesilen faturalarda hiçbir sorun yoktur. Faturalar kesildikten sonra işyerimizi kapatmak durumunda kaldığımız doğrudur, ancak kesilen faturalar kesinlikle gerçektir."
"Söz hakkı vermeden konuşmayın!"
"Faturalar, en son kapatılan şirketiniz tarafından kesildi ancak gerekli kontroller yapıldığında daha önce iflas etmiş olan bir şirketiniz adına kesilmiştir. Yani faturaların geçerliliği yaklaşık 2 yıl önce son bulmuştur. Buyrun sayın hâkim, faturalardaki usulsüzlük ve yapılan sahteciliğin evrakları dosyadadır."
Burak kendine olan güveni ve işine olan saygısı ile yine bir davada birkaç adım öne geçmiştir.
"Duruşma, sunulan raporların incelenip değerlendirilmesi için 27 Temmuz 2014 tarihine ertelenmiştir."
Burak müvekkili ile duruşma salonundan çıktı ve davayı değerlendirmek üzere yemeğe gittiler. Yaptıkları savunma ve sundukları deliller son derece önemliydi. Bu, Burak'ın İstanbul dışındaki ilk davasıydı ve beşinci duruşma sonunda artık kazanmaya çok yakındı. Kariyeri açısından çok önemli olan bu davayı kazandığında kendince planladığı tatili de hak etmiş olacaktı. Yemeği yiyip, kahveleri içerken duruşmanın değerlendirmesini yaptılar ve duruşma günü görüşmek üzere müvekkili ile vedalaştı
Duruşma günü geldi. Burak fazlasıyla heyecanlıydı. Biraz sonra salona girecek ve çok geçmeden karar açıklanacaktı. Salonda sessizlik vardı. Hâkim verilen bilgilerin geçerli bir dayanağı olmadığını ve davacı tarafın sunduğu delillerin yetersiz olduğu nedeniyle davayı düşürdü.
"Karar! Yaz kızım.
Davacı tarafın sunduğu belgeler ve deliller yeterli olmadığından, davalı tarafın dinlenmesi ve yapılan durum değerlendirilmesi sonucunda davanın delil yetersizliği nedeniyle düşürülmesine,
Davalı tarafın mahkemece bloke koydurulan hesaplarının tekrar kullanıma açılmasına,
Davalı tarafından ödenmesi istenen mahkeme harçlarının davacı tarafından ödenmesine;
Karar verilmiştir." Hâkim tokmağı masaya vurur ve Burak uyanır. Son zamanlarda gördüğü en büyük kâbustu. Kazanmaya bu kadar yakınken kaybetmiş olmayı asla kendine yediremeyecekti. Kan ter içinde yatağından kalktı ve çalan alarmını susturdu. Davaya gitmek için hazırlanıp kahvaltıya indi. Telefonu çaldı, arayan müvekkiliydi.
"Burak Bey, beş dakikaya ordayım."
"Tamam Turan Bey, çıkıyorum."
Alelacele kahvaltısını yapıp otelin önünde beklemeye başladi. Sıcağın yanında streste bastırınca hava gün iyice çekilmez olmuştu. Bu sefer bitmesi için elinden geleni yapacaktı, kararlıydı.. Manevi destek için anneye ihtiyaç duyulan vakitlerden biri olduğunu hatırladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklamb'Aşk (Kitap Oldu)
RomanceBurak yaz tatiline çıktığı sırada, hiç ummadık şekilde bir kazaya karışır. Bu kazadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bitmek bilmeyen tesadüfler silsilesi kaçmaya çalıştıkça yakalandığı gerçeklerle hayat daha zor bir hale gelecektir. Tati...