Sabah olmuştu. Gözlerimi yavaş yavaş açarak açık olan penceremden içeri giren ışığın odamı aydınlatmasıyla uyandım. Güzel bir gündü. Uyanır uyanmaz Kan ter içinde kalmıştım. Hava sıcaktı. Aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı. Tost ve taze sıkılmış meyve suyu. Oww mükemmel görünüyordu. Arkası dönük olan annem, mutfak tezgahında bir şeyler yapıyordu. Beni görmemişti. Bende arkadan sessizce gelerek anneme sarıldım. Kocaman bir öpücük verdim. Sonra yerime oturdum ve tam tost'u yemek üzereyken bir şey aklıma geldi. Annem neden karşılık vermemişti? Oda bana sarılırdı. Ayrıca yanakları çok soğuktu. Bu sıcak günde nasıl soğuk olabilirdi ki? Masadan kalktım annemin yüzünü görecek şekilde ona döndüm. Bir çığlık attım. O az önce sarıldığım ve öptüğüm annem değildi. Başka biriydi. Aslında bir insan bile değildi sanki. Gözleri yoktu. Dişleri!!!! Aman tanrım!!!! Bir kemiği dahi parçalayacak şekilde sivri ve keskindi! Ona doğru daha dikkatli baktım. Gözümün önündeki bu değişik yaratık birden farklı bir şekle büründü. Evet artık bu çok hoş bir bayandı. Saçları beline kadar olan gözleri yeşil çok sevimli ve bir o kadar güzel bir bayan oldu. Kendimce konuşuyordum. Neden mi? Çünkü şuan karşımda ki bayan,çocuklarını öldüren kadındı. Yani o beyaz lı ve siyah lı kızın annesiydi. Korktum. Gerçekten korktum. Hatta bir an bayılacak gibi oldum ama sonra kendimi toparladım çünkü bu olaylara alışık olmalıydım. Daha öncede bir kaç kez başıma gelmişti. Ayrıca bu olayı aydınlatmak için seçilmiştim. Evet evet korkmuyordum artık. Biraz utangaç biraz da ürkek bir şekilde"- siz annesisiniz". "-Tanıyorum sizi". "-Kızınız!!!" "- Benden yardım istedi". "-Ben...ben yardım edeceğim" dedim. Kadın duygusuz bir şekilde yüzüme bakıyordu. Hiçbir tepki vermedi. Ben konuşmaya devam ettim. "-Bakın ben size gerçekten yardım etmek istiyorum fakat nasıl edeceğim bilemiyorum . Hangi konuda yardım istiyorsunuz? Bana belki bir kaç şey söylerse.....! " Daha cümlemi tamamlayamadan sözümü kesti, daha doğrusu eliyle susmam gerektiğini işaret etti. Ve kadın kayboldu.Fakat o gittikten sonra tam durduğu yerde bir fotoğraf ve numara buldum. Fotoğraf evin önündeki çeşme nin yanında çekinmiş küçük kızın fotoğrafıydı.arkasında da bir numara vardı. Zaten şehir merkezine bu evi araştırmak için gidecektim. Telefon numarasını ve fotoğrafı alıp çıktım. Annem ler için endişelenmiyorum çünkü küçük bir not vardı tost un yanında.Yemeği yemeye başlarken gözüm ilişmişti."yemeğini ye ! Kardeşin hastalandı. Acilen hastaneye götürdük. Akşam geleceğiz. Bizi merak etme". Yazıyordu. Gerçekten artık ailem için endişe etmiyordum. Sakinleşmiştim.Rahat bir şekilde giyinip evden çıktım. Arabama doğru yürüdüm. Bindim ve şehir merkezine doğru yola çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRALIK EV
Детектив / Триллер-Hadi ama mezuniyete geç kalıcaz!!! Elif daha hızlı sür şu lanet olası arabayı! -ah ehliyetin varsa gel ve kendin sür -be be ben şey -evet sen ney? -benim kahrolası bi ehliyetim yok ama ben şey şey..... Elif, şeyma'nın ağzında geveleyip durduğu...