Uzun bir süre araba yolculuğundan sonra şehir merkezine varmıştım. Peki şimdi ev hakkında kimlerden bilgi alabilirdim? Şehrin kalabalığı içinde kaldırımda yürürken bu soruyu düşünüyordum. Bir kaç tane eski bina gördüm. Bir binanın altında bir dükkan vardı. Eskici dükkanı. Sahibi ise yaşlı bir adamdı. Tahminimce 65 den yaşlıydı. Buraların eskisi olduğu her halinden belliydi. Belkide aradığım adam oydu. Yavaş ve kendimden emin bir halde yaşlı adama yaklaştım.Selam verdim ve içeri girdim. Adam nasıl yardımcı olabilirim dedi. Buna cevabım "-buraların eskisisiniz dimi? Size buralarda olan bir ev hakkında bir kaç soru sormak istiyorum"dedim. yaşlı adam cevap vermedi fakat evet dinliyorum dercesine başını aşağı yukari salladı. Ben de yaşlı adama bakarak sözlerime devam ettim. Ben buralara yakın bir çiflikte yaşıyorum. Eski bir çiflik evine yeni taşındık. Şehrin çıkışında ki ilk çiflik evi! Belki yolunuz düşmüştür veya biryerde bu ev ile alakalı bir şeyler duymuşsunuzdur. Adam gözlerini açarak "-şehrin çıkışındaki ilk ev, hımmm , evet evet sanki bir şeyler duydum evet evet biliyorum". Dedi. Lakin o ev ile ilgili pek iyi şeyler söylemezler. O evin geleni gideni belli olmuyo. Bi bakıyorsun bir adam yaşıyor bir bakıyorsun onlar gitmiş başka biri yaşıyor. Bir şeyler bildiğinden emindim. Yandaki tabureyi çekerek konuşmaya devam ettim. "-Bildiklerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Normal bir çiflik evinin yarı fiyatına verdiler bu evi. Ve iki odası açılmıyor kilitli! Çatı katında bir sürü koli ler var. Bir kaç aileye ait. Fakat en çok koli bir kız ve erkek çocuğu olan bir aileye ait." Yaşlı adam aniden söze atladı ve "-Hayır küçük hanım. Yanlış biliyorsunuz o evde bir büyük kız ve iki küçük çocuk vardı.Küçük çocuklar; bir kız ve erkekti.Fakat sonları kötü bitti. Kadın delirdi. Çocuklarına zarar verdi. Eşi de şizofrendi şizofrendi.Yani o olaydan sonra şizofren tanısı kondu. şuanda şehir merkezine çok çok uzak bir kasabada akıl hastanesinde bulunuyor.Kadın ve çocuklar öldü"."- Evet ölüm haberleri aile albümlerimde var. Fakat bende babanın ölüm haberini görememiştim. Demekki akıl hastanesindeymiş. İlginç dedim. Peki ya büyük kız kardeş? O nasıl biriydi onun haberini göremedim. Ayrıca fotoğraflarda da yok. O kız nerede?"dedim. Yaşlı adam; "-O kız.... hımmm ah yavrum anılar. İşine yarar mi bilemem ama bak sana ne göstereceğim". Kalktı ve eskici dükkanının o yüksek olan dolabın üstünde olan bir albüm çıkarttı.Sayfaları hızlı hızlı açtı. Bir kaç fotoğraf daha gösterdi. Başka ailelere aitti. Bunlardan bazıları şuan şehir mezarlığında bazıları kayıp bazıları akıl hastanesindeydi. Bunca insanın tek bir ortak noktası vardı her biri şuan oturduğum evde kiracı olan kişilerdi.Bir kaç fotoğraf daha gösterdikten sonra yeşil çekik gözlü esmer bir kız fotoğrafı gösterdi. Kız okadar güzeldi ki ! gözlerimi bir kız olmama rağmen alamadım. Yaşlı adam gülerek cevap verdi. "-Güzel bir kız dimi? İşte bu güzelliği erkekler üzerinde kullandı. O bir iblis! Erkekleri güzelliğiyle kandırdı ardından onların etleriyle beslendi". Yaşlı adam â bakarak"- peki ya siz bukadr şeyi nasıl öğrendiniz? Size bunları kim söyledi? Onlar nerden biliyor? " yaşlı adam gözüme baktı. Gözleri dolmuştu. Sağ gözünden tek bir damla yaş indi. "-Çünkü o kurban erkekler den biride benim oğlumdu. Onlar birbirini seviyorlardı. Fakat kız bir süre sonra değişti. Bizim oğlan onun evinden çıkmaz oldu. Yani sizin evden. Bir gün yine kızın evine diye çıktı fakat geri dönmedi. Endişelendim.Kızın evine gittim. Bir de ne göreyim? Bizim oğlanın üstünde sinekler uçuyor.Kanlar içinde yerde yatıyor. İç organları yok denircesine boşaltılmış. Ve sonra alt kattaki kapıdan o kız çıkıyor elleri ve suratı kanla kaplı bir şekilde. O cesetleri yiyen bir iblis! " Dede bir süre ayağa kalktı ve "- yarın başka bir arkadaşımı çağırayim. O sana daha iyi yardımcı olacaktır. Benden bukadar. Daha birşey bilmiyorum" dedi. Teşekkür ettim. Ve ordan çıktım. Arabama bindim ve evime gittim. Geldiğimde hala evde kimse yoktu. Biraz tv izlemek için koltuğa uzandım. Tv'yi açtım ve karşıma bir operatör reklamı çıktı onu izlerken aklıma cebimde duran telefon numarası geldi. Acaba kime aitti? Cebime elimi attım ve numarayı aldım. Ah!!ya.. telefonum arabada kalmıştı. Kalktım ayağa ve arabaya doğru koştum. Telefonu aldım. Yalnız bu sefer torpido gözü açık kaldığını fark ettim. Kapattım. Fakat yine açıldı. Gözün İçine baktığımda bir ayna gördüm. Aldım aynayı ve gözü kapattım. Aynada yansımamı görememiştim. Hızla fırlattım aynayı. Kırıldı. Aynanın arkasından bir adres çıktı. O adreside cebime koydum telefonu da aldım cebime koydum eve doğru gittim. Cebimdeki herşeyi çekmeceye koydum. Gerçekten çok yorulmuştum. Başka hiçbir şey düşünecek halim kalmamıştı. Yatağa girdim ve üzerimde ki yorgunlukla hemen uyuya kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRALIK EV
Bí ẩn / Giật gân-Hadi ama mezuniyete geç kalıcaz!!! Elif daha hızlı sür şu lanet olası arabayı! -ah ehliyetin varsa gel ve kendin sür -be be ben şey -evet sen ney? -benim kahrolası bi ehliyetim yok ama ben şey şey..... Elif, şeyma'nın ağzında geveleyip durduğu...