8.30

62 6 2
                                    

 Derin uykumdan,bir saatin alarmının çalması ile uyandım. Bu alarm kendi saatimin veya evdeki saatlerden birinin alarm sesi değildi. Daha başka sanki bir siren sesi gibiydi. Hemen yatağımdan fırlayarak,terliklerimi giydim. Sesin olduğu yönde ilerlemeye başladım. Ses yankı yapıyordu. Nerden geldiğini duymak gerçekten çok zordu. Biraz daha odanın içini aradıktan sonra yere bastığında gıcırdayan ahşabın altından geldiğini anladım. Ahşap üzerinde giderken bir tanesinin daha fazla gıcırdadığını ve çıkarılabilir olduğunu fark ettim. Ahşabı çıkarttım. Çok zor oldu ama çıkarttım. Küçük bir saatti bu. İçine fotoğraf konulan saatlerden. Yani bence öyleydi. Çünkü dedeminde buna benzer bir saati vardı. Saat kitlenmişti. Anahtar gerekliydi içindeki fotoğrafı görmek için. Aklıma çekmeceye koyduğum anahtarlar geldi. Acaba o anahtarlardan biri bu saati açabilirmiydi? Hemen çekmeceye yöneldim. Anahtarlardan bir tanesini aldım ve denedim. Fakat açılmadı. Diğer anahtarı denedim. Evet açılmıştı. Çok sevindim. İçindeki fotoğrafa bakmak için sabırsızlanıyordum. Evet ve işte o an gelmişti fotoğrafa baktım. Biraz eski bir fotoğraftı. Üzerinde siyah, kolları yırtılmış bir bluz olan yeşil çekik gözlü bir kızdı. Bu kızı tanıyordum. Beyaz kızın ablasıydı. Demekki bu saat ablasına aitti. Saati cebime koydum .  Üzerimdekileri çıkartacaktım. Yatağıma doğru yüzümü çevirdim. Dolaptan elbiselerimi çıkarttım. Üstümü değiştirdim. O an tekrar o siren sesi gibi olan ses geldi. Cebimden saati çıkardığımda kızın fotoğrafını görmek bile istemedim. O güzel yeşil gözlerinden kanlar akıyordu. Saçları, küçük bir at kuyruğu yapmıştı. Korkarak tekrar saati kapatıp cebime koydum. Ama saat ısrarla açılıyordu. Sinirlendim. Cebimden çıkarıp çekmeceye koydum . Bir anda odamdaki aynada "saat kaç ?" Yazısını gördüm. Hemen saati alıp açtım. Saat daha 8.30'du. Fotoğrafı çıkartıp arkasında herhangi bir tarih veya yazının olup olmadığına baktım. Kızın fotoğrafının arkasında "1995 saat 8.30" yazıyordu. Bu yıl çok tanıdık gelmişti. Aaa evet. Çatı katındaki bulduğum albümün arasındaki gazete haberinde de aynı tarih vardı. Demekki aile nin birbirini vahşice katlettiği yıl çekilmişti. Peki napacaktım? Sorun neydi? Neden ablasının saatini bulmuştum. Ayrıca 8.30 da ne olmuştu?. Aniden kapı kapandı. Aynadaki yazılar değişti. "Seni bekliyorum" yazdı. Kim beni bekliyor diye bağırdım. Küçük kız birden önüme geldi. Kapıyı açtı. Yavaşça aşağı indik. Ama sanki burası bizim ev değildi. Boyaları,eşyaları değişikti. Ev, ilk geldiğimizdeki haline benziyordu. Merdivenlerde oturup salona doğru bakmam gerektiğini işaret etti. Dışarıdan eve bir erkek girmişti. Elinde bir tüfek vardı. Evet evet o tüfekli adamdı bu. Tanımıştım. Hemen yukarı kaçmaya çalıştım fakat küçük kız başını iki yana sallayarak kalmam gerektiğini işaret etti. Tüfekli adamı güzel bir kadın karşıladı.Bu kadın gazete haberindeki çocuklarını öldüren kadındı. Yani bu durumda tüfekli adamda ölüm haberi olmayan kişiydi. Merakla olacakları izledim. Adam karısını öptü ve mutfağa gitti. Güzel kadın hemen yanımızdan üst kata çıkarak yeşil gözlü kızı çağırdı. Yanımızdan geçip gittiğine göre bizi görmüyordu.Sanki bir hikayeyi canlı izliyordum.Anne, kızı aşağı gelmek istemeyince dövdü. Zorla aşağı getirdi. Evet beyaz kızın ablası ailesi tarafından dövülmüştü. Ardından küçük beyaz kız yani yanımda oturan kız da ablasının ardından gülerek aşağı indi. Ablası hariç mutluydu herkes. Kahvaltı yapmak için mutfağa gitmişlerdi. Bizde peşlerinden gittik. Yeşil gözlü abla hariç herkes yemeğini yedi. Annesi, yemeğini yemediği için bir tokat attı çocuğuna. Beyazlı kız ablası için ağladı. Ablası da hızla yukarı çıktı. Bizde o kızı takip ettik. Kız,şuan benim olan odaya girdi. Bileklerini kesti. Beyaz kızda ablasının odasına girdi. Onu gören ablası kardeşininse bileklerini kesti. Nasıl bir ablaydı bu? Kardeşine eziyet ediyordu. Beyaz li kız hic sesini çıkartmadı. Ablasına sarıldı. Çok seviyordu ablasını. O an küçük erkek kardeş te geldi. Ablası ona sarılmadı. Beyaz li kız ablasını ve erkek kardeşini çok seviyordu ikisinede sarıldı. O anda ablası gözden kayboldu. Yanımdaki beyazlı kızda kayboldu. İzlediğim herşey bir anda son buldu. Saate baktığımda saat hala 8.30 du. Korkuyla hemen aşağı indim. Annemi öpüp kahvaltı masasına oturdum. Olan biteni aklımdan geçirdim. Korkuyordum. Fakat yemekten sonra bu evle alakalı daha fazla bilgi için şehir merkezine gidecektim. Bu yüzden hızlıca yemeğimi bitirdim. Ve hemen hazırlanmaya başladım.

KİRALIK EVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin