Nash'in Anlatımı
"Çok iyi fikir Nash! Kaşığı çorbaya batırıyorum ,içinde dik duruyor."Hera'nın sözü üzerine gözlerimi onlardan çekip çorbaya çevirdim. Tahta kaşık dik bir şekilde çorbanın ortasında druyordu.
"İçine su kattınız mı onun ?Yemeden önce su katmanız gerekiyordu. Beni suçlamayın." İkiside kafasını sallayıp tezgahtaki sürahiden çorbaya su döktüler.
"Tadına ilk önce sen bakar mısın?" Mai kaşlarını çatmış elindeki tabağa bakarak konuşuyordu. "Kim ,ben mi bakayım? Ben malesef onu yiyemiyorum. Midem çok kötü. Biliyorsun ,hassastır benim midem " karnımı tutarak ağır adımlarla mutfaktan çıktım.
"Hayır değil Nash!", "Artık öyle!"
Mai'nin Anlatımı
Karnım tekrar guruldadığında aynı etki Herada da varmı diye baktım ,ama olmadığını görünce sinirle önüme döndüm. O Nash'in yaptığı çorbadan içmek yerine kendine sandiviç hazırlamıştı. Ben de Nash 'e güvenerek çorbayı yemiştim ama karnım ,ona güvenmemem gerektiğini bağırıyordu şimdi.
"Ben yatmaya gidiyorum ,belki uyandığımda karnımda normale dönmüş olur." Hera olumlu anlamda başını sallayıp oturduğu koltuğa daha çok yayıldı.
Bizim kalacağımız odaya girip kendimi geniş yatağa attım. Bu nasıl misafir odası ,ikili yatak ne arıyor burada. Çift çift mi gelip kalıyorlar yani?
Kapı hafifçe aralandığımda kafamı kaldırıp gelene baktım. "Nash?" içeri girip kapıyı kapattığıktan sonra ,koca yatağın diğer yarısını kapladı. "Hera mideni bozduğunu söyledi ,çorba yapayımmı ?"
Kafamın altındaki yastığı alıp yüzüne vurduğumda ilk defa tutmak için geç kalmıştı. Tekrar yastığı çekip kafamın altına koyduğumda kaşlarını çatmış burnunu ovuşturuyordu. "Ben sana burda gayet güzel bir duyarlı arkadaş rolü yapıyorum ,sen yüzüme yastık atıyorsun."
"O arkadaş yüzünden bozdum ben midemi bozdum." tekrar vuracakken bu sefer kollarımı tek eliyle tutup sinsice sırıtmaya başladı."Sen arkadaşına vurmaya utanmıyormusun hiç? Nereden gıdıklanıyordun sen?"
Gözlerim dehşetle açılırken elimi kurtarmaya çalışıyordum ama tek eliyle bile benim ellerimi hapsedebiliyordu." Acımayacakmısın bana ,bak hem karnım ağrıyor benim." cıklayıp bakışlarını karnımda sabitleyince çığlık atıp daha 'ok çırpınmaya başladım."Hatırladım." eskiden benden sıska olduğundan aynısını ben ona yapardım ama, son birkaç yıl durumu değiştirmiş.
"Nash hayır,hayır ,sakı-" boştaki elini karnıma yaklaştırmaya başladığı anda bende gülmeye başlamıştım."Daha gıdıklamadım bile." ben hala gülerken bir yandanda kaçmaya çalışıyordum. "Huylanıyorum ben ,o yüzden."
Son umut ayağımla vurmaya çalıştığımdada başarısız olmuştum. Yanımda durduğundan elimden birşey gelmiyordu. "En azından son isteğimi söylesem?" gayet ciddi bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.
"Söyle ." ,"Kapıyı açarmısın? Belki biri yardıma gelir." dalgınlığınamı geldi bilmiyorum ama elimi bırakıp kapıya doğru yürümeye başladığında çoktan sırtına atlamıştım."Sen vana acımazsın ha? Görürsün şimdi adi arkadaş!"
***
Yaklaşık yarım saatin sonunda Nash'in sırtından indiğimde yüzü gülmekten kıpkırmızı olmuş bir şekilde karşımda duruyordu. "Geçti mi karın ağrın?"
Elimi karnımın etrafında dolaştırıp kaşlarımı çattım."Geçmemiş." ayağa kalkıp beni kucağına aldığında bende aşağıdan yüzüne bakıyordum. "Nasıl geçermiş?"
"Dondurma alman lazımmış." kafasını sallayıp güldü."Ne midesiz birşeymişsin sen." salona geldiğimizde Hera'yla İan boş boş bize bakıyordu.
"Niye Mai kucağında ?" İan yanımıza geldiğinde bir elini bacağımın altından diğerinide sırtımın altından geçirince,Nash in kucağından kendine çekti." Karnı ağrıyordu." Nash omuz silkip kapıdan çıkacağı sırada durup arkasını döndü."Neli olsun?"
"Çikolata." kafasını sallayıp çıktığında hala İan'ın kucağında olduğumu farkettim ."İndirirmisin ,yere basmayı özledim." beni yere bıraktığında keşke sussaymışım diye düşünmedim değil." Karnın ağrımıyormuydu senin?"
"Ağrıyor. " elini anlıma koyup bir şeyler mırıldandıktan sonra tekrar kucağına aldı. "Ne yapıyorsun?" az önce içeride savaş çıkardığımız odaya tekrar girip beni yere indirdi. " Ateşinde var senin."
Elimi anlıma koyup baktığımda gerçekten de vardı. "Yok."
İçeri gidip kendi tişörtlerinden biriyle geri döndü. "Bu senin tişörtün." elindekini bana fırlatıp valizimu karıştırmaya başladı. "Sen de onu giyeceksin."
Eline bu sefer kırmızı valizi aldığında panikle yanına koştum."Ama o valizin içinde benim i-"
"Az önce gördüm." elindeki iç çamaşırımı gözümün önünde sallarken anında elinden çekip arkama sakladım."Bir de önümde sallıyorsun özür dileyeceğine."
Omuz silkip şortlarımdan birini çıkartıp bana verdi ."İlk önce duş al sonra bunları giy. Sakın saçın ıslak gelme." dedikten sonra odadan çıkıp arkasından da kapıyı kapattı.
Elimdeki iç çamaşırına tekrar baktığımda kırmızı olduğunu farkedip elimle yüzümü kapattım. Ne diye bunu yanıma almıştım ki.
İan'ın Anlatımı
Salona gidip kendimi geniş koltuğa attığımda aklıma Mai'nin yukardaki yüz ifadesi geldi. "Noldu?" Hera konuştuğunda onun da burada olduğunu yeni hatırlamıştım. "Efendim?"
"Gülümsüyordunda, merak etmiştim."
"Öyle mi farketmemiştim. Aklıma komik bir şey gelmiştir." kurduğum cümlenin anlamsızlığını farketsemde umursamadan televizyondaki filme odaklanmaya çalıştım."
***
İki buçuk saat sonra Mai kabarmış saçları ve üzerindeki uzun tişörtle salona gelmişti. Esnediğinde tişört yukarı çıkmasa verdiğim şortu giydiğini farkedemeycektim. "Saat üçe geliyor sen yat ben Hera'yı getiririm."
"Hayır, sen ayaklarından tut bende kolundan tutarım birlikte götürürüz." her nekadar kahkaha atmak istesemde Hera'nın uyuyor oluşu buna engel oluyordu.
"Gerek yok ,ben kucağıma alırım öyle daha kolay olur. " kaşlarını çattığında ben de gülmemek için dişlerimi sıkıyordum." Benim hala karnım ağrıyor beni de taşı." sonunda dayanamayıp güldüğümde ters ters bana bakıyordu. "Pek ,sen otur şuraya birazdan seni almaya geliyorum. "
Hera'yı götürdükten sonra döndüğümde çenesini eline yaslamış beni bekliyordu. Ya da uyuyordu. Gülüp kucağıma aldığımda kafası boynuma doğru düşmüştü. Kulağına eğildiğip fısıldadığımda uyanmaması için dua ediyordum ."Sabah bana kızmamanı umuyorum."
"Nash dondurmayı aldı mı?" tekrar gülüp kafamı salladığımda gözlerini açmaya çalışmaktan vazgeçmişti.
Bu sefer daha çok oy ve yorum istiyorum! Uzun bölüm yazdım hem ,telefonda olmasam ithaf etmek istiyordum ama malesef edemiyorum ._.
