Küçük Bela

7. Bölüm - Stres Günü

Arkama bakıp bakmamak konusunda ikilemde kaldım. Tyler tekrar seslendi.

"Caroline, bakacak mısın?" Sonunda bakmak zorunda kaldım.

"Aa Tyler, sen burada mıydın ya? Afedersin, görmemişim seni. Ashley'le konuşuyordum da..." Saçmalıyordum adeta, sonunda tuttu kolumdan ve susmama sebep oldu. Şaşkın bir yüzle Tyler'a baktım. Gülümsedi.

"Benimle geliyor olman çok güzel. Eminim ki en güzel çift biz olacağız." Çift derken, kelimeyi üstünde vurgu yaparak söyledi. Hala şaşkın şaşkın Tyler'a bakıyordum.

"Cuma akşamı saat 20:00 olduğunda alırım seni. Detayları mesajlaşırız. Hadi görüşürüz, benim tatlı partnerim." Benimle dalga mı geçiyordu, yoksa ciddi miydi? Hiç bir şey anlamamıştım. Kızlara salak gibi bakıyordum. Barbara şok olmuştu.

"Oha kızım! Sevgili misiniz siz be? Neler oluyor ya?! Biri bana açıklasın artık!"

"Bir sus Barbara ya! Bugün çıkışta detaylarıyla anlatırız." Diyerek Barbara'yı susturdu Ashley.

Ashley'e endişeli bir şekilde baktım. O da bana ağzını yamultarak baktı. Barbara bize sinirlenmişti.

"Ya kızlar ya! Niye birbirinize öyle bakıyorsunuz? Görende partiye gitmeye babanız izin vermedi sanar! Bu tipler ne böyle ya?" Barbara'ya baktım.

"Güzel tahmin! Gidemiyorum."

Barbara şok oldu. Bir an gülecek gibi olmuştu ama Ashley'in bakışları sonucu gülmesi geçti.

"Nasıl yani? Baban izin vermedi mi?" Ağzımı bükerek kafamı evet dercesine salladım. Bir şey diyemiyordu. Ashley karşısında sinsi sinsi bakıyordu çünkü.

"Neyse ya." Dedi Ashley. "Hadi sınıfa gidelim." Sınıfa doğru ilerledik.

...

Normalde her sınıfa girmemde bağıra bağıra şarkı söylerdim. Bu sefer öyle olmadı tabii. Yüzüm asık şekilde sınıfa girdim. Tüm sınıfın gözleri bendeydi sanki. Sonunda içlerinde bir tanesi seslendi.

"Caroline, aşık mı oldun be? Bu ne suratsızlık?" Yüzüne baktım ama tek kelime etmedim. Sessiz sessiz yerime geçtim. Ders coğrafyaydı galiba. Dakikalar sonrasında hoca gelmişti.

Normalde yatıp uyurdum ama bu sefer öyle yapmadım. Gözlerimi bir yere kenetleyip, babamı nasıl ikna edeceğimi düşünmeye başladım. Bir ara iyice dalmışım, hocaya bakıyorum. Hoca da fark etti tabii.

"Caroline? Dersi mi dinliyorsun yoksa ben boş hayal mi kuruyorum?" Hocanın sesiyle kafamı kaldırdım.

"Efendim hocam?"

"Anlamadım ben. Beni dinliyor musun, dinlemiyor musun?"

"Özür dilerim hocam. Kendimi pek iyi hissetmiyorum da." Hoca şaşırmıştı. Hocayla birlikte sınıftaki çoğu kişide şaşkın şaşkın bana bakıyordu. 'Niye, normal bir şey değil mi?' sözlerinizi duyar gibiyim. Tabii ki normal bir şey değil. Özür diledim ben. Ben! Özür mü? Off her neyse.

"Özür dilediğin için bu söylediğine inanıyorum. Normalde kötü olsan dahi ilk defa özür dilediğine şahit oldum. İstiyorsan dışarı çıkabilirsin." Özür dilemek güzel bir şeymiş ya. Hemen yanımdan Ashley'de atladı.

"Hocam! Bende Caroline ile gideyim mi? Belki bana ihtiyacı olur." Hoca izin verdi. Süper ya! Tabii her hoca bilir, hiç bir kız tek başına lavaboya falan gidemez. Neyse, çıktık sınıftan. Birazcık mutlu olsamda hâlâ birazcık kötüydüm.

"Ashley, ne kadar düşünsemde bulamadım. Nasıl söyleyeceğim Tyler'a?"

"Ya kızım! Neyi söyleyeceksin ya? Gideceksin o partiye!"

"Hee, babamda diyor ki; 'ya Caroline saçmalama şaka yapıyorum, tabiki de gideceksin!' Lütfen saçmalama artık ya." Ashley suratımın ortasına yumruk çakabilirdi. Derken arkadan biri seslendi.

"Caroline!" Arkamı döndüğümde oradan kaçıp uzaklaşmak geldi içimden! Seslenen Tyler'dı. Arkamı tamamen döndüm ve gülümsedim.

"Ne işiniz var burada? Dersten mi kaçtınız yoksa?" Diyerek güldü. Ben ağzımı açamadan Ashley konuştu. Şaşırmadınız değil mi? Bende şaşırmadım.

"Ah, Tyler! Neler oldu bilemezsin."

"Ne oldu?" Diyerek endişeli şekilde baktı Tyler.

"Caroline kendini hiç iyi hissetmiyor. Ne zaman hasta olsa bir kaç gün geçmiyor." Bende hemen destek oldum.

"Ya ya, evet. Nasıl gelirim seninle bilemiyorum Tyler. Umarım iyileşirim de gelirim." Tyler'ın üzüldüğü yüzünden okunuyordu. Bir an benden hoşlandığını bile düşündüm.

"Hay Allah! Neyse ya, önemli değil." Ne demek önemli değil be!

"Ama belki gelir ya, başkasına gidip teklif etme sakın! O güne kadar umut et ki gelsin." Diyerek güldü Ashley. Tyler ve ben birbirimize baktık. Ben bir şey diyemedim. Tyler'da "Neyse, sonra görüşürüz." diyerek gitti.

Tyler gidince Ashley'e baktım.

"Ya kızım! Hani gidecektim? Ne oldu bir anda?"

"Seni kurtardım ben sadece! Babanı ikna edebileceğini mi sanıyorsun?" Daha da bir şey diyemedim. Zilin çalmasına az kalmıştı. Sınıfa gitmek yerine bahçeye çıktık.

...

Zil çaldığında Barbara hemen yanımıza koştu.

"Şimdi neler olduğunu detaylarla bekliyorum. Anlatmak zorundasınız!" Anlatacağıma söz vermiştim. Eğer anlatmazsam başımdan asla gitmezdi. Kısaca her şeyi anlattım. Tyler'ın teklifini, babamın izin vermediğini ve bunun gibi bir sürü şeyi özet geçtim. Anlattıklarım sonucunda şok oldu tabii.

"Vay be! Ya kızlar, niye bana anlatmıyorsunuz bunları?" Ashley dalga geçerek;

"Ay çok büyük ayıp ettik değil mi Caroline? Biz nasıl böyle bir şey yaparız?" Dedi. Bende güldüm. Barbara'da doğal olarak sinir oldu.

"Ya nasıl dalga geçiyorlar ya! Her neyse. Gitmeyecek misin?" Yüzümü astım tekrar.

"Bilmiyorum. Babama bağlı!"

"Ya babanı ikna edeceğiz ya da evden kaçıracağız seni!" Dedi Ashley. Dalga geçiyor olmalıydı. Barbara kahkaha attı.

"Ne komiksin kızım ya!" Derken Ashley hiç gülmedi. Galiba ciddiydi.

"Ashley? Sen ciddi misin?"

"Tabii ki ciddiyim! Bu konularda ne kadar iyi olduğumu tartışmayalım isterseniz." Barbara ile şok olmuş, Ashley'e bakıyorduk. Ashley güldü.

Biz Barbara ile hâlâ şok olmuş şekilde Ashley'e bakarken Tyler geldi. Kurtulamayacaktım her halde! Sinirli bir yüzle gelmişti. Ne olduğunu anlamamıştım. Yanıma geldi ve sert bir tepkiyle;

"Caroline! Bana neden yalan söyledin?" Dedi. Gözlerimi pörtletip Tyler'a baktım.

"Ne yalanı be?" Gözlerini devirdi ve tekrar aynı tepkiyle;

"Bana neden hasta olduğunu söyledin Caroline?!" Yer yarılsa, yerin içine girsem ne mutlu olurdum şuan da be!

"Hastayım çünkü Tyler."

"Yalan söyleme bana!" Bir şey demedim. Sonunda sakinleşmiş gibiydi. Tekrar yüzüme baktı.

"Bana neden babanın izin vermediğini söylemedin?" Dedi.

İşte şimdi ayvayı yemiştim! Yerin dibine girme eylemi şimdi gerçekleşmeliydi!!

...