8. Bölüm Hep Birlikte

46 12 4
                                    

.......
1 ay sonra

Hafifçe gözlerimi araladım. Yine sabah tüm enerjisiyle odama yansıyordu ayaklarımı yataktan sarkıtıp biraz bekledim. Kolum tamamen iyileşmişti. Ayrıca okullar kapanmış uzun bir yaz tatiline girmiştik. Karneyi sormayın bile.

Yataktan kalkıp banyonun yolunu tuttum. Kendimi soğuk suya bıraktıktan sonra duştan çıktım. Dolabımın karşısına geçtikten sonra, dolapla uzun süre bakıştık. Bana kesin aşık ama kapı fırsat vermediği için açılamıyor. Kapıyı bi görseniz varya tişörtümden çekmeler felan çok tatlı yaa... Psikolojimi bozdum yaa! Neyse. Dolapla bakışmamı bitirip açık kot bir şort ve beyaz dantelli bluzumu giydim. Saçlarımı topuz yapıp dudaklarıma kırmızı bir ruj ve gözlerime hafif kalem çekip güneş gözlüklerimi taktım. Çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim. Evet bugün hep birlikte yani deniz can yaren ben ve rüzgar hep birlikte vakit geçirecektik. Rüzgar ve can çok samimi olduğu için rüzgar da sanırım artık bizimle takılıyordu. Kahvaltıyı hep birlikte yapacağımız için hemen evden çıktım. Tam bahçeden çıkmıştım ki görüş alanıma deniz'in arabası göründü. Gülümseyerek arabaya bindim. Şöför koltuğunda deniz oturuyordu. Onun yanındaki koltukta ise yaren oturuyordu. Arkada kimse yoktu. Arka koltuğa binip kapıyı kapattım. Can ve rüzgar yoktu.

"Can ve rüzgar neredeler ? "

Yaren elindeki telefona bakarak cevap verdi.

" onlar Can'ın arabasıyla gelecekler. "

...

Büyük ve ferah bir kafeye geldik. İçerisi insanın ruhunu ferahlatıyordu. Sandalyeler nar çiçeği rengiyle kaplanmış, duvarlar ise gökyüzü desenli duvar kağıdıyla kaplanmıştı. Tam karşımızda ise can ve rüzgar yan yana oturmuş, can bize el sallıyordu. Onların yanlarına gidip oturduğumuz da can gülerek bize "günaydın" dedi. Biz de ona "günaydın" Diye karşılık verince deniz konuştu.

"bugün ne yapacağımız hakkında bir planınız var mı ? Çünkü benim yok. "

Can neşeli bir yüz ifadesiyle cevap verdi.

" evet benim var. Vizyonda yeni korku filmi çıkmış. Ona gidelim. "

Rüzgar da lafa daldı.

" bende paintboll'a gideriz diye düşünmüştüm."

Deniz de konuştu.

"tamam o zaman ilk önce korku filmine sonra da paintboll'a gideriz."

Yaren "evet harika bir fikir" dedikten sonra siparişlerimiz geldi. Hep birlikte kahvaltı yaptıktan sonra arabaların yolunu tuttuk.

.......

Sinemaya gittiğimizde salon neredeyse bomboştu. Hepimiz yan yana oturduk. Can, rüzgar, ben, deniz, yaren. Yaren ve ben korku ile ilgili şeylerden korkardık. Salonda bi sevgili çiftten başka kimse yoktu. Işıklar kapanınca içimi bir ürperti bastı. Hızla denizin koluna yapıştım yaren zaten denizin diğer kolunu esir almıştı bile. Deniz gülerek "film bitene kadar kolumu kırmasınız umarım" Deyince gözlerimi devirip "sen gülmeye devam edersen kırarım" Deyince sustu.
Film başlamıştı. İlk önce korkunç sesli biri bir şeyle söylüyordu ama anlamamıştım. Pek de korkunç değildi zaten. İlk kısımları hiç korkunç değildi. Kesin saçma bi filmdir diye gözlerimi devirirken birden fazlasıyla korkunç bir sahne çıkınca çığlık atarak yanımdaki denizin kafasından ve diğer yanımdaki rüzgarın kolundan tutup koltukta ayağı kalkıyordum ki deniz benim elimi tutup çekince koltuğa geri oturdum. Rüzgar'a döndüğümde kahkaha atıyordu
Ona sinirli bakışlarımı atıp önüme döndüm.

..........

Film nihayet bitmişti. Hiç ara verilmediği için korkularımı üst üste yaşamıştım. İçimdeki ses gece uyuyamayacağımı söyleyince bende ona hak verdim tabikide. Yaren de çok korkmuştu zaten. Şu anki halini görmelisiniz yaa !... Ben içimden kıkırdarken deniz konuştu.

" vee sıra paintboll'da. "

Can da "evet evet hadi gidelim."
Deyince hep birlikte yine arabaların yolunu tuttuk.



Olaylar tahmin ettiğinizden daha farklı olacak. Ama şimdilik sadece ilerideki bölümleri beklemeliyiz. Hiç beklemediğiniz anda olaylar değişecek.
Voteleriniz benim için çok değerli lütfen eksik etmeyin.
Şimdiden teşekkürler papatya ailesi...:)

Papatyam...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin