9. Bölüm Ukala Ve Çok Bilmiş

37 8 0
                                    

.....

Biz hepimiz aynı takımdaydık. Karşı tarafta başka 5 kişilik bizimle aynı gün gelen bir takım daha vardı. Biz de tabi sevinmiştik. Hepimizin aynı takımda olması daha iyiydi. Onlarda da aynı bizim gibi iki kız üç erkek vardı. Ve hep birlikte oyuna başladık. Bizim takımımızın planı herkez ayrı ayrı dağılacaktı. Böylece bayrağa daha çabuk ulaşabilirdik. Herkez ayrıldıktan sonra ürkek bir şekilde sağıma soluma bakarak devam yola devam ediyordum. İnşallah etrafımda kimse yoktur. Evet sanırım kimse yok. Çünkü bulunduğum yer çok ciddi bir şekilde sessiz ve ben az önce korku filmi izledim. Korkuyorum işte offf ! Acaba diğer tarafa mı gitsem diye düşünürken etrafımı korkunç bir çığlık kapladı. Sanırım karşı taraftan birisi elendi. Çünkü bu ses Yaren'e ait değil gibi düşüncelerle sırıtırken birden yanıma koşarak yaren geldi. Ve

"buket koş karşı taraftan bi kızı vurdum ama arkadaşı geldi şimdi benim peşimde! "

Diye yakınarak konuşurken bi kahkaha attım. Çok komik görünüyordu. Ama evet bir an önce kaçmamız lazımdı.

" evet yaren hadi çabuk koşalım" derken birkaç adım ilerlemiştim bile, ki iyiki de ilerlemişim sanırım. Çünkü yaren şu an yemyeşildi. Of ya vurulmuştu.
Yaren bana bakarak

"buket koş hadiii çabuk ! "

Deyince panikle koşmaya başladım yaren epey geride kalmıştı. Arkamı dönünce yaren de benden uzaklaşıyordu. Bende yarene bakmayı kestim ve önüme dönüp ilerlemeye devam ettim. Ama önüme biri çıktı ve hızla çarpıştık. Şimdi yandım işte ! Vurulacaktım. Benim sonum da buraya kadarmış anlaşılan, derken

"önüne baksana buket"

Sesini duydum. Evet bu rüzgardı. Çok sevinmiştim.
"yaşasın kurtuldumm ! "
Diyerek kollarımı bir an rüzgarın boynunda buldum. Rüzgar şaşkın şaşkın bakarken ne yaptığımı farkedip hemen geri çekildim.

" şey ya ben bir an rakibim sandım. Görmedim. Pardon. "

Rüzgar hafif gülümsedi

" önemli değil de nedir bu telaşın?"

"boşver uzun hikaye. Neyse ben bu taraftan gidiyorum sen de diğer taraftan git. "

" tamam, olur. "

Deyip rüzgar yönünü diğer tarafa çevirdi. Ah salak mısın kızım ya ne sarılıyorsun şu mala neyse ben yoluma devam edeyim.

Biraz ilerleyince sağ tarafımda çıtırtı sesi duydum. Oha şimdi napıcam. Sakin davran buket.
Hafifçe sağıma döndüm. Evet haklıymışım. Ağacın yanında bana sırıtan mal kızı ve elinde bana doğrultruğu silahı gördüm. Bende kıza hafifçe sırıtarak aniden koşmaya başladım. Kız çoktan ateş etmişti bile. Ama son bir hamle yapıp yanımdaki ağacın arkasına geçtim. Kız ıskalamıştı. Hah salak! Sırıtarak yan tarafıma döndüğümde biraz ileride biraz yüksek tepede olan bayrağı gördüm. Aa sonunda bayrakk ! Diyerek koşarak ilerledim. Tepe biraz yüksekti. Zor bela çıktıktan sonra ağacın yanındaki bayrağa elimi uzatıyordum ki sırtıma bir silah dayandı. Ve alayla konuştu.

"çok acele ediyorsunuz hanımefendi, ne güzel eğleniyorduk ama? "

" yok ya benim de tam aksine. Canım sıkıldı da uzatmayıp bayrağı alayım dedimm "

" ama fazla acele etmişsin"

Ya Rabbi ya! Mal mıdır nedir!
Sinirlenip hızla arkamı döndüm.
Bu sefer silah göğsümdeydi. Kaşlarımı çattım. Ve onu süzdüm. Boyu bayağı uzun olduğu için, ve yüzünü görmek için kafamı yukarı kaldırmam gerekiyordu. Kahverengi dalgalı saçları ve saçlarındaki kahverengiye taş çıkaracak şekilde kahverengi gözleri vardı.
Kaşlarımı daha fazla çatıp bağıracaktım ki o konuştu.

"ne o ne kadar yakışıklı olduğuma mı yoksa göz alıcı kaslarıma mı bakıyorsun ? "

Diyerek sırıttı. Kafamı hızla sağa sola sallayıp bağırdım.

"aaaa yeter ! Çok konuşuyorsun.! Ve beni sinirlendiriyorsun.! Şimdi çekil hadi, bayrağı alıcam oyalama benii !"

Gözlerini devirip konuşmaya başladığı sırada arkasından biri konuştu.

"ne o? Bayrağı kim önce alacak kavgası mı yapıyorsun ?" öyleyse kaybettin."

Evet, bu biri rüzgardı, yine.

Yanımdaki ukala beni hafifçe yana kaydırıp rüzgara gösterdi.

"evet ama tamda ben kazanıyordum"

Diyerek sırıttı. Ukalaya bak yaa!
Rüzgar elindeki silahı aşağı indirdi ve ofladı. Sonra bayrağa bakarak ani bir hareketle ilerleyip bayrağı aldı.

Rüzgar o ukalanın önüne geçince ukala birkaç adım geriledi. Ben de o ukalanın arkasında olduğum için, ayağım kaydı ve tepeden kaydım. Kısa bir çığlık kopardıktan sonra, ukala hızla benim elimden tutup çekti. Ben de yere oturdum. Of çok yoruldum yağğ!
Ukala elini beline atıp sordu

" çok bilmiş, iyi misin ? "

" seni görmeden önce gayet iyiydim. Ve bide ne ! Çok bilmiş mi ?! "

" evet. Çok bilmiş. Maşallah her lafıma bir cevap. Ya da sana hazır cevap da diyebilirdim ama bence bu isim daha çok yakıştı."

Diyerek güldü. Ukala ya gerçekten ukala! Gözlerimi devirdim. Rüzgar Da yanıma gelip sordu

"buket iyi misin ? "

" iyiyim, hemde çok iyiyimmm "

Diye bağırarak ayağı kalktım. Yaşasın biz kazanmıştık.

" yaşasın biz kazandık, ukala aldın mı cevabını şimdi!"

Diyerek alayla konuştum.
Onun yaptığı şey ise sadece gözlerini devirmek oldu.

Bende çığlık atıp bizimkileri çağırdım. Hepsi geldiklerinde
"biz kazandıkk ! " Diye bağırdım. Hepsi de sevindi.

.......

Üstümüzü giyindikten sonra arabaların yolunu tuttuk. Güzel bir gündü gibi yorumlar yaparken arkadan biri seslendi.

" tebrik ederim çok bilmiş, şanslıydınız !"

Evet, bu ukalanın sesiydi.

"şans mı? Hadi canım, kendine kaybettiğinizi yediremiyosun ya!"

Deyince güldü.
Biz tam arabaya binerken
"görüşürüz çok bilmiş " diye bağırdı.

Görüşürüz mü? Hadi canım!

" bari by by de salak ! "

......



Papatyam...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin