OYUN

445 39 33
                                    

Merhabaaa ilk bölüm beğenileri 10 u geçmedi ama 2 kişi bile olsa çok güzel yorumlar aldım... Olumlu ya da olumsuz düşüncelerinizi paylaşırsanız ve beğenilerle destek olursanız çok mutlu olurum.. Sıkıcı gidiyor gibiyse daha 2. bölümden ne kadar anlaşılır bilmiyorum ama yorum yaparsanız çok sevinirim şuanda 6. bölümü yazıyorum teşvik edici yorumlar alırsam daha hızlı paylaşabilirim... Tam anlamıyla aksiyon değil ama çok durağan bi hikaye de ğil kk.

Hikayemi ve beni seviiin <3


2. Bölüm

Yüzüne yayılan alaycı sırıtışla direk gözlerine baktı. Sadece dudaklarıyla fısıldadı:

"Çocuksun sen küçücük bir çocuk. Pekala bücür bu oyunu seninle oynayacağım."

Ertesi gün okulda

Kyungsoo bütün bakışlar üzerindeyken okulun koridorunda dolapların olduğu bölüme doğru yürüdü. Ona göre tapılası yüzü kısa boyuna rağmen birçok erkeği ve tüm kızları ayartabilecek fiziğiyle şuanda maruz kaldığı bakışlar kesinlikle anormal değildi. Ancak koridorun diğer tarafında okul panosunun asılı olduğu yerde herkes dikkatini panoya vermiş gülüşüyordu. Tek kaşını kaldırarak onlara doğru baktı. Onu görenler daha çok güldü. Kyungsoo sinirlenmeye başlarken bir anda kendisini çemberin ortasında panoya bakarken buldu. Gözleri daha fazla olabilirmiş gibi kocaman açıldığında ağzından fısıltıyla bir küfür çıktı. Panoda Sehun un arabasına resim çizen bir adet baykuş göz önden çekilmiş sırıtır vaziyette ona bakıyordu. Altında da bir not:

"Onu bu kadar çok istiyorsan böyle dolaylı yollarla belli etmene gerek yok bücür. Söylemen yeterli. İstediğin zaman sana onu verebilirim Do Kyungsoo

-S"

Kyungsoo birkaç dakikalık şoku atlattığında resmi ve notu panodan aldı sırıttı. Bu iş eğlenceli olmaya başlamıştı. Resme bakarken güldü.

"Tch tch mesajı çok yanlış anlamışsın."

Sehun belki de uzun zamandır sırıtmadığı kadar çok sırıtarak elinde resme bakan çocuğu seyretti. Kalabalık dağıldığında o da sınıfa dönüp her zamanki gibi sırasına geçip kulaklıkları kulağına taktı başını masaya koyarak gözlerini kapattı.

Kyungsoo elindeki fotoğraf ve notu çantasına sıkıştırıp sınıfa girdi cam kenarındaki yerini aldığında sınıfa göz gezdirdi. Bay S kendi sırasında yüzü ona dönük uyuyordu. Bir süre sarışını izledi. Kusursuz bir yüzü vardı. Gözlerinin altında iyi uyuyamadığını gösteren belli belirsiz halkalar vardı. Kyungsoo nun eli defteri ve kalemine gitti çocuktan gözlerini ayırmadan resmini çizmeye başlamıştı. Biçimli çene hattı, belirgin elmacık kemikleri, belli belirsiz kırpışan kirpikler, incecik dudaklar... Kyungsoo kâğıda hiç bakmamasına rağmen kusursuz bir biçimde resmi tamamladı. Yutkunarak kâğıda baktı Sehun kımıldandığında hızlıca çizdiği resmi çantasına kaldırdı. Başını diğer tarafa çevirip dışarıyı izledi. Sehun yine o boğucu izlendiği düşüncesi yüzünden gözlerini açtı. Bazıları dersi dinliyor bazıları da kendisi gibi uyukluyordu. Yeni çocuk önünde kalemler pencereden dışarıyı seyrediyordu. Önemsemeden biten şarkısını başa sardı.

Son zille bütün öğrenciler birkaç dakika içerisinde okulu boşaltmışlardı. Sehun arabaya bindiği anda bastıran sağnakla titredi. Bu gecede uykusuz geçecekti. Belli olmuştu. Yavaşça arabayı çalıştırıp yağmurun hızına ayak uydurmaya çalışan sileceklerinden görebildiği kadar yolu görmeye çalışarak bir köşeye çekti.

Kyungsoo yeni oyunu için ihtiyacı olan malzemeleri alabileceği bir sexshop a girdi. Dışarıdaki yağmur yüzünden uzunca bir süreyi orada geçirmek zorunda kalmıştı. Neredeyse bütün oyuncakları ezberlemek üzereyken yağmurun azalmasıyla kendini dışarı attı. Etrafa bakınarak taksi aradı bulduğunda beklemeden binip evini tarif etti dışarıda çiseleyen yağmuru seyrederken ertesi gün sarışının dolabında göreceği şeyle oluşacak yüz ifadesini düşünüp sırıttı. Bunları düşünürken nasıl olduğunu bilmediği bir anda gözünün önüne Sehun un sırada uyuyan görüntüsü geldi. Uyurken çok daha masum ve zararsız görünen bu çocuk kesinlikle uyanık olduğu zamanlarda son derece itici gıcık sinir bozucu çekici seksi sevimli hey bekle bekle neler düşünüyorum dedi kendi kendine. Düşünceleri uzaklaştırmak için hızlıca başını iki yana salladığında taksici bir sorun olup olmadığını sorar gibi baktı bakışlarını görmezden geldi. Evine geldiğinde taksicinin parasını ödeyip indi. Yorgunca eve girdi kendini koltuğa bıraktı. Kurt gibi aç olmasına rağmen yemek yiyemeyecek kadar yorgun hissediyordu. Başını koltuğa yaslayıp gözlerini kapattı. Birkaç saniye gibi kısa bir süre içerisinde uykunun çekici kollarına kendini bırakmıştı.

I SEE FIREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin